26 Nisan 2019 Cuma

Okudum Bitti- 24: Öyküler || Neil Gaiman & Al Sarrantonio




              Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı çok sevdiğim Neil Gaiman adını görüp heyecanla aldığım Öyküler.
Al Sarrantonio ile beraber hazırladıkları öykü antolojisi için beklentim çok büyüktü. Kocamandı hatta. :) 

         Merak ettiğim birçok yazar da vardı, birkaç tane de daha önce okuduğum vardı. Ayy şimdi bu kitap çok muhteşemdir, okur mutluluktan ölürüm falan mı dedim kendi kendime ne yaptıysam beklentimin büyüklüğü oranında hayal kırıklığı oldu benim için. 
Yirmi yedi ayrı yazarın öyküsü var kitapta. 

İçerik şöyle:

Kan - Roddy Doyle
Fosil Suretler- Joyce Carol Oates
Manhattan Alev Alev- Joanne Harris
Siyah Dağlarda Bir Mağaradır Hakikat - Neil Gaiman
İnançsızlık - Michael Marshall Smith
Yıldızlar Kayıyor- Joe R. Lansdale
Juvenal Nyx- Walter Mosley
Bıçak- Richard Adams
Ağırlıklar ve Ölçüler- Jodi Picoult
Goblin Gölü - Michael Swanwick
Guru Mallon- Peter Straub
Yakala ve Bırak- Lawrence Block
Puantiyeler ve Ay Işıkları- Jeffrey Ford
Ezik- Chuck Palahniuk
Samantha'nın Günlüğü- Dina Wynne Jones
Yitikler Ülkesi- Stewart O'nan
Rüzgarda Salınırdı Leif- Gene Wolfe
Keyifsiz- Carolyn Parkhurst
Kurgular İçinde Bir Hayat- Kat Howard
Geçmiş Başlasın Artık- Jonathan Carroll
Terapist- Jeffery Deaver
Paralel Çizgiler- Tim Powers
Burun Tarikati- Al Sarrantonio
İnsan İstihbaratı- Kurt Andersen
Öyküler - Michael Moorcock
MaCauley'nin Bellerophon'unun İlk Uçuşu- Elizabeth Hand
Merdivendeki Şeytan- Joe Hill


     Neil Gaiman'ın kendi öyküsünü bile azcık sevdim. Al Sarrantonio'nun öyküsü güzeldi, yani ilginçti en azından. Merdivendeki Şeytan da yazım şekli olarak ilginçti. Öyküler isimli öykü ise beni zorladı. Resmen yordu. Yıldızlar Kayıyor da güzeldi. İlerde tekrar okur muyum bilemiyorum ama diğer Neil Gaiman kitaplarımın yanında olması da mutlu edecek en azından. Ayrıca ben öykü severim. Kitabın baskısı, kapağı çok güzel bu arada. :) 


Okuduğum diğer Neil Gaiman kitapları:



Odd ve Ayaz Devleri yazısı burada  , 

Yıldız Tozu yazısı burada ,

Mezarlık Kitabı yazısı burada ,

Yokyer yazısı burada ,

Ara Dünya yazısı burada  ,

Anansi Çocukları yazısı burada ,

Kıyamet Gösterisi yazısı burada  ,

Doctor Who: 11 Doktor 11 Öykü yazısı burada. 


İskandinav Mitolojisi ise burada. 
           




''Zaman yükselen bir dalgaydı; yatıştırılamayan, amansız bir dalga...''
*Fosil Suretler


''Bazen hakikatin bir yer olduğunu düşünürüm. Zihnimin içinde bir yer, bir şehir gibi. Yüz tane yol, bin tane patika olabilir, hepsi seni nihayet aynı yere götürür. Nereden geldiğin önemli değildir. Eğer hakikate doğru yürürsen ona ulaşırsın, hangi yoldan gidersen git.''
*Siyah Dağlarda Bir Mağaradır Hakikat


''Sırlar gece gibidir: Korktuğumuz ve şüphelendiğimiz şeylerden uzakta saklanırlar. ''
*Juvenal Nyx


''Dünyadaki en yüksek ses, bir çocuğun eksikliğidir.''
*Ağırlıklar ve Ölçüler


''İnsanlar genellikle yardıma ihtiyaç duyduklarını bilmezler, bilseler bile yardım istememek için direnirler.''
*Terapist



İTHAKİ YAYINLARI

Çevirenler: Filiz Sarıalioğlu
İlker Özbilek
1. Baskı Temmuz 2017
600 Sayfa


22 Nisan 2019 Pazartesi

Okudum Bitti-23: Uzun Kulak || Anılı Basılı





    Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı yine şeker bir çocuk kitabı. ♥ 

     Uzun Kulak günümüz çocuklarının teknoloji bağımlılığına dikkat çekiyor. Artık oyuncaklara yüz vermeyen; telefon, tablet, bilgisayardan ayrı yaşayamayan çocuklara oyuncakları sevin, paylaşmanın keyfine varın, diyor. 

        Bunları da Güneş ve abisi Gün'ün Uzun Kulak ile yollarının kesişmesiyle anlatıyor. Üstelik hemen ilk sayfasında mışıl mışıl uyuyan Haykocuğum gibi siyah-beyaz bir kedicikleri de var.  Anıl Basılı'nın diğer kitapları gibi bu da çok güzeldi, severek okudum. Ve çok tatlı bir hediye olacak. Bu vesile ile benim bile çocukluğumdan kalma oyuncaklarım gün yüzüne çıktı. :) 





           Pelin Turgut çok güzel resimlemiş. Arka kapakta da Sunay Akın'ın yazısı var. ♥ 

         Çocuk kitaplarını çok seviyorum.




BÜYÜLÜ FENER YAYINLARI

1. Baskı Ocak 2019
24 Sayfa

Görsel Dikkat Seti || Kontrol Yayıncılık





                 Kontrol Yayıncılık 'ın Görsel Dikkat Seti ile geldim. Değişik yaş gruplarına göre farklı setleri var. Bizdeki 6-9 yaş için Görsel Dikkat Seti Eğleniyorum Öğreniyorum. 

        Çok tatlı bir sert klasör/çanta içerisinde 10 adet kitap bulunuyor. Dergi formatında kitaplar. 1 adet de kutu içerisinde 12 taşlı Eşleştirme Paneli var. Nasıl kullanılacağı gibi detaylar kitaplarda var.



       Kitapların içerisindeki egzersizler kolaydan zora doğru ilerliyor. Toplam 2196 egzersiz ve 183 sorudan oluşuyor. Görseller çok güzel, baskı kalitesi yüksek. Çocuklarınız için öğrenmenin eğlenceli yolu olmuş. Sıkıcı olmayan bir aktivite seti .


  
            Bu şekilde Ön Test ve Son Test de bulunuyor. 




       Ölçme ve Değerlendirme kitabı




Bak ve bul kitabı


Dikkat Oyunları kitabı


Meraklı Tablolar kitabı


Say ve Bul kitabı


 Mantık Atölyesi 1 ve 2


Düşün ve Bul 1-2


Zeka Maratonu 1-2


Bu set çocuklarınızda :

Dikkat, konsantrasyon ve odaklanma
El-göz koordinasyonu
Analitik düşünme ve akıl yürütme
Sınıflama ve sıralama
Tümden gelim- tüme varım
Algılama ve ilişkilendirme
Benzerlik görme ve farklılık ayırma
Parça- bütün ilişkisi kurma
Soyut ve bağlantısal düşünme
Eşleştirme ve tamamlama
Şekil- zemin algısı
Problem çözme ve bağımsız iş yapabilme 

becerileri geliştirir. 




Setin tanıtım videosunu da izleyebilirsiniz.






Kontrol Yayıncılık sitesine gidip bu ve diğer setleri inceleyebilir, kampanyalardan haberdar olabilirsiniz.
Ürünü incelemek için tık tık.


Bir hafta boyunca Kitap Koala sitesinde Kontrol Yayıncılık'ın tüm kitapları %40 indirimde, bir bakın derim. Tık tık. 




17 Nisan 2019 Çarşamba

Okudum Bitti- 22: Factotum || Charles Bukowski






               Ve Bukowski sevenlere özel bir merhaba. Bol bol Bukowski okuma hayallerimiz var. Yavaş yavaş da olsa okumaya devam ediyoruz. Ekmek Arası'ndan sonra Factotum'u da severek okuduk. Okuduk diyorum, çünkü tek başıma okumuyorum. Aynı sebeple Ekmek Arası'nı da ikinci defa okuyup paylaşmıştım. 

        Factotum'u ilk defa okudum. Ve çok tatlıydı. Bukowski ayarında bir tatlılık elbette. Bu kitapta daha bir Fante tadı vardı belki de o yüzden daha çok sevdim. 

         Factotum niteliksiz, vasıfsız işçi demek özetle. Ayakçı da diyor arka kapakta. Bukowski'nin yani Henry Chinaski'nin yirmili yaşlarında evden ayrılıp böyle takıldığı günlerini anlatıyor kitap bize. Kısa süreli işlerde çalışıp ucuz yerlerde kalıp içiyor, içiyor ve yine içiyor. Arada da bol bol kavga dövüş ve kadınlar... Ekmek Arası'nın devamı niteliğinde, onun kaldığı yerden devam ediyor. Babası gibi olmak istemediği için, daha doğrusu onun ideallerini paylaşmak istemediği için farklı bir yol seçip aylak oluyor Henry. Yazar olma hayali de cebinde... Ekmek Arası hüzünlüydü bu kitap öyle değildi. Eğlenceliydi, daha rahat bir Henry vardı.  Güzel toplumsal, insani eleştiriler bile vardı. 

        Bukowski'nin umursamazlığını, eğlenceli anlatımını çok seviyorum. Daha önce de dediğim gibi Bukowski'ye çok şey borçluyum. O olmasaydı Fante'nin Toza Sor'unu almış olmazdım. Almasaydım okuyamazdık... Mutluluk zincirinin ilk halkası. :)  Bukowski'yi sevin.




''İş çıkışıydı. Akın akın insan çıkıyordu metrolardan. Karıncalar gibiydiler, yüzleri yoktu, çıldırmışlardı, üstüme geliyorlardı, gergindiler. Zaman zaman itişip, çarpışıyorlardı; çıkardıkları sesler korkunçtu.''


''Yalnızlıkla beslenen biriydim; yalnızlığımı alırsanız yemeğimi ve suyumu almış kadar olursunuz. Yalnız kalamadığım her gün gücümden bir şeyler alıp götürür. Bununla övünmüyorum ama önemliydi benim için. Odanın karanlığı güneşti bana...''


''İnsanların ihtiyacı olan şeydi bu: Ümit. Ümitsizlikti insanları cesaretsiz yapan.''



''Samimiyetle söylüyorum, yaşam beni dehşete düşürüyordu. Yemek, uyumak ve çıplak dolaşmamak için insanın yapmak zorunda olduğu şeyler ürkütücüydü.''




METİS YAYINLARI

Çeviren: Avi Pardo
10. Baskı Şubat 2018
158 Sayfa




Okudum Bitti-21: Gökyüzünde Bir Gün || Anıl Basılı






          Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı tatlı mı tatlı bir çocuk kitabı. Anıl Basılı'nın dördüncü kitabı Gökyüzünde Bir Gün. İlk iki kitabını çok severek okudum ve paylaştım. Üçüncü kitabı da çok yakında buralarda olacak. O da çok tatlıydı.

Balino hakkındaki yazım burada,

Melodi hakkındaki yazım ise burada




         Gökyüzünde Bir Gün de Mavi ile tanışıyoruz. Yürüme engeli olan sevgi dolu bir ufaklık Mavi. Kırık bir uçurtmaya bile değer verecek kadar sevgi dolu üstelik. Güneş ışınlarını avuçlarında toplayıp uçuşan tozlarla mutlu olan, farklı bir sokaktan ilk geçişinde sevinen, umut dolu bir kız. Mavi ile tanışıp 'Gökyüzünde Bir Gün' geçirmek istemez misiniz? 


         Mert Tugen resimlemiş, çok da güzel olmuş. Okuyun, çocukların okumasına vesile olun. Çünkü çok güzel bir hediye olur. Zaten en güzel hediye kitap değil mi? 😊


''Gökyüzüne bak umut hep orada!''



BÜYÜLÜ FENER YAYINLARI

1. Basım Mart 2019
48 Sayfa





12 Nisan 2019 Cuma

Okudum Bitti- 20: Kağnı / Ses || Sabahattin Ali




             Kitap seven herkese merhaba. Tüm sıra bekleyenlere rağmen bu ay bitirdiğim kitaplardan biri ile geldim. Sabahattin Ali 'nin birçok eserini okudum. Toplu öykülerini okumuştum epey  zaman önce, en son da Kürk Mantolu Madonna'yı okumuştum. Bu ay çizgi romanını da okudum hatta, çok güzeldi.

          Bu kitap da sevdiğim yayıncılardan olan Bilgi Yayınevi'ne ait. Kağnı ve Ses adlı iki ayrı bölümde toplam on sekiz öykü var. Hepsi kalbe dokunan, etkileyici öykülerdi. Değişik duygularla okudum. Köpek isimli öyküyü okurken hem çok üzüldüm hem çok kızdım. İnsanların zalimliği çoğu öyküde tokat gibi çarpıyor insanın yüzüne. Arabalar Beş Kuruşa ise sanırım en üzüldüğüm öykülerden oldu. Apartman da öyle çok dokundu çok. Kafakâğıdı ve Bir Şaka ise hafif tebessüm ettiren  öykülerdi. Hem bir öykünün adı Mehtaplı Bir Gece, başka bir öyküde de Mehtap geçiyordu. Yine başka bir öyküde de ''ay ışığı safası'' vardı. Mehtap ay ışığı demek malum hem de safalı... :) Kitapta yer alan Gramafon Avrat isimli öykünün de film uyarlamasını izlemiştim yıllar önce.




''Bir mahpusu dünya ile hiç alakası olmayan bir zindana kapamak ona en büyük iyiliği yapmaktır. Onu en çok yere vuran şey, hürriyetin elle tutulacak kadar yakınında bulunmak, aynı zamanda ondan ne kadar uzakta olduğunu bilmektir.''
*Duvar


'' 'Hayat bu rugan iskarpinlere ne kadar benziyor!' dedi, 'Tıpkı bunlar gibi biz de günler geçtikçe aşınmaya, bir tarafa kaykılmaya, çirkinleşmeye ve nihayet işe yaramamaya başlayacağız...' ''
*Düşman


''Dünyada hiçbir aşkın edebi, hatta uzun ömürlü olmadığı muhakkaktır. Bunun aksini düşünenler başkalarını veya kendilerini aldatmaya çalışan divanelerdir.''


''Biri diğerinin yaşayabilmesi için elzem olan iki mahluktuk biz, bunu istesek de istemesek de...''
*Bir Skandal



''Biliyor musunuz, bir dakika, hatta bir saniyede verilen veya verilmeyen bir karar, bir tereddüt ânı, insanın hayatı üzerinde ne uçsuz bucaksız neticeler doğurabiliyor.''
*Köstence Güzellik Kraliçesi  





BİLGİ YAYINEVİ

Birinci Basım Ocak 2019
216 Sayfa






5 Nisan 2019 Cuma

Okudum Bitti- 19: Karton Kanatlı Melekler || Harun Özen






            Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı yine ilk defa okuduğum yazarlardan birine ait. Harun Özen'in Saçmalama Kudret kitabını çok görüp merak etmiştim. Onu da okuyacağım. Farklı tarzlarda olduğunu duydum. 

         Yazarın anlatımını çok sevdim, hani çizmem de altı çizilesi çok cümle vardı. Duygusal, hatta fazlasıyla hüzünlü bir okuma oldu. Daren'in kalp kırıklıkları güncesi gibiydi. Daren esas oğlan bu arada. Hayatında iz bırakan aşklarını, yaralarını anlatıyor. Süreyya, Selen, Devrim ve Müjgan...

            Ben zaten duygusal bir insanım, o yüzden kalbime dokunan bir kitap oldu. Sevmek aslında çok güzel bir şey ama her defasında böyle derin yaralar alan birinin bu cesareti de hem şaşırttı hem her defasında bu defa oldu galiba diye beni bile umutlandırdı. Herkes sevildiği kadar sevse, kimse kimseyi böyle üzmese, kırmasa keşke diye diye okudum. 




''Aklına gelmemekten çok, aklına geldiğim halde bir önem arz etmemekten ürktüm.''


''Ben onu tanıdığımda bendim... Yitirmemiştim henüz içimde yeşerttiğim masum düşleri.''



''Gülmek bir insana bu kadar yakışabilir miydi? Yakışıyordu işte.''


''On mutluluk bir acının izini çıkarmaya yetmiyor. Tam geçti, gitti, bitti sanıyorsun... Bazen anlamsız bir obje, bir resim bazen, çoğunlukla bir şarkı kabuğunun altında gizlenen acının genç volkanlar gibi fışkırıp taşmasını sağlayabiliyor. Mutluluk yaşanan ana ait Müjgân, acı ise bütün bir ömre...''



''Hayat tezatlar ve imtihanlarla dolu karanlık bir çukurdan ibaretti.''


''İnsan olmak böyle bir şeydi herhalde. Hiç unutamam sandıklarını yıllar sonra hatırlamakta zorlanıyor, dinmeyecek sandığın acıları yılda birkaç kez hatırlayarak hayata kaldığın yerden devam ediyor, yadırgamadan ve utanmadan gülüp eğlenebiliyorsun. Onsuz yaşayamam dediklerini sonsuzluğa uğurlayıp yaşamaya devam ediyorsun. Nefes alamıyorsun uzun zaman ama yaşıyor, öğreniyor, kabulleniyorsun. Bu da bizim, biz insanların laneti olsa gerek...''



''Her ölüm arkasında yığınla keşke, kucak dolusu acı ve pişmanlık bırakıyordu.''


''  'Keşke,' diyordun... 'Keşke kimsesizler yurduna bırakılmış olsaydım. Sevdiklerimi kaybetmek ve onların acı hatıralarına tutunarak acı çekmek zorunda kalmazdım.' ''



''Ya gelmemeliydi kimse bana ya da geliyorsa asla gitmemeliydi.''


''İnsan annesini kaybettiğinde ölüyordu çocukluğu.''


''Ona ait olan, ona dokunan, onun dokunduğu, tenine temas etmiş bulunan ne varsa kutsaldı artık benim gözümde. ''





YİTİK ÜLKE YAYINLARI


1. Baskı Mayıs 2017
330 Sayfa