Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı kitaplığımın en şahanelerinden. Ercan Kesal'ın okumadığım son kitabıydı. Okudum mutlu ve buruk hissediyorum. Ercan Kesal kitaplarımın bazıları imzalı bazıları değil. Kitaplara dair en büyük hayallerimden biri de bu kitabın imzalı olabilmesi. Bakalım umutluyum.
Ercan Kesal'ı ne çok sevdiğimi beni tanıyan herkes biliyor. Yazdığı her şeyi okumayı çok seviyorum. İçinde olduğu bütün işleri fazladan güzelleştiren bir insan. Çok büyük bir saygıyla hayranım kendisine.
Bu özel kitap da Ayrıntı Yayınları'nın 1000. kitabı olarak özel hazırlanmış. Burhan Sönmez 'in dediği gibi: ''Zamanın İzinde bir ansiklopedi veya başvuru kitabı değil; düşünceyle yoğrulmuş duygulara hitap ediyor, bakan göz ile konuşan dil arasındaki uyuma ve gerilime yaslanıyor...''
1969 yılında Genç Sinema Hareketi ve 1997 yılında Belgesel Sinemacılar Birliği'nin kurucuları arasında yer alan, eğitmen, yazar Enis Rıza'nın seçtiği birbirinden anlamlı ve güzel fotoğrafa Ercan Kesal'ın kaleminden dökülen kalbe dokunan yazılar eşlik ediyor.
Birbirinden güzel 142 fotoğrafa birbirinden anlamlı 70 yazının eşlik ettiği bu çok güzel kitabın bence her kitaplıkta olması gerekiyor. 1896 yılında çekilmiş fotoğraf da var 2016 yılında çekilmiş de.
(Sait Faik, Yaşar Kemal, Orhan Kemal 'in aynı masada olduğu harika bir fotoğraf)
Yazıları okumadan fotoğraflara bakıp düşündüm. Sonra Ercan Kesal'a hissettirdiklerini okudum. Harika bir okuma oldu.
'' Elia Kazan'ın yaşamöyküsünü anlattığı bir kitapta rastladım. Kökleri Anadolu olan Kayserili Kazan, dedelerinin fotoğraflarında niye fes giydiklerini şöyle anlatıyordu: 'Müslüman efendilerinin geleneksel baş giysisi. Müslüman âdeti. Fes giymeyi ben de denedim. Fes bunaltıcıdır. Ne adamın ensesini güneşten korur, ne de gözlerini güneşin parıltısından. Gene de bütün Yunan erkekleri fes giyerlerdi. Neden? İstanbul'un 1453'deki düşüşünden bu yana fethedilmiş bir halk oldukları için, güvenlik taktikleri Türk halkının arasına karışmak olmuştu.''
'' 1864'de tarihin en trajik sürgünlerinden birini yaşayarak soykırıma uğratılan bir milletin evlatlarının ruhlarına sinmiş soylu bir itirazdır dans etmek.''
''Yaşanan hiçbir şey kaybolmuyor, bir yumak gibi ardımızdan toplanarak geliyor ve ruhlarımıza yerleşiyor. Bu yüzden, 'ne hatırlıyorsak o'yuz' aslında. Kabuğunu kaldırmaktan kendimizi alamadığımız eski bir yara gibidir ömrümüz, iyileştikçe sızlayan ve iz bırakan...''
'' 'Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir. Bir insanı öldürdüğün zaman bir yaşamı çalmış olursun.'
*Khaled Hosseini, Uçurtma Avcısı'ndan
Bu şehrin binalarını yapanlar ve onlara göz yuman yöneticiler, yalan söyleyerek orada yaşayanların gerçeğe ulaşma hakkını çaldılar. İnşaatlarda hile yaparak haklılığı çaldılar. Binlerce insanın ölümüne yol açarak, onların yaşam hakkını çaldılar. Kadınların kocalarını, yetimlerin anne ve babalarını, ebeveynlerin çocuklarını çaldılar.''
AYRINTI YAYINLARI
1. Basım Şubat 2017
350 Sayfa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder