#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti : 23 - Soğuk Çelik || Paul Carson

2 Mart 2014 Pazar

Okudum Bitti : 23 - Soğuk Çelik || Paul Carson



Altın Bilek Yayınları



                                                  Özlemişim katilleri ,cinayetleri. Epeydir polisiye /gerilim okumuyordum. Çok severek okudum . Uykum kaçınca geç saatte başladım , uykum gelene kadar okuyayım dedim. Yarısı bitti. Diğer yarısını da akşam otururken okudum , merakla ve hemencecik bitiverdi.



                                          Sandymount Parkı' nda genç bir kız , sırtında bir bıçak saplı olarak ölü bulunur ve araştırmalar sonucu ölü kızın meşhur kalp cerrahı Dan Marks 'ın kızı Jennifer Marks olduğu ortaya çıkar . İrlanda 'nın gelmiş geçmiş en genç Sağlık Bakanı John Regan 'ın olayı biraz da kendi amacına hizmet etmesi için kullanmasıyla ülke ve dünya gündeminde yer bulan bir cinayet davası haline gelir. John Regan  , Boston 'dan hepsi kendi dallarında uzman ve isim sahibi üç doktoru , Dan Marks , Stone Colman ( kalp hastalıklarındaki hücre değişiklikleri üzerinde uzaman biyokimyacı ) , Linda Speer ( Uluslararası üne sahip kardiyolog) bir araya getirip bir rüya takım oluşturur ve Dublin Kalp Vakfı 'nı kurar. Böyle önemli ve gündemde olan bir doktorun kızının cinayeti daha da ilgi çekici hale gelir. 


                                       Ağır suçlar masası amiri Şef Jim Clarke , Kavanagh ve Adli tıp psikiyatrı Dillon cinayet mahallini incelemeye giderler. Jim Clarke , bir saldırı sonucu ağır yaralanmış , dizi parçalanmış ve  koltuk değnekleriyle yürüyebilmektedir. Cinayeti soruştururken benzer delillere ulaşırlar ve görgü tanıklarının verdiği ifadeler sonucu zorlu bir baskınla Micko Kelly 'i tutuklarlar ama işler umdukları gibi gitmez.  


                                      Bu arada  Mercy Hastanesi 'nde , Hematoloji bölümü başhekimi Frank Clancy  , bazı tuhaf durumlarla karşılaşır ve peşini bırakmaz. Yani bir çok yerden eş zamanlı heyecan yaşatan bir kitaptı. Çok akıcı , heyecanlı bir kitaptı. Nasıl bitti anlayamadım. 




...  Gözlerini kapatmadan evvel son bir kez daha koltuk değneğine baktı. Sıradan bir koltuk değneğine benziyordu. Karanlıkta gülümsedi. Kendisi ölümün eşiğinden dönmüş bir adamdı ve bu yüzden işini tekrar şansa bırakmak niyetinde değildi. Bir düşmanla yüz yüze geldiğinde  koltuk değneğinin kendisine dezavantaj sağlayacağını biliyordu. O yüzden  koltuk değneğine çelikten bir bıçak monte ettirtmişti.  Koltuk değneğinin son hali kendisine uzatıldığında ,''Benim küçük sürprizim ,'' diye gülümsemişti  . ''Soğuk çeliğim .''




... '' Yani adam çetin ceviz.'' Emniyet müdürü herkesin aklından geçeni dile getirmişti.
    '' Evet , hem de zamanla daha da çetinleşmiş. Bıçak ve kirli şırıngaları silah olarak kullanmasıyla ünlü. Eroin müptelası ve uyuşturucu  parasını çıkarabilmek için gözünü kırpmadan birilerini öldürebilecek nitelikte. ''



... Telefonu kapattı ve ofis penceresinden dışarıyı izledi. Hastalar uyandırılıyordu , kahvaltı servisine başlanmıştı. Uykudan gözleri kızarmış hemşirelerin yerini yeni makyaj yapıp gelmiş zinde hemşireler alıyordu . Ne yapıyorum ben böyle ? Burası ilgilenilmeyi bekleyen hasta insanlarla dolu ve dedektifçilik oynamaya çalışıyorum. Benim işim bu koğuşlara bağlı. Kendini bir anda savunmasız hisetti. Hükümete karşı ben. Sisteme karşı şüpheci bir doktor. Bu çok aptalcaydı. 







                                                        ALTIN BİLEK YAYINLARI
                                       
                                                             Çeviren : Erdem Atik
                                                                  Ocak 2014
                                                                   376 Sayfa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder