#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti - 148 : Psikiyatrist || Wulf Dorn

13 Aralık 2014 Cumartesi

Okudum Bitti - 148 : Psikiyatrist || Wulf Dorn



pegasus



                                Herkese merhaba.

                               Okuma Şenliği kitaplarımın sonuna yaklaşmış gibiyim. Adında meslek geçen kitap kategorisi için alalı epey zaman olduğu halde , sıra gelmeyen Psikiyatrist 'i seçtim.


                                Severek ,merakla okudum bitti.Aslında tamamen tahmin ettiğim gibi oldu ama bir ara acabalarım olmadı değil.Düşündürdü ama şaşırtmadı kısaca. Kısaca bahsedecek olursam ;


                               Elen Ruth , alanında başarılı ,genç bir psikiyatristtir. Bir gün oldukça ilginç ve korkunç durumda bir kadın hasta ile karşılaşır. Berbat durumdaki kadınla ilgilenmeye başlar , aradan geçen üç günün sonunda gizemli kadın hastaneden birden bire kaybolur. Kaçırıldığından şüphelenen Elen 'in elinden bir şey gelmez. İşin kötüsü kimseyi duruma inandıramaz , çünkü hastane çalışanları dahil , gizemli kadını kimse görmemiştir. Hastane kayıtlarında bile olmayan hastasının akıbetinden korkan Elen 'i bundan sonra, temposu da gerilimi de hiç düşmeyen olaylar bekler. 



                              Akıcılığı azalmayan , keyifli kitabı türü severlere tavsiye ederim. Psikolojik detaylar, tespitler çok yerindeydi. Biraz gerilmedim dersem yalan olur. Tam okurken elektiriğin kesilmesiyle de alakalı olabilir :) 







... Arabadan inmek ona epey çabaya mal oldu. Başka zamanlarda son derece değer verdiği doğanın huzur dolu sessizliği şimdi ona korkunç ve tehditkâr geliyordu.
     Kendini korku filmlerinde garip gürültünün ne olduğunu öğrenmek üzere elinde mumla tavan arasına çıkan şu aptallara benzetiyordu. Ama başka çaresi var mıydı?




... Kara adamın kim olduğunu öğrenene dek tek başınaydı ve bu delinin oyununa katılması gerekiyordu.
     Hoşgörünün de sınırı vardır, diyen sözleri kafasının içinde yankılandı. Oyun şimdi başlıyor.




... Genellikle delirmek olarak adlandırılan duruma giden yol hiç de uzak değildir. Bazen birkaç beyin hücresi arasındaki küçük bir iletişim sorunu buna yeter ve bu olur.




... Sonra tezgâhın kenarına dayanarak fincanının üzerinden bahçeye baktı. Mark Ellen 'i izlerken yüzünde endişeli bir ifade vardı.

      '' Nasılsın?''
     Ellen bitkinlikle göğüs geçirdi. ''İki kez dövülmüş, elektrik verilmiş ve soğuk suda neredeyse boğulmaya terk edilmiş bir kadın gibi. Ayrıca başım ağrıyor, biraz kendime acıyorum ve başaramadığımı hissediyorum. Ama bunun dışında iyiyim.''



...  '' Ernest Hemingway 'in depresyonunu elektrokonvülsif terapiyle tedavi ettirdiğini biliyor muydun ?''
         Mark başını salladı. '' Evet, bunu duymuştum.''
       '' Daha sonra yazmaya odaklanamadığından şikâyet etmişti. İntiharının gerçek nedeninin bu olduğuna dair dedikodular var.''




... Janet Leigh , biyografisinde, duşun altındaki cinayet kurbanını oynadığı Hitchcock 'un Sapık filminin çekimlerinden sonra uzun yıllar duşa girmeye cesaret edemediğini, bunun yerine küveti tercih ettiğini yazmıştı.










                                                                                            PEGASUS YAYINLARI

                                                                                        Çeviren: Firuzan Gürbüz
                                                                                                        Ocak 2012
                                                                                                           416 Sayfa






















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder