Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı canım Fante'nin Arturo Bandini dörtlemesinin son kitabı Bunker Tepesi Düşleri. Geçen ay okuyup bitirdik.
Bahara Kadar Bekle, Bandini hakkındaki yazım burada,
Los Angeles Yolu hakkındaki yazım burada,
Toza Sor ise burada.
Kitapları bitirince en çok hangisini sevdiğimize dair konuşmuştuk kendi aramızda. Benim için çok zor. Hepsinin kendine göre bir özelliği var. Toza Sor bizim için serinin başlangıcı olduğu için (aslında üçüncü kitap sayılsa da) özel, Bahara Kadar Bekle, Bandini sürpriz olduğu için ve daha duygulu geldiği için özel, Los Angeles Yolu başlı başına özel ♥ ve bu kitap Bunker Tepesi Düşleri ise hüzünlü gelmişti bana (çünkü okuyunca Bandini ile vedalaşacaktık) ama yine severek, ara ara eğlenerek okudum. Fante ile tanıştığım için çok ama çok mutluyum.
Bandini bu defa Bunker Tepesi'nde bir pansiyonda kalıyor. Yazma denemelerine yine devam ediyor. Senaryo yazarlığıyla eline para geçmeye de başlar. Bu arada kadınlarla ilginç ilişkileri de devam ediyor. Arada güldüren girişimleri de oluyor. :) Kitaplarla ilgili bir şeyler ararken, Fante'nin bu kitabı şeker hastalığı sebebiyle görme yetisini kaybettikten sonra eşine dikte ettirdiğini okumuştum. Belki de o yüzden bu kitap alıştığımız Fante'den biraz daha uzak geldi. Sanki eşi biraz kadın duygusallığı karıştırmış gibi geldi bana.
Ya da tüm bunlar aslında Bandini'nin kendi çaresizliğinden. Çaresizlik olduğunu da beraber okuduğum canım söyleyince fark ettim. Beraber kitap okumanın en güzel yanlarından biri. Belki bir gün yeniden okuruz özlersek Bandini'yi. Gerçi diğer Fante kitaplarını da okumaya başladık. Ne yazık ki elimizde üç tanesi var. Biri bitti, biri okunuyor. Kalan son kitabı da Fante'yi özleyince okumak için saklayacağız.
Özetle Arturo Bandini ile tanışın bence. Aslında sadece bizim olsun isterdim ama siz de okuyun yine de. Seri, dörtleme falan denildiğine de bakmayın adam zaten tutarsız yazmış, hangisinden başlasanız okunur, eksikliğini hissetmezsiniz.
''Kadınlar! Hiçbir şey bilmiyordum kadınlar hakkında. Mümkün değildi onları anlamak...''
''Bağırmak geldi içimden, havaya sıçrayıp bağırmak, susması için yalvarmak...''
''İçimdeki zavallılık hissi kayboldu birden. Hayat sürüyordu, daktilo vardı, kağıt vardı, onları görmek için göz vardı, onlara hayat verecek düşünceler vardı.''
PARANTEZ YAYINLARI
Çeviren: Avi Pardo
3. Baskı Aralık 2016
136 Sayfa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder