#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti - 85 : Cesur Yeni Dünya || Aldous Huxley

10 Temmuz 2014 Perşembe

Okudum Bitti - 85 : Cesur Yeni Dünya || Aldous Huxley



ithaki yayınları


                                 
                                       
                                      Cesur Yeni Dünya ,  Ford 'dan sonra 632 yılında , insanların kuluçka birimlerinde üretilip , tüm aşamalar boyunca şartlandırıldığı bir dünya  sunuyor  bizlere. 

                                       Cemaat , özdeşlik ve istikrar en önemli kavramları.Üretim süreçlerinde Alfa ,Beta , Epsilon (+/-) olarak sınıflandırılan insanlar kendi sınıflandırılmalarına göre eğitim , beceri ve ilgi alanlarına sahipler , onun dışında kimsenin başka şeyden haberi ,ilgisi , bilgisi yok. Aşk , evlilik , aile olma gibi kavramlar sakıncalı , hatta komik bile geliyor. Herkes istediğiyle beraber olabiliyor , sahiplenme , bağlılık hoş karşılanmıyor ne de olsa onlara göre ''Herkes herkes içindir.''


                                       Gündüz istikrarlı bir şekilde çalışan insanlar , eğlenmek ve üzüntüden uzak olmak için ''Soma '' adı verdikleri uyuşturucuları düzenli olarak alıyorlar. Yaşlılık sebebiyle çökme , hastalanma yok. Ölümü doğal karşılamaları için bile çok küçük yaşta ölmek üzere olan insanları inceleme imkanı sunuyorlar ve ölüler fosfor elde etmek için yakılıyor.  Bu istikrarlı dünyanın kurucusu Henry Ford 'u anmak içinde toplu seks ayinleri yapıyorlar. Çarkların tüketim tarafından döndürüldüğü bir toplum yapısı var , eskiyeni onarma yok , at yenisini al :) Kitabın birçok etkileyici detayı var ama Kıbrıs Deneyi çok anlamlıydı. 


                                        Ayrılmış bölgeden gelen Vahşi 'nin bu yeni dünyayı yadırgaması , sirk hayvanı muamelesi görmesi ve onu getiren Bernard 'ın kendi dünyasını sorgulama  girişimleri arasında geçip gidiyor kitap. Shakespeare 'in de kulakları sık sık çınlıyor. Kitap öyle etkileyici ki bazen bazı kısımları ideal bir dünyaya oldukça yakın mı acaba dedim :)) Distopya olmasının yanı sıra felsefi alt yapısı sayesinde düşüncelere gark olmamak elde değil. Benim gibi okumayan kaldıysa, okuyun mutlaka derim. 





... '' Mutluluk ve erdemin sırrıdır - yapmak zorunda olduğun şeyi sevmek. Tüm şartlandırmaların amacı budur: insanlara , kaçınılmaz toplumsal yazgılarını sevdirmek. ''



... Fiziksel bir eksiklik , zihinsel bir aşırılık yaratabilirdi. Sanki süreç, tersine de işleyebiliyordu. Zihinsel aşırılık, kendi amaçları doğrultusunda, kasti bir yalnızlığın gönüllü körlük ve sağırlığını, yapay bir zevklerden el çekme iktidarsızlığını doğurabiliyordu.



... Eğer doğru kullanırsan sözcükler X ışınlarına dönüşebilirler- her şeyi delip geçerler. Okursun ve delinirsin.



... '' Mutluluk zor zanaat - özellikle de konu başkalarının mutluluğu olunca.''









                                                          İTHAKİ YAYINLARI 

                                                         Çeviren : Ümit Tosun
                                                          9. Baskı Mayıs 2013   
                                                                  348 Sayfa                                 

4 yorum:

  1. "Mutluluk ve erdemin sırrıdır,yapmak zorunda olduğun şeyi sevmek". Ben de bu sözü sevdim.

    YanıtlaSil
  2. Uzun zamandır okumayı düşünüyorum. Bakalım ne zaman okurum :)

    YanıtlaSil