4 Haziran 2014 Çarşamba
Okudum Bitti - 63 : Evrenin Ötesi || Beth Revis || Evrenin Ötesi#1
1 Haziran ' da açık havada kitap okuma etkinliği olduğunu görüp , bitmek üzere olan kitabımı ( ve her ihtimale karşı sıradakini de ) alarak yeşilliklere daldım , yağmur izin verseydi , deniz manzarası olurdu ama olmadı :) Keyifle , hemencecik okudum bitti , aslında ilk başladığımda eyvah yavaş ilerler diye düşündüm ama öyle olmadı , ilerledikçe güzelleşti , göz yormayan sayfa düzeni , iri puntoları da cabası oldu. İkinci kitaba başladım , bitebilir her an :) Bakalım meraktayım.
Kitaba dönecek olursak , bir grup bilim insanı dünyanın yaşanabilirliği azaldığı için olası bir yeni dünya arayışına girip Centauri-Dünya adını verdikleri yeni bir gezegende gelecek inşa etmek üzere Godspeed adını verdikleri bir gemiyle bazı bilim insanlarını dondurarak uzun bir yolculuğa başlarlar. 300 yıl kadar sürmesi öngörülen bir yolculuk.
Amy de anne ve babasıyla dondurulan yolculardan. Annesi genetik uzmanı , babası da savaş konusunda uzman. Yeni dünya için önemliler ama Amy öyle değil. O ailesiyle olmak için dondurulmayı göze alır. Birçok film de gördüğümüz dondurulma , kitapta daha bir gerçekçi anlatılmış , o anı yaşamış kadar hissettirdi. 300 yılı tamamlamadan , daha 50 yıl geçince Amy gizemli biri tarafından uyandırılır , daha doğrusu fişi çekilir. Ölümle sonuçlanabilecek bu durum son olmaz ve uzay gemisinde bir cinayet sırrı çözmeye çalışmamıza sebep olur. Amy 'i doktor ve Çırak kurtarırlar. Çırak , Godspeed 'in lideri Bilge 'nin varisidir. Gemide tek görünüşte insan vardır , herkesin aynı renk , aynı ırk olmasının önemli olduğunu düşünürler. Bilge bu yüzden kitapta anılmadan da bana Hitler 'i çağrıştırdı.
Katili tahmin etmek zor değildi , bu açıdan benim için sürprizli bir kitap olmadı ama önemli olan o değil zaten , keyifli basit anlatımlı , kolay okunan , kafa yormayan bir kitaptı . Yazar , Amy ve Çırak 'ın anlatımıyla sunmuş kitabımızı. Her ikisinin de hissettiklerini , yaşadıklarını çok güzel yansıtmış. Godspeed de hapsonulmuşluk hissine kapılmama ramak kalmıştı :)
... Babam , anneme yaklaşmamı sağlamak için kolumdan çekmek zorunda kaldı. Bu... Bu annemle ilgili hatırlamak istediğim son anı değildi. Gözlerinde sarı tabakalar oluşmuştu, boğazı tellerle bağlanmış tüplerle doluydu ve damarlarında yumuşak gök mavisi renginde bir parıldama vardı. Babam , annemi öptüğünde sanki cam tabutunu içinde yatan Pamuk Prenses 'i öper gibiydi ama bu Pamuk Prenses uyanmadı sadece tüplerin arasından azıcık gülümseyebildi.
... Sanki ortadan ikiye ayrılıyor gibi hissediyorum.
Bir zamanlar buzdum.
Şimdiyse acının ta kendisiyim.
*Amy
... Göz kapaklarımın ardında kırık ışık parçaları görüyordum. Bu devasa lamba, nasıl güneşle kıyaslanabilirdi?
Burada her şey yanlış. Bozuk. Kırık.
Tıpkı ışık gibi.
Tıpkı benim gibi.
Gökyüzünün ne kadar önemli olduğunu onu kaybedene dek hiç düşünmemiştim.
* Amy
... Bir daha asla aynı olmayacaktım.
Yıldızları görmüştüm.
Gerçek yıldızları.
* Çırak
OLİMPOS YAYINLARI
Çeviri : Ayça Sağlam
Şubat 2011
408 Sayfa
Satın Almak İçin : Kitap Sihirbazı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder