30 Ağustos 2013 Cuma

Okudum Bitti - 81 : Aşkın Gözyaşları 2 - Hz. Mevlana - Sinan Yağmur



Sinan Yağmur ' un okuduğum beşinci kitabı. Aşkın Gözyaşları serisine bu sene başladım. İlk kitap hakkındaki yazım ve  yazarın okuduğum diğer kitapları burada.

İlk kitap gibi bunu da beğenerek , duygulanarak , zaman zaman gözlerim buğulanarak okudum. Mevlana hakkında bildiklerimi pekiştirmeme , unuttuklarımı hatırlamama vesile oldu. İlk kitaptan farkı , bu kitabın Hz. Mevlana 'nın ağzından anlatılması.

                           Biyografik roman olduğu için Mevlana 'nın çocukluğundan vefatına kadar geçen süreci okuyoruz. Kolay okunan , kolay anlaşılan, bol konuşma, hadis, ibretlik öykü içeren güzel bir kitaptı benim için. Serinin diğer kitabını biraz ara verip okuyacağım.





... ' Bir yetimin başını okşamak , yerdeki taşı kimseye zarar dokunmasın niyeti ile kaldırmak , bir hayvanın susuzluğuna çare bulmak da zikirdir... '


... ' Şems 'i tanımadan önce ben , acıkınca bir kap çorba içer , doyardım. Üşüyünce de ocağıma iki odun atıp ısınırdım. Fakat şimdi , dünyanın bütün çorbalarını içsem doyamam... Çünkü biliyorum ki , dünyada açlar var. Dünyanın bütün odunları yansa ocağımda , artık beni ısıtmıyor. Zira biliyorum ki, yeryüzünde üşüyenler var. '


... ' Ömrümün miladı Şems'ti .Hayatımı ikiye böldüm: Şems'ten önce, Şems'ten sonra. Ömrümü üç kelime ile özetledim : Hamdım, piştim , yandım. '


' Oğlum aşıkların iki ismi olur. Birisi ailesinden gelir diğeri aşkından. Deden ilk ismimi verdi. Mevlana ismini maşuğum Şems verdi. Şems bir gün bana dedi ki:  '' Sen yokluksun. İsminde yokluk olsun. Herkes Mevlana ismini Efendi manasında anlıyor. Oysa Farsçada Mev: Yokluk, Arapçada La : Yokluk ve Türkçede Na: Yokluk demektir. '





KARATAY AKADEMİ YAYINLARI
3. BASKI
OCAK 2012
261 SAYFA 




Herkese keyifli okumalar.





Klorane Yulaf Sütü İçeren Sık Kullanım Şampuanı




                                                           Bu 100 ml olan minik şampuanı  severek kullandım. Saçlarım yağlanmaya müsait olduğu için sık sık yıkadığım için ve kullandığım zaman saçlarım Rapunzel kıvamında olduğu için ( artık değil kısa saçlıyım)  hemencecik bitti.

                                                         Saçlarımda herhangi bir soruna sebep olmadı. Öyle bol bol köpüren bir ürün değil ama güzel temizliyor ve saçları yumuşak dokunuşlu bırakıyor. Saçlarımı tararken de kolaylık sağladı. Normalde saç açmak için tüm sıvı saç kremleri  vs. içinde favorim Avon'un o minik serumları. Bazı şampuanlarla , o ürünler olmadan saçlarım taranmıyor. bu şampuan varken serumlarım bitmişti ve Gliss 'in sıcı saç kremlerini de beğenmediğim için kullanmadım ama taranmada sorun yaşamadı.


                     Daha önce Klorane markasının başka bir şampuanını kullanmıştım. Normalde kepek sorunum yok. (Çok şükür ) . Ama olduğu bir dönem kepek şampuanını kullanıp , pek sevmemiştim. Ama bu ürünü sevdim.  Tek bir şampuanı devamlı kullanmayı sevmediğim için baş rol oynayan şampuanımın yanına yardımcı oyuncu olarak başka şampuan da bulunduruyorum. Şu an kadrom dolu ama bitince büyük boyunu alabilirim. :)




                        Güzel ve sağlıklı saçlı günler...


Yazar Ayları | Büyük Kitap Çekilişi



                                   Her ay katılmaya çalıştığum Yazar Ayları 'nda eylül ayı konuğumuz Stephen King. Siz de katılmak istiyorsanız , okuyacağınız kitabı Pınar ' ın çekilişinden kazanabilirsiniz.
Detaylar için tık tık .

29 Ağustos 2013 Perşembe

Okudum Bitti - 80 : Muhacir - Mehtap Şafak




                                    Bazen güzel bir kitap okumanıza neyin  vesile olacağı hiç belli olmaz. Bu kitabı okuma şenliği için  ( adınızın aynı olduğu bir yazarın kitabı kategorisi  ) almıştım. İlk iki sayfasına ve arka kapağına bakınca böyle güzel ilerleyeceğini , beni sık sık gözyaşları içinde bırakacağını  ummazdım. Şaşırdım ve iyi oldu :)



                               93 Harbi zamanında yaşananları kısmen de olsa anlatan hüzün dolu bir kitap. Yirmi dört bölümden oluşuyor ve her bölümde bölüme adını veren karakterin anlattığı olayları okuyoruz. Bir ailenin çevresinde dönemin zorluklarını , korkunç vahşeti , sadakati , ihaneti ,yokluğu , her şeye rağmen umudu , hatta aşkı okuyoruz. Sonu ise oldukça sarsıcı.

                              Bazı baskı hataları var ama kitap beni o kadar içine çekti ki rahatsız etmedi. Çok duygulanarak, yer yer ağlayarak okudum. Tavsiye ederim.



... '  1877 Nisan ayında , tarihin alnına 93 Harbi olarak yazılan Osmanlı/ Rus harbi başladı. Elviye-i Selase olarak bilinen güneybatı Kafkasya toprakları , Ruslar, yani halk ağzıyla Sarı Moskoflar tarafından işgal edilince , özellikle Ardahan ve Kars bölgesindeki Türk köyleri Ruslar ve Ermenilerce yakılıp yıkılmaya başladı. '


... ' Savaş kimin haklı olduğuna göre değil , kimin güçsüz olduğuna göre şekilleniyordu. '


... ' Kafkaslarda bir dönem destan yazdıran direnişçi yüz binlerce Müslümanlar yıllar sürecek göç yollarına düşmüşlerdi. Çerkez , Abaza, Gürcü, Çeçen, Laz toplulukları namuslarını ve canlarını vatan belleyerek aralıksız ,ekili topraklarının, başağının biçilmeden kuruyacağını, meyvelerin dalında çürüyeceğini, dedelerinin mezarlarını ziyaret edip bir fatiha okuyamayacaklarını, pınarlarından akan soğuk sularından bir daha içemeyeceklerini ,geri dönemeyeceklerini bile bile dimağlarına kazıyacakları anılarını ve geçmişin kokularını sinelerine saklayarak, dudaklarından dualarını bırakmadan yürümeye başlamıştı çoktan .'




( Yeri gelmişken Sanatçı Faruk Kutlu ' nun muhteşem resimlerine göz atabilirsiniz. Bir kısmı burada mevcut.)



                                     
                                                    NKM YAYINLARI
                                                    216 SAYFA
                                                    MAYIS 2013

Doa Kozmetik.com Alışverişim



                                         Saç bakımı için yağlar benim vazgeçilmezim , düzenli ve severek kullanıyorum. Hatta anneme ,ablama ve gelen misafirlere de zorla saç bakım maskeleri yapıp sürmüşlüğüm çoktur. Böyle olunca da yağlarım çabucak bitiyor , ben de alıyorum. Doa Kozmetik' in bazı ürünlerini daha önce arkadaşım hediye getirmişti , memnun kalınca ve fiyatları da hem online hem normal mağazalara göre uygun olunca , hemen biten yağlarımı alayım dedim.


                                         Stokta olmayan bazı ürünlerinden de istediklerim var, umarım stok durumu değişir ve yeni siparişimde alabilirim.



                        Hem hızlılar, hem özenliler hem de siteleri çok şeker. Nasıl mı derseniz bir inceleyin derim. Buradan buyurunuz . ;)



                       Saç Bakım Yağını ( dökülme karşıtı olan , büyük şişe ) kullandım bile . Saçlarım pırıl pırıl ve yumuşacık. İçindeki sedir ağacı esansı kokusu oldukça hoş :)



                                       Hepimize sağlıklı, güzel saçlı günler...

27 Ağustos 2013 Salı

Okudum Bitti - 79 : Ustaparmak - Sarah Waters




                                 
                                              ' ŞEYTANA DUDAK ISIRTAN BİR ENTRİKA

                                                                       LONDRA 1862 '


                                    Bu kitabı alma sebeplerim ;  Viktoryen dönemi , yukarıdaki cümle ve kitabın oldukça ucuza satılıyor olmasıydı. ( Sanırım okuoku.com ) . Kitaba başlamadan önce yazarıyla ilgili birazcık araştırma yaptım  ve yazarın da roman karakterleri gibi lezbiyen olduğunu öğrendim. Konuyu okuyunca ve kapağına bakınca böyle bir şey ummazdım . :)


                             Kitapta işlenen konunun, kötülüğün ihanetin arkasında , dönemin detaylarını okumak keyifliydi. Karanlık ve pis sokaklarda yürüyormuş hissine kapıldım sık sık. Kitabın ilk kısmı biraz yavaş ilerledi ama sonrasında hem şaşırdım hem okudukça merakım arttı. Tamam biraz fazla uzatılmış geldi bana. Bütün karakterler tabir-i caizse kirli. Böylece acımanız gereken tek bir taraf olmuyor.  Sue Trinder  17 yaşında öksüz bir hırsızdır. Kendi gibi hırsızların barındığı , kimsesiz bebekleri büyüten ve onlardan kar sağlayan Bayan Sucksby ile beraber yaşamaktadır.


                                Bir gün  ' beyefendi '  dedikleri Richard Rives bir teklif ile gelir. Zengin ve safça bir kız bulmuştur ve evlenip , servetine konmak için onu tımarhaneye yatırmayı planlamaktadır. Bunun içinde Sue ' ya para karşılığı yardım etmesini teklif eder. Sue ' nun kabul etmesiyle Maud ' ile yolları kesişir. Maud ' un beyefendiye ilgi duymasını , onu sevmesini sağlamak üzere hizmetçisi olarak işe başlar. Ve akıl almaz entrikalar başlar. Bu arada Maud , ruh hastası diyebileceğim sapığa yakın dayısıyla aynı evde yaşamaktadır ve onun özel sekreterliğini yapmaktadır.


                Kimin av kimin avcı olduğu belli olmayan meraklı bir hikayeyi , iki kızın bakış açılarıyla dönüşümlü olarak okuyoruz.  Genel olarak beğendim , aslında lezbiyen olmasalar da olurdu hani . :) Tımarhane günleri çok üzücü ve etkileyiciydi , bir çok güzel detay barındıran oldukça karanlık bir kitap.


 


                                   ARTEMİS YAYINLARI
                                   2. BASIM HAZİRAN 2009
                                   ÇEVİREN : FİGEN BİNGÜL
                                    613 SAYFA










24 Ağustos 2013 Cumartesi

Konuşan Kitapların Zaman Yolculuğu



                                   Blog turumuzun  son gününde bizim şeker kızlarla minicik , tek soruluk bir ropörtaj yaptım. Zamanda yolculuk yapacak olsaydınız , nereye giderdiniz dedim. Bakalım neler demişler...



 
 
Yorum Durağım :  ''  Ben şahsen ejderhaların, elflerin, kılıçların, savaşların, krallıklarını yani Bir George R.R. Martin dünyasında yaşamak isterdim. Bir Elf olup savaşlarda bir okçu olmak isterdim ''
 
 
 
 
 
 

 
 
Kitap Aşığı  :     MÖ 12. 30 Ağustosa gidip Kleopatra' nın ölüm anını görmek isterdim
 
 
 

    Tuğçe'nin Kitaplığı  :   1800 Londra Balolar, lordlar, dükler ve daha neler neler...  Bildiğin bir Jane Austen  kitabı yani  benimkisi.  





Küçük Kızın Büyük Kütüphanesi :


"Zamanda yolculuk mümkün olsaydı (ve Tanrım lütfen mümkün olsun!) gitmek istediğim tek yer ve zaman var:

Edinburg - İskoçya 1800'li yılların istediğin birine yolla beni bebeğim. Bilindiği üzere, Küçük Kız umutsuz bir romantik olarak historical romance fanatiği ve geçmişten çıkıp bugüne gelememiş biri :) İskoç Lordlarının o muazzam döneminde olmak, bir mümkünse kendime aralarından en kaslısı olacak şekilde münasip bir kısmet bulabilmek zevkini ölmeden yaşayabilirsem çok memnun olacağım. Bu talebim ota poka test yapan İsveçli bilim adamlarına iletilsin, mümkünse abudik gubudik testleri bırakıp bu işe yoğunlaşsınlar :)

Haksızmıyım ?
  





Kitap Avcısı  :  Geçmişe gitmek istediğim bir sürü yer var ama onları sonuçta biliyoruz değil mi! Beni geleceğe götürün, şöyle 3000 yılına falan, belki yeni gezegenler keşfedip yerleşmişizdir, ha? Hem kabul edin şimdi, hangimiz jetgilleri izleyip de ben de istiyorummm! demedik .


 

Maria Puder Ölmedi  :       1970li yıllarda Amerikaya gitmek isterdim. O kıyafetleri, müzikleri ve atmosferi yaşamak isterdim  .





 :  Ben geleceğe gitmek isterdim. Diğer gezegenleri gördüğümüz ve artık oralara yerleştirdiğimiz bir zamanda uzay gemisinde çalışan bir asker olmak isterdim. Hani Alien ya da Star Trek tarzı bir zamanda Ama içinde her türün olduğu gezegenler olsun tabe
 
 
 
 
 


 
 








   İşte  bizden bu kadar. Sizlerin zamanda yolculuk yapma şansınız olsaydı nereye ve niye giderdiniz ?





             
 
Çekilişimize katılmayı unutmayın.
 
 
 


a Rafflecopter giveaway

23 Ağustos 2013 Cuma

Okudum Bitti - 78 : Kayıp - Osman Aysu



Osman Aysu ' yu ilk defa okuyacağım için hem tereddütlüydüm hem de heyecanlı. Yeni yazarlarla , özellikle yerli ise tanışmayı çok seviyorum , yeni başlangıçlar , yeni heyecanlar...


Böyle belirsizlikler içerisinde dün gece geç saatlerde aldım kitabı elime , uykum gelene kadar yarısından biraz fazlasını okudum bile. Merak ettiğim için bugün bitiverdim. Sonu benim için çok şaşırtıcı olmadı , kısmen tahmin ettim diyebilirim ama keyifle okudum. Agatha Christie  havasındaydı.

Sonunda ufak çaplı da olsa bir sürpriz vardı ama yazar bu sürpriz havasını yaratmak için sanki biraz beni kandırmış gibi geldi. İp ucu verip okuyacakların keyfini kaçırmak istemem ama suçlulardan birine yazar açıkça torpil yapmış. Belki okuru ters köşeye yatırmak için yapılmıştır ama bana zorlama geldi , anlam veremedim. Yani aşk var mı, aslında var, yok canım yok, var mıydı ya :) 


Zengin bir iş adamının ölümünün ardından meydana çıkan bir defter , bütün ailenin, hatta avukat Kaan ' ın hayatına bomba gibi düşüp , umulmayan gelişmeler sebep oluyor. Ölen baba sapık bir seri katil olabilir mi? . Bunu öğrenmeye çalışırken avukatımız Kaan ile mirasyedi kızımız Sibel arasında çok sıcak yakınlaşmalar meydana geliyor. :) Gerisi entrika , çok bilinmeyenli denklem gibi. Acaba katil uşak mı ? :)


Genel olarak bakacak olursam sevdim diyebilirim. Yakın zamanda olur mu bilmiyorum ama Osman Aysu beyefendinin  başka kitaplarını da okumak istiyorum. Kitap baskı ,sayfa düzeni olarak her zamanki gibi sorunsuzdu. Kapağı da hoş.






... ' Avukatın sustuğunu gören Sibel devam etti. '' Defteri sonuna kadar okursanız tüyleriniz diken diken olacaktır. İnsanlığımdan ve Akerman soyadını taşıdığımdan utanç duydum.'' '





Herkese keyifli okumalar...





