#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti- 163: Ve Bir Americano || Gülay Hüseynova

5 Aralık 2017 Salı

Okudum Bitti- 163: Ve Bir Americano || Gülay Hüseynova




           Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı Gülay Hüseynova 'dan Ve Bir Americano. Bir oturuşta okunan kitaplardan oldu. Benim için bir yatışta diyelim. :)  Malum yatar-okur olduğum için. 




        ''Ve bir Americano.. bitti derken başlayan, başladı  derken biten bir aşkın hikayesidir; umudun eksilmediği..''

       Tam da böyle denildiği gibi. Yaya 'nın bitişi başlangıcı iç içe olan aşkının eğlenceli anlatımını okumak keyifliydi. Zaten dediğim gibi hoop bir yatışta okudum. İllüstrasyonlarla zenginleştirilmiş. Word sayfası görünümlü kısımlarda Yaya'nın yazdığı kitap taslağını da okuma şansımız oluyor. Yaya ve arkadaşı Sofi ile pijamalarla oturup dertleşiyormuşuz, aşk yaralarımızı ortaya döküyormuşuz gibi okudum. 

      Bu arada 'Pistanthrophobia' da geçmişteki kötü tecrübeler yüzünden yeni insanlara güvenememe korkusuymuş. Eh oluyor o kadar, sonuçta hangimiz sevmedik çılgınlar gibi? :) Son sayfada da güzel bir müzik listesi var. Son üç şarkı benim de çok sevdiklerimden. 

Erkin Koray - Seni Her Gördüğümde
Ahmet Kaya - Vakit Tamam
Mehmet Erdem- Hep Sonradan 




''Aşk müdahale edilemez bir hastalık. Tek doktoru da insanın kendisi. Geçmesini beklemekten başka çaremiz yok...''


''Ne garip, bazen bir rüya aylarca kendinden sakladığın gerçeği bir tokat gibi yüzüne vurur. Anlarsın ki sen onu çok özlemişsindir.'' 



''İnsan âşık olunca gerçekten de komik oluyor. Saçmalığın dibine vuruyor iyice.''



'' 'Kendine iyi bak' nasıl ağır bir cümle. Belki de gerçek bir veda sözcüğü.''



''Gerçi aşkta zafer diye bir şey de yok ki. Bugün kazandığını yarın çok kolayca kaybedebilirsin.''



''Üzülüyordum. İnsanlar birbirini kolayca aldatıyor, kolayca ihanet ediyorlar.''



''Her şeyin başı güven duygusuymuş. Güven bir kere bitti mi, sevgi de, aşk da orada müsade isteyip gider. Hiç fark etmez, az mı sevmiştin, çok mu. Öyle bir biter ki o aşk, kendin bile hayret edersin yüreğinin gücüne.''



''Seni üzen insanları ilk  sen terk edeceksin, abi! Yok öyle ikinci şans, mikinci şans diye bir şey. İlkinde yaralayan, ikincide öldürür, o kadar!''



''Metehan da bir nevi Marlboro'nun R'si gibiydi bende. Her ne kadar yoksa, bir o kadar da derinlerde bir yerlerde vardı aslında.''




''Kusursuz kasları vardı. İnsanın içten içe güven duyacağı omuzları vardı. 'Ben seni bir ömür bırakmam, sen yeter ki bana sarıl' türünden...''



''Keşke kimse üzülmeden, yıpranmadan, kahrolmadan direkt doğru kişiyle karşılaşsa. Sevincini de, kederini de aynı kişiyle paylaşsa. Güzel olmaz mıydı?''





MARTI YAYINLARI


1. Baskı Ekim 2017

240 Sayfa


          





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder