Kitap seven herkese uzun bir aradan sonra merhaba. Malum 2020 pek güzel gelmedi. Ben de depresif ruhumla buraları iyice boşladım. Çok fazla da okuyamadım ama güzel kitaplar okudum, okuyorum, okumaya devam ederim inşallah. Ederiz yani. :)
Baktım 8 Mayıs olmuş. Günün anlam ve öneminden ötürü çok severek okuduğum bir seriden kısaca bahsedeyim dedim. Yerdeniz Büyücüsü'nü daha önce okumuştum. 2015 'te okumuşum. Yakın zamanda devam edeceğim de demişim ama edemedim. İyi olmuş. Böylece çok sevdiğim biriyle, onun rehberliğinde çok daha keyifli bir okuma oldu. Üstelik ben seriyi yıllar önce aldığım halde bana hediye olan kitapları okudum. Çok daha güzel oldu böylece. Kişisel sevi gösterim bittiğine göre seriden bahsedelim. :)
YERDENİZ BÜYÜCÜSÜ hakkında aynen şunları söylemişim beş sene önce:
Yerdeniz isimli kurgusal evrende geçen harika bir kitaptı. Okumak için beklediğime değdi.
Birçok adadan oluşan, büyünün yaygın olduğu bu dünyada Duny isimli bir çocuğun yaşadıklarının romanı. Annesinden dolayı Duny ama herkes ona Çevik Atmaca diyor. Annesinin ölümünden sonra teyzesi tarafından büyütülür ve ondan duyduğu büyüleri çaba sarf etmeden öğrenir. Teyzesi onun doğuştan gelen yeteneğini tesadüfen fark eder ve bildiği her şeyi ona öğretir.
Yaptığı büyü ile köyü düşman saldırısından kurtarınca , depremi durdurmasıyla tanınan büyücü Ogion onu yanına almak ister. Çevik Atmaca kabul edip gider ve artık adı Ged olur. Zorlu eğitim sürecindeyken bazı olaylar yüzünden ayrılıp Roke Büyücülük Okuluna gitmek durumunda kalır. Okulda da başarısıyla dikkat çeker. Kendi hatası yüzünden peşinde olan Gölge ile mücadelesini okumanız lazım, zaten çok anlattım.
Sıradan bir fantastik kitaptan fazlası var, felsefi boyutu bile var. Arka kapakta yazarın da dediği gibi:
'' Sanırım Yerdeniz Büyücüsü 'nün en çocuksu yanı konusu: Büyümek. Büyümek, benim yıllarımı alan bir süreç oldu; bu süreci otuz bir yaşımda tamamladım- ne kadar tamamlanabilirse; o yüzden de çok önemsiyorum. Çoğu genç de önemser. Ne de olsa esas işleri budur: Büyümek. ''
Ged 'in büyümesinin, zorluklarla mücadelesinin büyüklere masal tadında anlatımı. Daha ne olsun ? Dili akıcı, büyülü.
... Güç, sadece ihtiyaç olduğunda ortaya çıkmaz: Bilgi de olması gerekir.
... Ogion yarım mil daha gittikten sonra nihayet
'' Duyabilmek için susmak gerekir. '' dedi.
... '' Akıllıya soru gerekmez; aptal ise boşuna sorar...''
... '' Kötü niyet, kötü sonuç doğurur.''
METİS KİTAP
Çeviren: Çiğdem Erkal İpek
6. Basım Kasım 2011
187 Sayfa
Bu defa okuduğum 12. Basım Şubat 2018
ATUAN MEZARLARI:
Serinin ikinci kitabında da Tenar'ın hikayesini okuyoruz. Doğumuyla seçilmiş olarak Atuan Mezarları'nın rahibesi olmaya mecbur olan Tenar. İsmi bile kendinden alınmış, yutulmuş, Arha olmak zorunda kalan Tenar. Ve yolları bu karanlık labirentte Ged ile kesişir. Ged uzun zamandır kayıp olan Erreth Akbe halkasının yarısını aramak için oradadır. E diğer yarısı zaten onda. Halka tamamlanınca Yerdeniz'e barış, huzur, adalet gelecekmiş. Kaybolmuş Ged'i Tenar bulur ve sonra neler neler... Açıkcası Ged ortaya çıkana kadar merak ettim. Ged yok mu acaba bu kitapta diye. Ged gelince kitap da hız kazandı.
İlk kitapta Ged'in büyümesini okumuştuk, bu kitapta da Tenar'ın Tenar olması, kadın olmasını okuduk. Arka kapak da cinsellik falan denilince biraz beni yanılttı ama o benim fesatlığım olsun.
''Asırlar geçtikçe bazı şeyler eskir ve yok olur. Değerini koruyabilen kıymetli şeyler veya anlatılmaya devam eden öyküler çok azdır.''
''Yaşamak ve dünyada olmak, onun düşlediğinden çok daha büyük, çok daha garip bir şeydi.''
8. Basım Kasım 2017
152 Sayfa
EN UZAK SAHİL
Serinin en güzellerindendi üçüncü kitap. Ged, Çevik Atmaca başbüyücü çünkü. Genç bir adam Roke'a gelir. Başbüyücü'ye kötü haberleri vardır. Enlad Prensi Arren kendi diyarlarında artık büyü sözlerinin unutulmuş olduğunu,büyü yapılmadığını söyler. Bunun üzerine Başbüyücü ustaları topluyor ve genç adamla yollara düşmeye karar veriyor. Koskoca Başbüyücü ile maceralara atılıyor şanslı genç prens. Ufkabakan ile batıya yelken açıyorlar. Neler neler olmuyor ki anlatılmaz okunur. Okuyun. :)
Heyecanı en yüksek kitaptı. Om Embar, Kalessin. Offf çok güzeldi ha. :)
''Geçmişi inkar etmek, geleceği inkar etmektir. İnsan kendi alın yazısını kendi yazamaz: Ya kabul eder, ya inkar eder.''
''İnsanın yaptığı her iş, her eylem, kendisine ve sonuçlarına bağlıyor insanı.''
''Dünyada sadece tek bir şey kötü yürekli bir insana karşı durabilir. O da başka bir insandır. Ayıbımızda yatar şerefimiz. Sadece bizim ruhumuz, kötülüğe açık olan ruhumuz, onu yenmeye muktedirdir.''
''Hiçbir karanlık sonsuza dek sürmez.''
''Sabır, ümitten daha uzun ömürlü olabilir.''
8. Basım Şubat 2018
210 Sayfa
TEHANU
Yerdeniz aslında üçleme olarak yazılmış. Tehanu ve diğerleri sonradan gelmiş. İyi ki gelmiş. Biz okumaya doyamadık. Nisan ayında peşpeşe okuduk. Keşke bitmeseydi dedik.
Tenar yine sahnede. Nasıl bir hayatı var neler yapmış öğreniyoruz. Bir gün çok kötü durumda bir çocuk bulup ona sahip çıkıyor. Böylece Tehanu ile tanışıyoruz. Ve ben kitabı her elime aldıkça ismi Tenahu diye okuduğum için söylerken de hala öyle diyorum. Bu kitap üzdü beni epeyce. Hem Ogion :( hem de koskoca Ged'in durumu. Burnumun direği sızlamadı dersem yalan olur. Ama heyecanlıydı yine de. Güzeldi güzel.
''Sessizlik, sözlerden daha iyi bir tartışmaydı.''
''Sağır bir şiddet karşısında hangi söz bir anlam ifade eder ki?''
''Bilgiden yoksun bir güç, tehlikelidir.''
''Eğer bir insanın kuvveti sadece bir diğerinin zayıflığıysa, korku içinde yaşar.''
7. Basım Aralık 2017
216 Sayfa
ÖTEKİ RÜZGAR
Biz bu sıralamayla okuduk. Yerdeniz Öyküleri'ni en sona bıraktık.
Bu kitapta da kimler var kimler. Bir tek Ged istediğim gibi değildi. Seri bitene kadar hep bir umutla okudum. Olmadı umduğum ama olsun. Tenar, Tehanu, Lebannen, İrian, Kızılağaç... Peşpeşe okumamış olsaydık araya zaman girmiş olsaydı hem güzel bir hatırlatma hem kapanış kitabı olurdu bence. Bu kitaptan sonra Yerdeniz Öyküleri var en azından diye hüzünlü bir son kitap olmadı.
''Bilgi diyorum ama aslında bir sır. Hayvanlarla bizim aramızdaki fark nedir? Konuşmak mı? Bütün hayvanlar bir şekilde konuşurlar, gel, derler, dikkat, derler, daha bir sürü şey söylerler; ama hikayeler anlatamazlar, yalan söyleyemezler. Biz bunu yapabiliriz...''
6 Baskı Ekim 2017
226 Sayfa
YERDENİZ ÖYKÜLERİ
Ve bizim için kapanış kitabı oldu.
Bulucu
Karagül ile Pırlanta
Yerin Kemikleri
Bataklık Yayla
Ejderböceği isimli beş öykü bulunuyor kitapta.
Bulucu'da Susamuru sayesinde Roke Büyücülük Okulu'nun kuruluşunu görrüyoruz.
Karagül ile Pırlanta'da ise genç bir büyücünün aşkı için büyüden vazgeçip müziğe atılmasını okuyoruz. Aşk aşk bir öyküydü işte. :)
Yerin Kemikleri'nde de genç Ogion'u görmek çok güzeldi. Deniz Yosunu'nu da çok sevdim. En sevdiğim öykü bu oldu.
Bataklık Yayla'da İrioth ve Ged vardı. Hoştu.
Ve son olarak da Ejderböceği isimli öyküde de Öteki Rüzgar'ı hatırlıyoruz. Bu öykü de güzeldi. Aslında hepsi güzeldi.
''Dinlemek, insana zor nasip olan bir vergidir; üstelik insanlar kahramanları olsun isterler.''
''Yaptığımız her şey sonunda kötülüğe hizmet ediyor çünkü biz kötüyüz. Açgözlülük ve zulüm. Dünyaya bakıyorum, buradaki ormanlara ve dağa, gökyüzüne, her şey yerli yerinde, olması gerektiği gibi. Ama biz öyle değiliz. İnsanlar değil. Biz hatalıyız. Yanlış yapıyoruz. Hiç yanlış yapan hayvan yok. Nasıl yapsınlar? Ama biz yapabiliriz ve yapıyoruz. Ve hiç durmuyoruz.''
5. Basım Şubat 2018
272 Sayfa
Beraber okumak daha da güzelleştirdi. Daha nice yıllar beraber kitaplar okuruz inşallah. Sizlere de güzel kitaplarınıza eşlik edecek güzel insanlarla sağlıklı, mutlu günler dilerim. Yerdeniz'i Harry Potter ile kıyaslıyorlarmış. Benzer temalı sayılabilir , Harry Potter'ı da çok severek okudum. Yerdeniz'in ihmal edildiğini düşünmeden edemedim. Biz kısa bir zamanda Yerdeniz Öyküleri animesini de izleyeceğiz. Şöyle güzel bir dizi , hatta film serisi olsa ne güzel olurdu değil mi ama? :)