#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti - 144 : Öksüzler Treni || Christina Baker Kline

2 Aralık 2014 Salı

Okudum Bitti - 144 : Öksüzler Treni || Christina Baker Kline




                               Yine keyifle okuduğum püsküllü bir şekerle daha buralardayım. Kitabı başladığımın ertesi günü bitirdim , çok güzel , çok dokunaklıydı. Sık sık gözlerim doldu , gerçi ben fazla duygusal olduğum için de olabilir ama gerçekten büyük bir kısmı yürek burkucuydu. 



                           1920 'lerin sonlarında Amerika 'da kimsesiz kalmış , terk edilmiş çocukların bindirildiği bir tren Öksüzler Treni. Farklı yaşlarda , farklı aile ve kültürlerden gelmiş bu çocukların ortak noktaları acıları ve onları bekleyen benzer kaderleri. Vivian 'da o trendeki çocuklardan biri . Farklı istasyonlarda pazarda sergilenen ürünler gibi , genellikle ev ya da bahçe işçilerinde çalıştırılmak için kendilerini isteyen ailelere sunuluyorlar. Böyle bir uygulamanın gerçekten olduğunu bilmek , çok çok acı.  



                          Benzer bir kimsesizliği günümüzde  yaşayan Molly ile Vivian 'ın yolları kesişir, biri doksan küsür yaşında hayatının sonuna yaklaşmış bir kadın diğeri daha reşit olmamış , farklı koruyucu ailelere sürüklenmiş  bir genç kızın çok farklı ama aynı zamanda çok benzer hayatlarını okumak , hem keyifliydi , hem dokunaklı.  








... '' Kadere inanır mısın ?'' diye sordum.
     '' Neye dedin?''
     '' Her şeyin önceden yazılmış olduğuna. Sen sadece - bilirsin işte- onu yaşarsın.''
     '' Tanrı her şeyi planlamıştır.''
     Başımı sallayarak onayladım.
     '' Bilmiyorum. Şu ana kadarki plan pek hoşuma gitmedi.''
     '' Benim de öyle.''



... Belki , diye geçirdim içimden, belki buradaki insanlardan biri beni isteyecek. Belki de ışıl ışıl, sıcacık bir evde, şimdiye dek hayal bile etmediğim bir hayatım olacak. Sıcak kekler, çörekler yiyecek, sütlü çayıma istediğim kadar şeker atabileceğim.




... Daha önce tüm hayatım gelişigüzel anlardan oluşan bir tesadüf gibiydi. Bu defa ilk kez bunun bir tesadüf değil, kader olduğunu hissediyorum.




... Bir şeyleri kaybetmenin sadece olası değil, aynı zamanda kaçınılmaz olduğunu öğreneli uzun zaman olmuştu. Her şeyini kaybetmenin , bir hayatı bırakıp bir diğerine başlamanın nasıl bir şey olduğunu biliyordum. Ve öyle hissediyordum ki bu dersi defalarca almak benim kaderimdi.










                                                                                ARKADYA YAYINLARI
                                                                            Çeviren: Duygu Parsadan
                                                                                         Eylül 2014
                                                                                           368 Sayfa

6 yorum:

  1. Güzel bir kitaba benziyor, bir gün okurum umarım :)

    YanıtlaSil
  2. kitap çok dramatiğe benziyor.. ilk alıntıyı çok beğendim :)

    YanıtlaSil
  3. Arkadya'dan almam gerekn bir Yıldız Tozu olmasaydı sanırım buna şans verecektim. Gerçekten dokunaklı. Hep söyluyorum. Odunum . Yıllardır ağlamıyorum kitaplarda. Belki bu o odunluğumu geçirir ? Ha ne dersin abla?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de tam tersi çok sulu gözüm. Aşktan ziyade bu tarz dramlar belki daha dokunabilir, bir dene canım.

      Sil