EPHESUS YAYINLARI
 270 SAYFA
2013 

Okudum Bitti - 77 : Anılar ve Söyleşiler - Ahmet Rasim ( Yayına Hazırlayan : Nuri Erten )




Ahmet Rasim 'in daha önce Şehir Mektupları ( burada )  ve Gecelerim ve Falaka (burada)  isimli eserlerini okumuştum. Okunmayı bekleyen kitapları da var . Anı ,biyografi okumayı da severim dönem dönem. Hazır o dönemim gelmişken okuyayım dedim. Hemencecik bitti.


Çeşitli gazete ve dergilerde  (1925-1928 yılları arasında Resimli Ay, Resimli Perşembe  dergileri ve Cumhuriyet ve Akşam gazeteleri ) yayınlanmış fıkra, makale ve anılarından oluşan Nuri Erten tarafından  Ahmet Rasim 'in ölümünün 50. yılı dolayısıyla hazırlanan ve 51. yılda yayınlanan bu kitabı da severek okudum.


Ahmet Rasim 'in yazarlık , özellikle gazetecilik yaptığı yıllarda yaşadığı zorlukları okumak oldukça üzdü beni. Daha önceki kitapları gibi bu kitapta da yok yok.  Bir yazarı tanımanın , sevmenin en kestirme yolu anılarını okumak , hele de böylesine güzel kaleme alınmış ve gerçekçi olursa...




Herkese bol kitaplı günler...



ÇAĞDAŞ YAYINLARI
254 SAYFA
1983




22 Ağustos 2013 Perşembe

Konuşan Kitaplar ile Blog Turları | Zaman Temsilcisi - Peter Ward | ALINTILAR




                                       Zaman yolculuğumuz ay pardon !  blog turumuz hız kesmeden devam ediyor. Siz de yolculuğumuzda bize eşlik ederseniz seviniriz , hem bakarsınız 2 şanslı kişiden biri olursunuz. Bugün sıra geldi kitabımızdan ufak alıntılara yer vermeye , bakalım hangi cümlelerin altını çizmişim. ( Tabi mecazen , ben kitaplarıma kıyamam )




... ' Farklı zaman periyotları için tatiller satan gelecek temelli bir seyahat şirketi. Her neyse biz senin 21. Yüzyılın başları için tatil temsilcisi olmanı istiyoruz , bir Zaman Temsilcisi, eğer sen de istersen.  Senin işin tek bir fark hariç normal bir turist temsilcisinden farksız olacak , sadece sen gelecekten gelen turistlerle ilgileniyor olacaksın. Onlara görülmeye değer yerleri gösterecek, onlarla gezeceksin. Kısaca iş bu. '



... ' Tabi bu aptal hologram hakkında   günümüzde öyle bir şey düşünmüyoruz , ama eğer birileri 17. yüzyılda avuçlarında yanıp sönen bir görüntü üretebilselerdi onlara ne olabileceğini hayal edebiliyor musun? İnsanlar bunun büyü olduğunu düşünürdü. '



... ' Geoff bir şeylerin aklına gelebileceği umuduyla yaralı eline doğru baktı. Bu basit vücut uzantısının nasıl bütün uzaylı ırkının istila planlarını engellemekten sorumlu olabildiğine hayret etti. '



...' Bugünlerde durum öyle değil. Uzayda film çekmek bir araba takibini filme almak kadar kolay.  Ve bunun yanı sıra izleyiciler farkı ayırt eder. Star Trek 2 ile Star Trek 200 'ü yan yana izlemeyi dene , ne demek istediğimi  anlayacaksın. '




... ' Fazla vaktimiz yok , o yüzden çabucak şunu söyleyeceğin : Bugünün başlarında insan formunda gizlenen bir Varsarian zaman turizmi endüstrisini kötüye kullanmayı başardı , tarihin akışını değiştirmeyi başardılar. '


 ( Bu alıntı spoiler içerir )
... ' Dinozorların soylarının tükenmesine şahitlik ettim, 1000 yıldan daha uzak geleceğe seyahat ettim, Londra' daki Büyük Yangın 'ı gördüm , tarihin gidişatını değiştirmek için  yapılmış bir komployu açığa çıkarttım ve bütün bu gezegeni uzaylı istilasından  kurtardım. '



 
 
 


a Rafflecopter giveaway




Çekilişimize katılmak için rafllecopter kutucuğunu doldurmanız yeterli :)



Günün diğer etkinlikleri için ;


Ön okuma için buraya    ,

Yorum için buraya ,

Bir diğer yorum için buraya    tıklayabilirsiniz . :) 



21 Ağustos 2013 Çarşamba

Konuşan Kitaplar ile Blog Turları | Zaman Temsilcisi - Peter Ward | ÇEKİLİŞ





                                       Konuşan Kitaplar olarak bu defa zamanda bir yolculuğa çıkıyoruz , siz de bizimle bu yolculuğa katılırsanız çok memnun oluruz.  Kitabımızı kazanan iki kişiden biri olmak için rafflecopter  kutucuğunu kullanarak çekilişimize katılabilirsiniz. Ya da  Küçük Kız 'ın bloğuna uğrayabilirsiniz. Buradan.


 
a Rafflecopter giveaway




 
Tur takvimimiz de bu şekilde.
 
Kitabımıza göz atmak için buraya ,
 
 Yazarımızı tanımak için buraya  ,
 
Zamanda yolculuk içinse buraya bekleriz :)
 
 
Keyifli okumalar... 
 
 

Okudum Bitti -76: Can Dostum - W. Bruce Cameron



Can Dostum ; kapağında da dediği gibi gerçekten bir sevgi romanı. Aslında çok önce bitirirdim ama kitaba başlar başlamaz oğluşumla mecburi bir ayrılık dönemimiz oldu , o kadar özledim ki o eve dönene kadar okuyamadım .

Kitap harika ötesi ,bayıldım. Ama kitap için eğlenceli ,eğlendirici diyenlere okuyup bitirdikten sonra şaşırdım , zira ben gözyaşlarına boğuldum. Hem de bir çok defa. Tamam ben biraz hassas, hatta epeyce sulugöz olabilirim. Ama ' eğlendirici, eğlenceli ' değildi bence. Yazımı, anlatımı
güzeldi , hatta 10/10 puan verdim , favori kitaplarımın arasına girdi. Çok duygulu , çok dokunaklıydı. Son yıllarda beni bu kadar ağlatan bir kitap olmadı.


Kitabımız sokak köpeği olan yavru Toby ' nin dünyaya gelmesi , sokağa, hayata, ailesine alışma serüveniyle başlıyor. Sonra  ölüyor ( ben her defasında ağlayarak okuyorum) yeniden yavru bir Golden olarak dünyaya geliyor ve Bailey oluyor. Sonra Ellie isimli bir Alman Kurdu , Buddy isimli bir labrador  olarak yeniden dünyaya geliyor ve her defasında tamamlaması gereken bir görevi oluyor. Çok güzeldi , özellikle benim gibi hayvan aşığı biri için muhteşem ötesiydi.

Sık sık kitabı bırakıp Apaçi' ye sarılma molaları verdim. Hatta ben hüngür foşurt ağlarken gelip masum masum ellerimi , yanağımı yaladı. Bu kitaptaki tüm duygular gerçek .Bu kitabı Apaçi yazsaydı ancak bu kadar gerçekçi anlatabilirdi :)


Apaçi diyor ki : ' Kalıbımı ,ay pardon patimi basarım ki bu kitap harika , benim de tüm duygularıma tercüman olmuş ' .



'... İnsanlar olmadan dünyada yaşamaya çalışan köpeklerin başına bu geliyordu işte - eziliyor, yenik düşüyor, açlıktan ölüyorlardı. '



'... Kötü köpek diye bir şey yoktur,  Bobby , yalnızca kötü insanlar vardır. '


'John Lennon , hayatın biz başka planlar yapmakla meşgulken gerçekleşen şeyler olduğunu söylemiş.'



Kitabımızdaki bütün köpekçiklerin gıcık olduğu yakalığa benim oğlum bayılıyor , hatta giyinmeyi , kolye, fular ,atkı takmayı bile seviyor. Bir tek çorap ,ayakkabı işine alışamadık :)



Böyle de sevgi doluyuz :) Evet kötü hayvan yok :)


Tinkerbell' in ölçüsüz sevgisi Hüsnü' de  de vardı :(



YABANCI YAYINLARI
 ÇEVİREN: SEDA ÇINGAY
2. BASKI
HAZİRAN 2013
370 SAYFA



Herkese keyifli okumalar...