Okudum Bitti - 26: Dokunma Dersleri || Yalçın Tosun

                                          Epeydir öykü okumayı ihmal ettiğimi fark edince , hemen  güzel bir öykü kitabı bulayım diye kitaplığımın önüne koştum ve epeydir tanışmayı ertelediğim Yalçın Tosun 'un Dokunma Dersleri isimli bu güzel kapaklı kitabını seçtim Çok iyi yapmışım.

                                        Dört bölümden ( Arzuyu Örtüsünden, Tanıdık Yabancılar Makamı , Bilindik Sırlar Makamı , Küçük Kesikler ) ve 20 öyküden oluşan kısacık ama dolu dolu bir öykü kitabı. Tadı damağınızda kalacak , unutulmayacak , bazen keyifli bazen kederli , arka kapakta da dediği gibi  '' Tutku , keder, utanç , pişmanlık, nefret, dostluk ve dile gelmeyen sevgiden mürekkep öyküler...''...  Hem farklı hem cesur . Bundan sonra severek takip ettiğim yazarlardan oldu. Diğer kitaplarını da en kısa zamanda okurum umarım.

                                 Mabel Matiz tarafından bestelenen ve seslendirilen Peruk Gibi Hüzünlü isimli şarkının da sözleri yazarımıza ait.



     Ve kitaptan alıntılar...



... Yatağın ucuna oturmuş , yatmadan önce uzun uzun dirseklerini kremliyordu her zamanki gibi. Yüzünde muzafferlere özgü o tuhaf ifade. Görmüyordum yüzünü, ama anlamını seziyordum. Evlilikte olur böyle şeyler. Bir süre sonra sözcüklerin yerini başka şeyler alır. Sözcükleri tozlanmasın diye özenle paketleyerek rafa kaldırma sanatıdır bir anlamda evlilik.

                                                    - Bir Kocanın Gizli Defterinden



...  Kitapçıda gördüö onu bu sabah. O kadar duru, o kadar saydamdı ki. Yüzünde henüz başkalarından hediye o korkunç izleri taşımıyordu. Bu da yüzüne yabanıl bir anlam yüklüyordu.  Sırf bu sebepten çekebilirdi dikkatimi, ama hepsi bu değildi. Bir yaban geyiği gibi ürkekçe bakıyordu önünde sıra sıra dizilmiş kitaplara. Hangisine  dokunacağını bilmiyordu. Ama her şeyin bir kitaba dokunmakla başladığı bilgisine sahipti sanki. O yüzden temkinliydi. Masumiyetini yitirdiği tek yerdi belki de kitaplar, o yüzdendi böyle bir çıtırdı duymuş geyik tedirginliğinde durup bakması.

                                                - Homoeroticus


... ( Onun yerine annem gülüyor. Kusarmışçasına, ansızın. Çünkü gülmek birdenbire olur, ağlamak gibi hesaplanamaz, cart diye güler insan. )


                                                - Çilek Ne ki



... Zavallılığın , diye geçiriyorum içimden, ne çok giysisi var.

                                                 - Firari Parmağın Ucu







                                            YAPI KREDİ YAYINLARI

                                             2. BASKI KASIM 2013

                                                      121 SAYFA       

                                   SATIN ALMAK İÇİN : KİTAP SİHİRBAZI