#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti- 18: Kirpinin Zarafeti || Muriel Barbery

10 Şubat 2017 Cuma

Okudum Bitti- 18: Kirpinin Zarafeti || Muriel Barbery




                       KİTAP seven herkese  merhaba. Geçen ay okuduğum en güzel kitaplardan biriyle buradayım. Şimdiden senenin en sevilenlerinden olacağını da garanti edebilirim. Filmi iyi ki kitaptan önce izlememişim. Çok mutluyum. Önce ağır ağır kitabı okudum, sonra da filmi izledim. Her ikisi de harikaydı. Elbette kitap çok çok çook daha harikaydı. Bazı kitaplar bazı insanlar için özel olur ya, işte bu  kitap da benim için özellerden oldu. 


                   Kitap Ölmeden Önce Okunması Gereken 1001 Kitap listesinde yer alıyor. Diğer kitaplar için tık tık.   


                54 yaşındaki Renee Michel , kocası öldükten sonra tek başına kapıcılık yapmaktadır. Apartmanın rutin işlerini yapan, sessiz, kendi halinde bu kadın aslında içinde ne cevherler taşır , bir bilseniz... Çok kültürlü, bilgili, kısaca şahane bir kadındır. Gizli gizli okur, dinler, izler. Kedisinin adı da Lev. Bildiniz Tolstoy 'dan dolayı. Kimse onun böyle dolu dolu bir kadın olduğunun farkında değildir çünkü Renee öyle ister. 

               Bu apartmanda epey zengin insanlar yaşamakta. Bu ailelerden biri de küçük Palome Josse 'un ailesi. Palome yaşadığı hayatı sorgulayan, zeki bir çocuk. Yaklaşan 12. yaş gününde intihar etmeye karar verir. Yaşadığı hayatın saçma, sebepsiz, yalan olduğunu düşünmektedir. Ufak ufak seçeneklerini tartar. Hazırlıklara başlar. Bu yolda aklını toplamak için iki ayrı günlük tutar. Birini 'Derin Düşünce' başlığı altında okuyoruz, diğerini de 'Dünyanın Hareketi Günlüğü'.  İlki düşüncelerine, ikincisi de günlük yaşantısına dair denilebilir. Çok sağlam tespitler var benden söylemesi. bu sebepledir ki kitabı ilerleyen günlerde sağlam kafa ile tekrar okumam olası. 


                  Bu iki muhteşem karakterin yollarını kesiştiren ise apartmana sonrada taşınan bir Japon beyefendi olur. Kakuro Ozu; engin , biraz kültürüne has mistiklik barındıran, zengin ve kültürlü bir adam. Onun da iki kedisi var Kiti ve Levin. (Anna Karenina , okuyorum şu ara bu sebeple. ) 

            Herbiri birbirinden harika üç karakterle dolu, felsefi mesajları, sorgulamaları olan, tadı damakta kalan, kalbimin tam içine dokunan bir kitap oldu. Sevdiğim bir arkadaşım, '' Bu kitapta sen varsın,'' demişti. Bolca iltifat içerse de katılmadan edemedim. Kendimi bulduğum, yakın hissettiğim kitaplardandı. Ağladım elbette. Ben hep ağlarım, çok ağlarım.  İyi ki okumuşum. Daha önce de heveslenmiştim sanırım Kırmızı Kedi basmadan önceydi de bulamamış, ertelemiştim. :) Her şeyi bir zamanı varmış gerçekten.





... Ben, yaşamın kolayca çözülebilecek bir anlamı olduğu şeklindeki büyük evrensel yanılsamayı işleten sayısız çarktan biriyim. 



... Güzellik oldu mu her şey bağışlanır, kabalık bile. Zeka ise sanki koşulların uygun bir telafisi değil gibidir, doğanın en yoksul çocuklarına sunduğu bir dengeleyici olarak görülemez, daha ziyade gereksiz bir oyuncaktır, mücevherin değerini yükseltir. Çirkinlik ise zaten daima suçludur ve ben bu trajik yazgıya, hiç aptal olmadığım için daha fazla acı çekerek mahkumum. 


... Ad, konum ve görünüm bakımından yoksul biri olan ben, idrak gücüm içerisinde mağlup edilemez bir tanrıçayım. 


...Kendini hangi yanılsamayla avutmak istemiş olursa olsun, herkesin sonsözü özü neyse o olur daima. 


... Edebiyattan daha soylu bir vakit geçirme, daha oyalayıcı eşlik, daha nefis trans var mıdır? ... Kalben aristokrat olmak bulaşıcı bir duygulanımdır, senin sayende ben sevmeyi becerebilen bir kadın oldum.

*R 


... Anlamak kolay aslında. Yolunda gitmeyen şey, çocukların yetişkinlerin nutuklarına inanmaları ve yetişkin olduklarında da kendi çocuklarını aldatarak intikam almalarıdır.



... İnsanlar yıldızların peşinden koştuklarını sanırlar ama sonları bir kavonozun içindeki kırmızı balığa benzer. 


...Yaşam saçmaysa eğer, bu yaşamda parlak bir başarı göstermenin başarısızlıktan daha değerli olmadığını belli ki kimse düşünmemiş. 



...Kabul görme şansı az olan bir karar alındığında, hiçbir şeyi tesadüfe bırakmamalı. 



... Kahve ve gazeteye karşı çay ve manga: Yetişkinlerin iktidar oyunlarının üzücü saldırganlığına karşı zarafet ve büyüleyicilik. 


... Yaşlıların biraz saygıya hakları var sanırım. Ve bir huzurevinde olmak, saygının sonudur. 


... Madam Michel'de kirpinin zarafeti var: Dışardan dikenlerle zırhlı, tam bir kale, ama bence içinde kirpiler kadar doğrudan bir rafinelik var. Onlar haksız yere duyarsız, uyuşuk görülen, şiddetli oranda yalnız ve korkunç bir şekilde zarif hayvanlar.


*P




KIRMIZI KEDİ YAYINEVİ

Çeviren:  Işık Ergüden
2014
300 sayfa



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder