#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti - 78 : Aynı Yıldızın Altında || John Green

29 Haziran 2014 Pazar

Okudum Bitti - 78 : Aynı Yıldızın Altında || John Green


pegasus




                                  Okuma Şenliği listemi eritmeye devam ediyorum. Beyaz perdeye aktarılmış bir kitap kategorisi için seçtim kitabı. Zaten okumayan az kalmıştır , ben de okuyayım dedim. Zaten sulu gözlü bünyeme , dokundu , ağlattı beni ama pişman değilim okuduğuma.




                               Hazel , kanserden kurtulmak için değil yaşadığı günleri çoğaltabilmek için tedavi gördüğü bir durumda. Yani kendince uzatmaları oynadığını düşünüyor. Destek grubuna da annesini üzmemek için , onu rahatlatmak için katılıyor ve hiç de memnun değil durumundan. Ta ki bir gün Augustus ile tanışana kadar . Augustus , gözünde kanser olan Isaac 'in samimi arkadaşıdır ve o da kanser yüzünden bir bacağını kaybetmiştir. İlk görüşte Hazel 'e hayran kalıyor ve arkadaşlıkları başlıyor. 


                             Böyle korkunç bir hastalık çevresinde geçen , aşk ,arkadaşlık ve yaşama dair bir çok şeyin bulunduğu hikaye oldukça etkileyici ama sade bir anlatımla sunulmuş. Hazel 'in duyguları ,korkuları çok dokundu bana . Gus  , Hazel 'in hayatına düşen bir melek gibi bir kahraman gibiydi. Yaşlarının çok , çok üstünde olgunlar. Kitabı okurken , konunun duygusallığına ve  gözlerimin sık sık dolmasına rağmen , tebessüm de ettim , eğlendim de.  Basit ama etkiliydi kısaca. :) Daha fazla detay verip büyüyü bozmayayım , zaten hemencecik biten bir kitap.  Kendinizi sorgulayacağınız , ya aynı durumlarda olsaydım neler yaşardım , neler hissederdim diye düşündürecek bir kitap.





                                                        Google 'da buldum , çok güzel değil mi?



... Bu dünyada on altı yaşındayken kanserin oltasına gelmekten boktan olan tek şey , kanserin oltasına gelen bir çocuğa sahip olmaktı.



... Augustus yanına gidip yüzüne baktı. '' Daha iyi misin?'' diye sordu.
   '' Hayır,'' diye mırıldandı Isaac göğsü inip kalkarken.
   ''Acının olayı bu,'' dedi Augustus ve ardından bana baktı.
   ''Acı hissedilmeyi talep eder. ''



...   '' Peki ''dedi sonsuzluk kadar uzun gelen bir süre sonra.
       '' Belki peki bizim sonsuza dek'imiz olur .''
        ''Peki '' dedim 



... '' Şey gibiyim. Şey işte. El bombası gibi. Tıpkı bir el bombası gibiyim ve eninde sonunda patlayacağım ve yaralananların sayısını en aza indirgemek istiyorum, tamam mı ? ''



...  O okurken uykuya dalar gibi âşık oldum : Önce yavaş yavaş, sonra bir anda. 

                                   
... Bu dünyada incinip incinmeyeceğine dair tercih yapma şansın yok ancak seni kimin inciteceğini seçebilirsin...







                                                           PEGASUS YAYINLARI 

                                                             Çeviren: Çiçek Eriş
                                                            2. Baskı Temmuz 2013
                                                                   320 Sayfa

8 yorum:

  1. ben de okumadım ama az kaldı , :) coming soon...

    YanıtlaSil
  2. Asabi bakire imreniyorum sana listeni hızla eritiyosun maşallah keyifli okumalar. :)

    YanıtlaSil
  3. Filmini de izledin mi ? Ben Cumartesi gunu izledim ve yine hatirladim ki kitaplar film olmamali!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Henüz izlemedim , kitabı geç okuduğum için biraz bekleyeceğim.

      Sil
  4. filmi daha güzel olan ender kitaplardan olacak gibi , sanki, ...Aslında anlatım , konu güzel de benim yaşla alakalı herhalde duygu geçişlerini kolay yakalayamamam...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında çok ''ağlak '' filmleri de sevmiyorum ben :)

      Sil