#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti- 82: Pala Hayriye || Figen Şakacı

4 Temmuz 2018 Çarşamba

Okudum Bitti- 82: Pala Hayriye || Figen Şakacı






         Kitap seven herkese yeniden merhaba. Günün son kitabı Figen Şakacı 'dan Pala Hayriye. Üçlemenin ikinci kitabı. İlk kitap Bitirgen'i severek okumuştum. Hakkındaki yazım burada.





          Bitirgen'de başlayan büyüme hikayesi Pala Hayriye'de son sürat devam ediyor. Üniversiteye gitmek için evden kaçan kızımızın kırklı yaşlarına kadar tanık oluyoruz bu kitapta. 90'lı yılların İstanbul'u Pala Hayriye'nin gözünden arz-ı endam ediyor bu defa. Ailesi içinde başlayan var olma mücadelesi, okulunda, arkadaş çevresinde, iş ortamında da devam ediyor. Siyasi kimlik arayışı, ilk aşkın yakıcılığı, daha neler neler... Kadın olmanın zorluğunu, kaybedişleri derinden hissettiğim bir okuma olsa da Bitirgen çok çook daha güzeldi bence. Yakın zamanda üçüncü kitabı da okumayı planlıyorum. 






''Artık bir evim yoktu ama bir okulum vardı. Ailemi yeni arkadaşlarımdan kuracak, atanmışlarla değil seçilmişlerle mutlu mesut yaşayacaktım. Evet geçmişim perdeli, geleceğim hayli muğlaktı...''


''Kim dedi ki hep düzlük olacak yolum diye; aha şimdi de tırman tırman bitmez bir yokuşun başındayım...''



''Onu ne zaman görsem, içimde hep bir sınav heyecanı.''


''Hasret çekmek, bir hayalin yerini durmadan değiştirmek demek. Özlemek daha başka, onda bütün dünyayı aynı anda kucaklamak isteği gibi imkânsız bir şey var... Birinde hiç kavuşamayacağını bilmenin sancısı, diğerinde yutkundukça fark ettiğin bir yumru... Türker ikisinin de başını tutmuş. Çok yakın, fazla uzağımda. Hadi gel dese, yanına gidecek ne cesaretim var ne de kudretim...''


'' Hele gönlüm birine düşmeyegörsün, onu yerden kaldırana kadar canım çıkıyor, sonra bir başka zamanda ve durumda küt aynı yerde buluyordum kendimi... Bir tek Türker'i sevmesini biliyordum. Bir tek onu unutmayı bilmiyordım. Aylak aylak dolaşırken kime çatsam, dönüp dolaşıp yine ona çıkıyordu yolum, onunla yarıştırıyordum en yağızından en çelimsizine herkesi... Çekiştirdikçe çilesi çözülen bir yün gibi kollarımı boşuna açıp kapıyordum... Bu yünden üzerime beni ısıtacak bir kazak çıkmayacak, bu çile de bitmeyecekti belli ki.''



''Ne biliyorsan o kadarsın işte.''



''Ne zaman ki her şeyden korkmaya başladım, büyüdüğümü anladım.''



''Bir babam olduğundan bile emin değildim hatta. Bu iyi bir şeydi gerçi, çocukların babasız da büyüyebildiğinin bizzat şahidiydim. Rol modeli falan hikâyeydi. Etraf rolünü iyi ezberlemeden, döl saçan baba müsveddelerinden geçilmiyordu...''








İLETİŞİM YAYINLARI

3. Baskı 2015
176 Sayfa





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder