Neil Gaiman aşkım artarak devam ediyor. Nasıl eğlenceli , mükemmel , sınır tanımaz bir hayal gücü var , vay be :)
Kendince iyi bir hayatı olan Şişko Charlie 'yi çok hareketli , korkunç sayılabilecek değişimler, gelişmeler beklemektedir. Her şey nişanlısı Rosie 'nin düğüne babasını da davet etmesi gerektiği yönündeki baskılarıyla başlar. Böylece yıllardır görüşmediği babasına eski komşuları aracılığıyla ulaşmaya çalışan Şişko Charlie babasının öldüğünü öğrenir . Londra 'dan Florida 'ya , hayatı boyunca kendisini utandırmış , aşağılamış ve yıllardır hiçbir iletişiminin olmadığı babasının cenazesine gitmek zorunda kalır ve hayatının şokunu yaşayarak komşu Bayan Higgler 'dan babasının aslında bir tanrı olduğunu öğrenir. O halde kendisinin de bir yarı tanrı olması gerektiği ama hiçbir gücü / özelliği olmadığını söyleyince de diğer bir bomba haber olan , asıl güçleri olanın kardeşi olduğunu öğrenir. Kardeşine ulaşmak için yapması gereken şeyi de öğrenir ama inanmaz ve tesadüfen denediğinde kardeşi Örümcek çıkagelir ama işler göründüğü gibi güzel ilerlemez. Hayatı kabusa dönen Şişko Charlie , Örümcek 'i geri gönderemez.
Fantastik , mitolojik öğelerle dolu , her sayfası ayrı keyifli , bol esprili , bitmesin isteyeceğiniz bir Neil Gaiman kitabıydı işte diyeceğiniz bir kitap. Charlie 'nin ailesiyle , kendisiyle yüzleşmesinin hikayesini okurken matruşka bebekler gibi iç içe geçmiş hikayeler de okuyacaksınız.
Benim gibi Gaiman sevgiyse başınızın dönmesi için geç kaldıysanız , daha fazla ertelemeyin derim.
... O şişko değildi . Hatta doğrusunu söylemek gerekirse, toplu bile sayılmazdı. Sadece köşeleri biraz yuvarlaktı, o kadar. Ama Şişko Charlie ismi, tenis ayakkabısının tabanına yapışmış bir sakız gibi üzerine yapışıp kalmıştı.
... '' Baban hakkında böyle konuşmamalısın ! ''
'' Doğru değil mi ama ? Pisliğin teki. Berbat bir koca ve berbat bir babaydı. ''
'' Elbette öyleydi ! '' dedi Bayan Higgler, öfkeyle, ''ama onun hakkında bir insandan bahsediyormuş gibi yargıya varamazsın. Unutma , Şişko Charlie , baban bir tanrıydı. ''
... ''Annem bir defasında ne demişti, biliyor musun? '' dedi Rosie.
'' Ee. Şey. İdam cezasını geri getirmekle ilgili bir şey miydi ?''
'' Hayır değildi. Demişti ki, yeni evli bir çift, ilk yıllarında her seks yaptıklarında kavanoza bir bozuk para atsalar, sonraki yıllarda da her seks yaptıklarında kavanozdan bir bozuk para çıkartsalar , kavanoz yine de hiç boşalmazmış .''
... '' Kahveni nasıl istersin? ''
'' Gece kadar koyu, günah kadar tatlı.''
... Hiçbir şey olmadı. Hiçbir şey olmamayı sürdürdü. Biraz daha hiçbir şey. Hiçbir şeyin geri dönüşü. Hiçbir şeyin oğlu. Hiçbir şey görev başında.
İTHAKİ YAYINLARI
Çeviren : Murat Özbank
1. Baskı Temmuz 2013
383 Sayfa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder