Okuma listesi hazırlarken, daha doğrusu kitaplardan ağaç yapmaya çalışırken gözüme çarptı öykü olduğunu görünce çok sevindim, hemen bir torpille okumayı öne çektim.
Yirmi beş tane çoğu harika, oldukça güzel öyküler okudum. Kendimden bir şeyler buldum, ağladığım da oldu. Öyle çok şeker öyküler değil, acıklı,duygulu daha çok. Hatta bazıları adeta öküz olup göğsünüze oturabilir.
Son dönemler de kendi adıma çok mutlu oluyorum, böyle güzel öyküler okuyabildiğim için. İyi öykü yazabilen yazarların gözümde yeri ayrı oluyor, bence kısacık bölümlerle koca dünyalar yaratmak hayran kalınacak bir şey. O yüzden Melisa Kesmez 'i de daha çok okunmalılar listeme ekliyorum. Size de öykü sevin, okuyun diyorum.
... Arka planda annemden kalan eşyalar, önde bekar babamın omuzları düşük yalnızlığı.Yıllar sonra tüm detaylarıyla hatırlayacağım bir resim bu. Bir yabancı gibi ucuna iliştiğim kanepede, karşımda gördüğüm, körpecik çocuk kalbimi lime lime eden bu tezat unutulacak gibi değil.
*Balık Kraker
...Yeryüzünde muz ormanı diye bir şey varmış. Gördüm. Öyle özenle yetiştirilmiş, düzenli bakımı yapılan, pahalı tatil köylerinin suni bahçelerindeki gibi değil, bildiğin yol kenarında gelişi güzel bitmiş bir sürü muz ağacı bahsettiğim. Rahat bıraktığımızda doğa nasıl dagüzel bakıyor başının çaresine. Biz hiç elimizi sürmeden, ne büyük işler başarıyor tek başına.
...''İnsan aya da gitse bazı şeyleri farkında olmadan götürüyor yanında. Sen o yana bakmazken bavuluna gizlice sızıyor bir şeyler. Anason kokusu oluyor bu bazen, bazen bir Ahmet Kaya şarkısı,'' dedi Ali.
... Hayat işte. Evde hayal kuruyor, sonra sokağa çıkıyor ve hepsini tek tek gömüyorsun bir yerlere.
... Bazen göz göze geliyorsun ya biriyle. Anlıyorsun, anlıyor. İkiniz de biliyorsunuz bunu. Tek kelime etmiyor, susuyorsunuz yalnız.
*Sakin Göllerin Kuğusuyduk
... Onu Beyoğlu'nda bir barda, yoğun bir sigara dumanının arasından seçmişti gözlerim. Sarhoş kahkahalar atıyordu. Bir torba dolusu bilye yere dökülüp de, sağa sola yuvarlanır gibiydi kahkahası. İlk kapkara saçlarını görmüştüm. Mekandaki bütün ışığı emen bir karanlık. Bazen öyle bir insanla kesişiyor ki yolun, ömrünün yarısını onsuz geçirdiğin için öfkeleniyorsun kendine.
*Şubat
... Gizliden gizliye seviyoruz üzülmeyi. Yeni mektuplar yazacak malzemeyi sağlıyor bize üzülmek. Genç Werther görse acır halimize. Öyle şelale duygularımız.Hormonlar damarlarımızda köpük köpük dolaşırken, Cemal Süreya'yı keşfetmişiz bir de. Sevda Sözleri. İnsanın ergenlikte kendine hiç acıması yok.
*Bir Dost
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder