Kitap seven herkese merhaba. Günün ikinci güzeli de Arkadya Yayınları'ndan. Yazarın daha önce Kelebek ile Keman kitabı da çevrildi ama ben henüz onu okuyamadım. İnstagram'da okuma etkinliği yapıp beraber okuyacağız, dediler. Dayanamadım başladım.
Birbiriyle bağlantılı kitaplar olsa da ben ilk kitabı daha sonra okuyacağım. Sırayla okusaydım daha güzel olurdu ama böyle de havada kalmadı yani.
Sera ve William'ın düğünleri, damadının tutuklanmasıyla berbat olur. Kocasına sonuna kadar güvenen Sera kolları sıvar. Onun masum olduğunu ispatlamak için bir yolculuğa çıkar. Hem gerçek bir yolculuk hem de geçmişe yolculuk olur bu.
Günümüzde bunlar olurken geçmişe 1939 yılının Prag'ına gidiyoruz. Kaja ve ailesi yarı Yahudi oldukları için Nazi zulmünden kaçmaya çalışırlar. Bu kaçışın sonunda yolu İngiltere'ye varan Kaja, orada bir gazetede çalışmaya başlar. Yaşananları öğrenince ailesini kurtarmak için geri döner.
İki güçlü ve fedakar kadının hayatlarına bir şekilde dokunan ise Sophie olur. Günümüzde geçen kısımlar da güzeldi ama geçmişi okumak çok daha dokunaklıydı. Terezin'deki toplama kampına düştüğü var sayılan 15000 çocuğun 100 tanesi bile kurtulamamış. Savaşlar, soykırımlar olmasa keşke. İnsanlar, çocuklar ölmese... Kurgu okurken bile insanı dağıtıyor, bir de gerçeğe dayanıyor olması, bunların ve benzerlerinin yaşanmış olması ne acı.
Yürek burkan, güzel bir kitaptı.
''Savaş gelmiyordu; o zaten buradaydı. Tam karşılarında duruyor, yüzlerine bakıyordu. Üstünden oluk oluk kötülük akıyor, Prag'ın kalbine hastalık taşıyan virüsler gibi sokaklarda dolanıyordu.''
''Artık uçaklardan ya da bombalardan korkmuyordu. O korku her Londralı gibi onun için de artık sıradandı.''
''Burada yalnızca şeytan var ve gamalı haç taşıyor.''
'' 'Onlara...' diye mırıldandı Kaja, titreyen dudaklarıyla kelimeleri çıkarmayı deneyerek. 'Onlara ne öğreteceğim?'
'Umut etmeyi öğret.' ''
''Onlara umut vereceksin, senin kalbinde hiç umut kalmamış olsa bile...''
''Kitaplar başka bir dünyaya kaçmaya olanak tanır, çocukların buna çok ihtiyacı var.''
ARKADYA YAYINLARI
Çeviren: Oğuz Barış
1. Baskı Mayıs 2018
432 Sayfa
Merhaba Mehtap. Yazarın bundan önceki kitabını da henüz okumadım. Kelebek ve Kemandı. Bu kitabında kendini tekrar ettiğini söyleyenler var sen de durumlar nedir ? ;)
YanıtlaSilMerhaba canım, ilk kitabı okumadan buna başladım yazıda da dediğim gibi İnstagram'da kızlar başlıyoruz deyince başladım. Bir eksiklik hissetmedim. İlk kitabı sonra okuyacağım. Sevgiler.
Sil