8 Mayıs 2020 Cuma

Okudum Bitti: Yerdeniz Serisi || Ursula K. Le Guin





          Kitap seven herkese uzun bir aradan sonra merhaba. Malum 2020 pek güzel gelmedi. Ben de depresif ruhumla buraları iyice boşladım. Çok fazla da okuyamadım ama güzel kitaplar okudum, okuyorum, okumaya devam ederim inşallah. Ederiz yani. :) 



     
    Baktım 8 Mayıs olmuş. Günün anlam ve öneminden ötürü çok severek okuduğum bir seriden kısaca bahsedeyim dedim. Yerdeniz Büyücüsü'nü daha önce okumuştum. 2015 'te okumuşum. Yakın zamanda devam edeceğim de demişim ama edemedim. İyi olmuş. Böylece çok sevdiğim biriyle, onun rehberliğinde çok daha keyifli bir okuma oldu. Üstelik ben seriyi yıllar önce aldığım halde bana hediye olan kitapları okudum. Çok daha güzel oldu böylece. Kişisel sevi gösterim bittiğine göre seriden bahsedelim. :)





YERDENİZ BÜYÜCÜSÜ hakkında aynen şunları söylemişim beş sene önce:


Yerdeniz isimli kurgusal evrende geçen harika bir kitaptı. Okumak için beklediğime değdi. 



Birçok adadan oluşan, büyünün yaygın olduğu bu dünyada Duny isimli bir çocuğun yaşadıklarının romanı. Annesinden dolayı Duny ama herkes ona Çevik Atmaca diyor. Annesinin ölümünden sonra teyzesi tarafından büyütülür ve ondan duyduğu büyüleri çaba sarf etmeden öğrenir. Teyzesi onun doğuştan gelen yeteneğini tesadüfen fark eder ve bildiği her şeyi ona öğretir.


 Yaptığı büyü ile köyü düşman saldırısından kurtarınca , depremi durdurmasıyla tanınan büyücü Ogion onu yanına almak ister. Çevik Atmaca kabul edip gider ve artık adı Ged olur. Zorlu eğitim sürecindeyken bazı olaylar yüzünden ayrılıp Roke Büyücülük Okuluna gitmek durumunda kalır. Okulda da başarısıyla dikkat çeker. Kendi hatası yüzünden peşinde olan Gölge ile mücadelesini okumanız lazım, zaten çok anlattım. 


Sıradan bir fantastik kitaptan fazlası var, felsefi boyutu bile var.  Arka kapakta yazarın da dediği gibi:

'' Sanırım Yerdeniz Büyücüsü 'nün en çocuksu yanı konusu: Büyümek. Büyümek, benim yıllarımı alan bir süreç oldu; bu süreci otuz bir yaşımda tamamladım- ne kadar tamamlanabilirse; o yüzden de çok önemsiyorum. Çoğu genç de önemser. Ne de olsa esas işleri budur: Büyümek. '' 


   Ged 'in büyümesinin, zorluklarla mücadelesinin büyüklere masal tadında anlatımı. Daha ne olsun ? Dili akıcı, büyülü. 





... Güç, sadece ihtiyaç olduğunda   ortaya çıkmaz: Bilgi de olması gerekir.




... Ogion yarım mil daha gittikten sonra nihayet 

'' Duyabilmek için susmak gerekir. '' dedi.





... '' Akıllıya soru gerekmez; aptal ise boşuna sorar...''





... '' Kötü niyet, kötü sonuç doğurur.''




 METİS KİTAP
                    
 Çeviren: Çiğdem Erkal İpek
 6. Basım Kasım 2011
 187 Sayfa
Bu defa okuduğum 12. Basım Şubat 2018



    ATUAN MEZARLARI:

    Serinin ikinci kitabında da Tenar'ın hikayesini okuyoruz. Doğumuyla seçilmiş olarak Atuan Mezarları'nın rahibesi olmaya mecbur olan Tenar. İsmi bile kendinden alınmış, yutulmuş, Arha olmak zorunda kalan Tenar. Ve yolları bu karanlık labirentte Ged ile kesişir. Ged uzun zamandır kayıp olan Erreth Akbe halkasının yarısını aramak için oradadır. E diğer yarısı zaten onda. Halka tamamlanınca Yerdeniz'e barış, huzur, adalet gelecekmiş. Kaybolmuş Ged'i Tenar bulur ve sonra neler neler... Açıkcası Ged ortaya çıkana kadar merak ettim. Ged yok mu acaba bu kitapta diye. Ged gelince kitap da hız kazandı. 

         İlk kitapta Ged'in büyümesini okumuştuk, bu kitapta da Tenar'ın Tenar olması, kadın olmasını okuduk. Arka kapak da cinsellik falan denilince biraz beni yanılttı ama o benim fesatlığım olsun.


''Asırlar geçtikçe bazı şeyler eskir ve yok olur. Değerini koruyabilen kıymetli şeyler veya anlatılmaya devam eden öyküler çok azdır.''


''Yaşamak ve dünyada olmak, onun düşlediğinden çok daha büyük, çok daha  garip bir şeydi.''



8. Basım Kasım 2017
152 Sayfa




EN UZAK SAHİL 

    Serinin en güzellerindendi üçüncü kitap. Ged, Çevik Atmaca başbüyücü çünkü. Genç bir adam Roke'a gelir. Başbüyücü'ye kötü haberleri vardır. Enlad Prensi Arren kendi diyarlarında artık büyü sözlerinin unutulmuş olduğunu,büyü yapılmadığını söyler. Bunun üzerine Başbüyücü ustaları topluyor ve genç adamla yollara düşmeye karar veriyor. Koskoca Başbüyücü ile maceralara atılıyor şanslı genç prens. Ufkabakan ile batıya  yelken açıyorlar. Neler neler olmuyor ki anlatılmaz okunur. Okuyun. :)
   
       Heyecanı en yüksek kitaptı. Om Embar, Kalessin. Offf çok güzeldi ha. :) 



''Geçmişi inkar etmek, geleceği inkar etmektir. İnsan kendi alın yazısını kendi yazamaz: Ya kabul eder, ya inkar eder.''


''İnsanın yaptığı her iş, her eylem, kendisine ve sonuçlarına bağlıyor insanı.''



''Dünyada sadece tek bir şey kötü yürekli bir insana karşı durabilir. O da başka bir insandır. Ayıbımızda yatar şerefimiz. Sadece bizim ruhumuz, kötülüğe açık olan ruhumuz, onu yenmeye muktedirdir.''


''Hiçbir karanlık sonsuza dek sürmez.''


''Sabır, ümitten daha uzun ömürlü olabilir.''


8. Basım Şubat 2018
210 Sayfa





TEHANU

    Yerdeniz aslında üçleme olarak yazılmış. Tehanu ve diğerleri sonradan gelmiş. İyi ki gelmiş. Biz okumaya doyamadık. Nisan ayında peşpeşe okuduk. Keşke bitmeseydi dedik.

         Tenar yine sahnede. Nasıl bir hayatı var neler yapmış öğreniyoruz. Bir gün çok kötü durumda bir çocuk bulup ona sahip çıkıyor. Böylece Tehanu ile tanışıyoruz. Ve ben kitabı her elime aldıkça ismi Tenahu diye okuduğum için söylerken de hala öyle diyorum. Bu kitap üzdü beni epeyce. Hem Ogion :( hem de koskoca Ged'in durumu. Burnumun direği sızlamadı dersem yalan olur. Ama heyecanlıydı yine de. Güzeldi güzel.


''Sessizlik, sözlerden daha iyi bir tartışmaydı.''


''Sağır bir şiddet karşısında hangi söz bir anlam ifade eder ki?''


''Bilgiden yoksun bir güç, tehlikelidir.''


''Eğer bir insanın kuvveti sadece bir diğerinin zayıflığıysa, korku içinde yaşar.''


7. Basım Aralık 2017
216 Sayfa





ÖTEKİ RÜZGAR

      Biz bu sıralamayla okuduk. Yerdeniz Öyküleri'ni en sona bıraktık. 

    Bu kitapta da kimler var kimler. Bir tek Ged istediğim gibi değildi. Seri bitene kadar hep bir umutla okudum.  Olmadı umduğum ama olsun. Tenar, Tehanu, Lebannen, İrian, Kızılağaç... Peşpeşe okumamış olsaydık araya zaman girmiş olsaydı hem güzel bir hatırlatma  hem kapanış kitabı olurdu bence. Bu kitaptan sonra Yerdeniz Öyküleri var en azından diye hüzünlü bir son kitap olmadı. 


''Bilgi diyorum ama aslında bir sır. Hayvanlarla bizim aramızdaki fark nedir? Konuşmak mı? Bütün hayvanlar bir şekilde konuşurlar, gel, derler, dikkat, derler, daha bir sürü şey söylerler; ama hikayeler anlatamazlar, yalan söyleyemezler. Biz bunu yapabiliriz...'' 


6 Baskı Ekim 2017
226 Sayfa



YERDENİZ ÖYKÜLERİ

     Ve bizim için kapanış kitabı oldu. 
Bulucu
Karagül ile Pırlanta
Yerin Kemikleri
Bataklık Yayla
Ejderböceği isimli beş öykü bulunuyor kitapta.

     Bulucu'da Susamuru sayesinde Roke Büyücülük Okulu'nun kuruluşunu görrüyoruz. 
     Karagül ile Pırlanta'da ise genç bir büyücünün aşkı için büyüden vazgeçip müziğe atılmasını okuyoruz. Aşk aşk bir öyküydü işte. :)
    Yerin Kemikleri'nde de genç Ogion'u görmek çok güzeldi. Deniz Yosunu'nu da çok sevdim. En sevdiğim öykü bu oldu.
    Bataklık Yayla'da  İrioth ve Ged vardı. Hoştu.
     Ve son olarak da Ejderböceği isimli öyküde de Öteki Rüzgar'ı hatırlıyoruz. Bu öykü de güzeldi. Aslında hepsi güzeldi. 


''Dinlemek, insana zor nasip olan bir vergidir; üstelik insanlar kahramanları olsun isterler.''


''Yaptığımız her şey sonunda kötülüğe hizmet ediyor çünkü biz kötüyüz. Açgözlülük ve zulüm. Dünyaya bakıyorum, buradaki ormanlara ve dağa, gökyüzüne, her şey yerli yerinde, olması gerektiği gibi. Ama biz öyle değiliz. İnsanlar değil. Biz hatalıyız. Yanlış yapıyoruz. Hiç yanlış yapan hayvan yok. Nasıl yapsınlar? Ama biz yapabiliriz ve yapıyoruz. Ve hiç durmuyoruz.''

5. Basım Şubat 2018
272 Sayfa




             Beraber okumak daha da güzelleştirdi. Daha nice yıllar beraber kitaplar okuruz inşallah. Sizlere de güzel kitaplarınıza eşlik edecek güzel insanlarla sağlıklı, mutlu günler dilerim. Yerdeniz'i Harry Potter ile kıyaslıyorlarmış. Benzer temalı sayılabilir , Harry Potter'ı da çok severek okudum. Yerdeniz'in ihmal edildiğini düşünmeden edemedim. Biz kısa bir zamanda Yerdeniz Öyküleri animesini de izleyeceğiz. Şöyle güzel bir dizi , hatta film serisi olsa ne güzel olurdu değil mi ama? :) 




24 Ocak 2020 Cuma

Okudum Bitti : Barut Kokulu Çiçekler || Orhan Bahtiyar




            Kitap seven herkese yeniden merhaba. Çok çalışkanım. Birikmişleri bitirip yenilere başlayacağım yakında inşallah. :)
  
            Orhan Bahtiyar'ın son kitabı Barut Kokulu Çiçekler'i de çıktıktan kısa bir süre sonra okudum. 2019'un sonunda okuduğum güzel kitaplardan biriydi. Yazarın okuduğum bütün kitaplarını çok sevdim. Umarım bol bol yazar biz de okuruz. Okuduğum diğer kitapları:

Gece Tayyarede Açıkta hakkındaki yazım  burada ,

İdeon Tanrıların Yolu hakkındaki yazım burada  ,

Ateş Kırmızısı hakkındaki yazım burada .


       1940'lı yıllarda Yunanistan İtalya saldırısı ile karşı karşıya. Daha önce düşmanımız olan Yunanistan'a Hitler'in gölgesindeki bu mücadelesinde her türlü yardımı yaptığımızı okurken garip bir gurur hissettim. Tarihi gerçeklere dayanan kurguları okumak daha bir doyurucu oluyor. Savaşın kötü yüzünü kalbinizin derinlerinde hissedeceğiniz kitaplardan biri olmuş.

      Kahramanımız Binbaşı Çekuras arasının kötü olduğu Generel Karagunis tarafından garip bir şekilde sadece Türk askerlerden oluşan bir alayın başına albay olarak atanır. Ailesini de kurtarmak için uğraşan Albay Çekuras'ın silah arkadaşlarını da çok sevdim. Özellikle Tatar Kasım karakteri favorim oldu. Çekuras ve askerlerinin mücadelesi devam ederken Türkiye'de de savaş mağduru çocukları kurtarmak için görüşmeler devam eder. Her bölümü merakla okunan çok güzel bir kitaptı. Arka kısımda kaynakça da verilmiş. Orhan Bey özenli bir çalışma sonucu hüzünlü de olsa severek okunan bir dönem kitabı çıkarmış ortaya. 

Bu arada kitaptan öğrendiğim şeylerden biri de şu oldu:

''Dünyanın bilinen ilk bilimkurgu romanı Anadolu'da Samsatlı Lucianus tarafından yazılan 'Gerçek Bir Hikaye'. ''






''Herkes birilerini özlüyor, birilerinin hasretiyle yanıyordu.''


''Tecrübe en iyi öğrenme yöntemiydi.''


''Açlık vardı sefalet de... Ama okumaya en çok ihtiyaç duyulan zamanlar böyle zamanlardı. Karanlığın aydınlık üzerindeki hükmünü yıkmak, prangaları kopartmak için en az yemek, içmek kadar önemliydi okumak. Aydınlanmanın ışığını böyle zamanlarda karanlığa taşımak gerekiyordu. Çünkü aydınlanma umuttu ve umut, içinde bulundukları zaman diliminde ekmekten çok daha kıymetliydi.''


''Savaş, beraberinde sadece açlık, ölüm ve sefaleti getirmemiş, insanlığı yücelten tüm duyguları, getirdiklerini bıraktıktan sonra yanında götürmüştü.''



AYA KİTAP

1. Baskı Ekim 2019
304 Sayfa



Okudum Bitti: Amerikan Tanrıları || Neil Gaiman




   

                Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı yine kıymetlilerimden. Neil Gaiman sevdiğim yazarlardan. Bütün kitaplarını okumak istiyorum. 

Okuduklarım:

Öyküler hakkındaki yazım burada ,

İskandinav Mitolojisi yazım burada  ,

Odd ve Ayaz Devleri yazısı burada  , 

Yıldız Tozu yazısı burada ,

Mezarlık Kitabı yazısı burada ,

Yokyer yazısı burada ,

Ara Dünya yazısı burada  ,

Anansi Çocukları yazısı burada ,

Kıyamet Gösterisi yazısı burada  ,

Doctor Who: 11 Doktor 11 Öykü yazısı burada. 



        

        Amerikan Tanrıları' nı uzun süredir okumak istiyordum. Hatta ilk almayı düşündüğüm Neil Gaiman kitabıydı ama almadım. Adını ilk duyduğumda tamamen farklı bir şey sanmıştım. :) Politik bir şeyler, o kadar yabancıydım Neil Gaiman'a o zaman. İskandinav Mitolojisi'nden sonra okumaya karar verdik. Kitap hediye o yüzden de çok kıymetli, bir de güzel bir not var kitabımda. Yani işte her açıdan kıymetli. 10. Yıl Edisyonu bendeki baskı. Bazı eklemeler varmış. Yazarın isteği üzerine. Sağ olsun. :) 

     Hapis cezası bitmek üzere olan Gölge bir an önce kurtulup eşi Laura  ile yeniden bir hayat kurma hayalleri kurarken eşinin öldüğünü öğrenir. Cenazeye gitmek üzere bindiği uçakta da Çarşamba (haftanın en sevdiğim günü😋 ) ile tanışır. Çarşamba çok ilginç şeyler anlatır ve bir iş teklifinde bulunur. Sonra mı? Ohoo... Unutulmuş tanrılar sahneye çıkıyor. 

      Mitoloji seviyorsanız zaten okumuşsunuzdur bu kitabı. Okumadıysanız okuyun, seversiniz.  Alttan alta güzel eleştiriler de var kitapta.  Yeni düzenin tanrıları internet, alışveriş merkezleri falan filan olunca bizim kadim tanrılar bu işe çok bozulmuşlar. Siz de Gölge ile birlikte Amerika'da tanrılar ve çeşitli mitolojik kahramanlarla asla sıkmayan bir yolculuğa çıkın gitsin. Tatlıydı kitap, çok severek okudum. 






''  'İçimde tuhaf bir his var,' dedi Laura'ya. Ona söylediği ilk şey bu değildi. İlki, 'Seni seviyorum' idi, çünkü eğer içtenseniz, söylemek için iyi bir şeydi ve Gölge içtendi.''


''Bütün gerçek savaşlar haklı olduklarından kesinlikle emin olan iki taraf arasında verilmiştir. Gerçekten tehlikeli insanlar, yaptıkları şeyi yalnız ve yalnız şüpheye yer bırakmayacak şekilde doğru şey olduğu için yaptıklarına inananlardır.''


''İnsanlar inanır, diye düşündü Gölge. İnsanların yaptığı budur. İnanırlar. Sonra da inançlarının sorumluluğunu almazlar; bir şeyler yaratırlar ve yarattıklarına güvenmezler. İnsanlar karanlığı doldurur; hayaletlerle, tanrılarla, elektronlarla, hikâyelerle. ''




İTHAKİ YAYINLARI

Çeviren: Niran Elçi
4. Baskı Ekim 2018

10. Yıl Edisyonu Ekleme ve Ek Metin Çevirileri: Alican Saygı Ortanca
708 Sayfa


22 Ocak 2020 Çarşamba

Babil Kitaplığı: 8-5-20-18 (2019 Okunanlarından Seçki 3)



       Kitap seven herkese merhaba. Babil Kitaplığı Serisi'ni daha önceki baskılarından okumaya başlamıştım. Baskı tükenip seri yarım kalınca moralim bozuldu. Olanları da okumayı erteledim. Kırmızı Kedi yeniden basınca doğum günümde aldırdım. :) Taa 2018'de. :) 2019 yılında da tatlı bir sebeple okumaya başladım. Aldığımda niyetim sırayla okumaktı ama 8.5.2018 sıralamasıyla başlayayım dedim. Kendimce çok güzel sebeplerim vardı. Böylece 8. kitapla başladım. Sesli sesli okuyorum, o yüzden daha yavaş ama  daha güzel oluyor.  


   Kısa kısa bahsedeyim:

KATİP BARTLEBY || HERMAN MELVILLE 

     Wall Street'te bir avukat yazıhanesinde işe başlayan katip Bartleby'nin kısacık hikayesini okumak hem güzeldi hem sinir hoplatıcıydı. Çünkü Bartleby sıklıkla kendisinden istenen şeyleri ''yapmamayı tercih ederim,'' diyerek cevaplıyor. Ben oldum olası sabırsız, tahammülsüz bir insanım o yüzden anlatıcının yerinde olmayı asla istemezdim. Bir yandan da Bartleby'nin bu pasif direnişini, kararlılığını garip bir şekilde ilginç de buldum. 


''Beklenmedik ve tam anlamıyla akıl almaz bir biçimde  gözü korkan bir insanın, en temel inancının bile sarsılması sık görülen bir şeydir.''


''Azimli bir insanı pasif direniş kadar çileden çıkaran bir şey yoktur.''


Çeviren: İlknur Özdemir
74 Sayfa
2016





ÖLÜMÜN DOSTU || PEDRO ANTONIO DE ALARCON 

        İki öyküden oluşuyor kitap. İlki kitaba adını veren Ölümün Dostu. Her şeyini kaybeden Gil Gil, biricik aşkı Elena'yı da kaybetmeye dayanamaz. Biricik aşkı dedim ama çocukluk aşkı. İntihar edecekken Ölüm'le karşılaşır. Ve adı üstüne dost olurlar. Ondan sonrası düşündüren diyaloglarla dolu. Severek okudum. Diğer öykü Uzun Boylu Kadın onun gölgesinde kaldı benim için. 

''Sen de herkes gibisin! Bir kez zirveye çıkmaya gör, seni oraya taşıyan merdiveni tekmeliyorsun!''


''Siz yeryüzündeki insanlar neden hepiniz dost değilsiniz, anlamıyorum! Utanç ve zayıflıklarınızın benzerliği, birbirinize ihtiyaç duyuyor olmanız, yaşamlarınızın kısalığı, göksel cisimlerin sonsuz büyüklükteki gösterisi ve bütün bunlarla kıyaslanınca ortaya çıkan küçüklüğünüz, batmak üzere olan bir gemideki yolcuların yakınlaşması gibi, hepinizi kardeşçe birbirinize bağlamalıydı. O gemide ne aşk, ne nefret ne de ihtiras var, kimse alacaklı ya da borçlu değil, kimse çirkin ya da güzel, büyük ya da küçük, mutlu ya da mutsuz değil. Hepsini çepeçevre saran aynı tehlike... Oysa benim varlığım herkesi eşit kılıyor. Gör işte: Bu yükseklikten baktığında, batmakta olan bir gemi, vebanın ya da yangınların kırıp geçirdiği bir mekân değilse nedir yeryüzü?''


Çeviren: Mesut Özden Gözütok
128 Sayfa
2015



BİNBİR GECE MASALLARI || ANTOINE GALLAND

    Serinin yirminci kitabı da hepimizin bildiği Binbir Gece Masalları'ndan biri: Alaattin'in Sihirli Lambası. Çocukken okuyup izlemiştim. Yeniden okumak daha da zevkli oldu. Antoine Galland Batı'ya Binbir Gece'yi tanıtmış,  Kur'an'ı Fransızca'ya tercüme etmiş. İstanbul'da yaşamış bir dönem. Masaldan çok Galland hakkında okuduklarım hoşuma gitti.  

Çeviren: Berna Günen
210 Sayfa
2015 





DOSTLARIMIZIN DOSTLARI || HENRY JAMES

     Bu kitapta da dört öykü vardı. Henry James'in geçen sene bir kitabını daha okudum. Onu da yakında paylaşırım inşallah. :) Okumak istediğim kitapları da var. Kitapta bulunan öyküler:

Saklı Yaşam
Owen Wingrave
Dostlarımızın Dostları
Nortmore'ların Alçalışı

     Benim en sevdiğim sonuncu öykü Nortmore'ların Alçalışı oldu. 

Çeviren: Pınar Kür
Fatih Özgüven
216 Sayfa
2015




   

19 Ocak 2020 Pazar

2019 Okunanlarından Seçki 2




       Kitap seven herkese merhaba. Toplu paylaşımın ikinci kısmıyla geldim. Böyle böyle bitireceğim umarım. 


SAVAŞ SANATI || SUN TZU


     Yine uzun zamandır merak ettiğim kitaplardan biriydi. M.Ö 400'lerde yazılan stratejik bir kitapmış. Hımm ne taktikler varmış adam acaba diye epey merak ettim. Kişisel gelişim kitaplarının atası olabilir mi? :) 
     Aslında kim tarafından yazıldığı bilinmiyormuş. Bazı akademisyenlere göre Çinli bir komutan olan Sun Tzu tarafından yazılmış. 13 bölümden oluşan kitapta savaş stratejileri anlatılmış. Tanrı lazım etmesin diyelim. Hayata uygulanabilir kısımları da var elbet.


''Uzun savaşta fayda görmüş bir ülke yoktur.''


İNDİGO KİTAP

Çeviren: Barış Satılmış
Ağustos 2017
74 Sayfa



ANKARA İSTASYONU || SELMA FINDIKLI

    İş Bankası Edebiyat Büyük Ödülü'nü kazanmış 1998 yılında. O yüzden merak ettim. Zaten seviyorum öyküleri de yeni yazarlar keşfetmeyi de.  Sekiz öyküden oluşuyor kitap. 1918- 1944 yılları arasında geçiyor öyküler. Ankara'da yaşanıyor olaylar. Dönemi çok güzel anlatmış. Severek okudum. Duygulandım da.

''Kızına usulca -kimbilir kaçıncı kez- sormaktadır, habersizliğin ölüm demeye gelip gelmeyeceğini...''


SEL YAYINCILIK

1. Baskı 1998
92 Sayfa



YALNIZLIK DÖRT BİN PERDE || YAŞAR GÜNAÇGÜN


     Yaşar 'ı çok severim. Şarkılarını da sesini de. Çok çok severim ama şiirlerine çok bayılmadım. Zaten profesyonel  şiir sever sayılmam. :) Kitap epey eskiymiş ben yeni gördüm. 

DERVİŞİN SIR SAKLADIĞIDIR

İnsan tanrısıyla bile küser
Bırak anayı bacıyı
Ama onunla seviyorsa tanrısını
Kendisine sevdirene de mi küser
Tatmamışsa gerçek acıyı

Acıyı bilir misiniz gerçek acıyı
Kalmak zor gitmek ne ki
Acıyı görmek maharet ister


EPSİLON YAYINLARI

1. Baskı Ağustos 2003
212 Sayfa



TASMALI GÜVERCİN || CEMİL KAVUKÇU

    Cemil Kavukçu da merak ettiğim yazarlardandı. Tanışma kitabım oldu. İlginçti. Kısa zamanda başka kitaplarını da okumak istiyorum. Sevip sevmediğime karar veremedim. Görünmeyen ve Defter başlıklı iki kısımdan oluşuyor. On bir kısa öykü var.


''Hata bir kez yapılır.''


'' 'İşte o koku,' diye fısıldadı Naci, 'burası zaman kokuyor.' ''


''Sokak köpeklerindeki hüzün ve yaşamın gizemini çözmüş gibi duran bilgelik hep etkilemiştir beni.''


CAN YAYINLARI
6. Baskı Kasım 2017





ŞİŞHANE'YE YAĞMUR YAĞIYORDU || HALDUN TANER

       Haldun Taner'in de okuduğum ilk kitabı sanırım. Ya da çok önce okuduğum için unuttum. Kısa bir öykü kitabı ile başlayayım dedim. Dokuz tane  öykü var kitapta. Çok güzellerdi. Bir ara tekrar okuyacağım.


'' 'You'r a Turk, arn't you?'
Lokmam boğazımda kalmıştı. Yutkundum. Yarım yamalak İngilizcemle:
'Evet,' dedim, 'nereden bildiniz?'
'Çok ekmek yiyişinizden.' ''

''Dünyada hiçbir şey, karşısındakini kandırdığını sanan bir budalanın sevinci kadar komik değildir.''

''Birine her acıyışımızda - itiraf edelim veya etmeyelim- az buçuk budalaca bir üstünlük böbürlenişi saklı değil midir?''


YAPI KREDİ YAYINLARI

3. Baskı Ekim 2017
96 Sayfa


YOK KARŞILIĞI YÜZÜNÜN || CEZMİ ERSÖZ

    Her ay bir şiir kitabı okuyacağım hevesimle başladım ama hiç sevmedim. Hevesim de kaçtı zaten. Arada yazılar da var şiirler de.

''Hayatı gözlerimi ayırmadan baktığım aynam
kadar sanıyorum.''


TAKSİ YOLCULUĞUNDA TANRI'YI BULDUM || PAUL ARDEN


     Bu kitabı da bir kitap alışverişimde göz kırpınca aldım. Baskı kalitesi çok güzel. Küçük boy bir kitap.  Kısa bir taksi yolculuğunda okunabilecek bir kitap olarak nitelendirilmiş ki zaten öyle. kısa kısa cümleler, bolca çizimler falan var. Kuşe kağıt. Ben ucuz aldım ama üzerindeki etiket fiyatı 25 lira. Kitabı fiyatıyla değerlendirmek çok mantıklı değildir belki ama 25 lira etmez ama. :) 

''En ufak bir kanıt kırıntısı bile olmayan bir şeye körü körüne nasıl inanabilirsiniz?

Tabii, yanıt buna inanmayacağınızdır.

Kanıtlayabilirseniz  bu inanç olmayacaktır.

Yalnızca bilmediğiniz bir şeye karşı inanç duyabilirsiniz.

İşte inanç budur.''

PEGASUS YAYINLARI

İllüstrasyonlar: Mark Buckingham
Çeviri: İbrahim Şener
1. Baskı Ocak 2016




MELAHAT HANIMIN DÜZENLİ YAŞAMI || PERİDE CELAL

    Bu da bir tanışma kitabıydı. Çok çok sevdim. Birbirinden güzel altı öykü bulunuyor kitapta. Yazarın diğer kitaplarından da mutlaka okuyacağım. En sevdiğim öykü kitaba adını veren öykü oldu.

''Sevdiğimiz şeylere yalnız bakmakla olmuyor, görmek de çok önemli.''

''Paranın gözü kör olsun. Cebin ısındı mı, insanların yürekleri de ısınıyor.''


CAN YAYINLARI
90 Sayfa
1999



SEVGİLİ ARSIZ ÖLÜM || LATİFE TEKİN

     2019 yılı yeni yazarlarla tanışma yılım olmuş. Latife Tekin'in de başka bir kitabı aklımdaydı. 1983 basımı bu kitap geçince elime okudum. Biraz zor bir okuma oldu benim için. Başka kitaplarını da okumak istiyorum mutlaka.

        Geniş bir ailenin köyden kente göçlerini anlatıyor kitap, öncesi ve sonrasıyla. Bunu da çok farklı bir dille yapıyor. Büyülü gerçekçiliğin önde gelen temsilcilerindemiş ülkemizde Latife Tekin. Başlarda biraz zorladı dediğim gibi ama sonra aktı. :) 


ADAM YAYINCILIK
Eylül 1983
217 Sayfa



DÖNÜŞ || ALBERTO MANGUEL

      Kitabı arka kapak yazısını okuyunca almaya karar vermiştim. Terk etmek zorunda kaldığı ülkesine dönen adamın hikayesi. Hımm ben de yıllardır gitmediğim köyüme gitsem neler hissederdim diye düşündüm. Hiç iyi şeyler hissetmeyeceğim kesin. Neyse bu sebeple aldım, okudum. Son zamanlarda hevesle okumaya çalıştığım Babil Kitaplığı Serisi'nin mimarı Borges ile geçmişi olan bir yazar Mangeul. Gençken Borges'in isteği üzerine ona sesli kitaplar okumuş yıllarca. Ben de okuyorum, umarım yıllarca okurum. :) 
     Kitabı sevdim, kısacık zaten. Borges'in Evinde kitabını da alacağım ilk fırsatta.


''Özlemin bile güzelleştiremediği şeyler vardır, dedi içinden. ''


KIRMIZI KEDİ YAYINLARI

Çeviren: Ülker İnce
2. Baskı Ekim 2018
82 Sayfa


ELDE MAKAS KOŞMAK || AUGUSTEN BURROUGHS

     Bu kitabı da çok merak ederek aldım okudum. Filmini de izleyeceğim bir ara. İlginç bir okuma oldu. Yıllar geçse de aklımdan çıkmayacak sahneler vardı kitapta. :) Anı romanmış, ilginçtir dedim. Rahatsız edici detaylar da vardı. Üzücü ve güldürücüydü de aynı zamanda. 

''Sahip olduğumuz şey özgürlüktü.''

PİA
Çeviren: Sakıp Murat Yalçın
254 Sayfa