Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı daha önce bir kitabını okuduğum Andrew Gross 'un yazdığı Gizemli Sular. Daha önce, Kupa Valesi kitabını okumuştum. Yazısı için tık tık. Bu kitabı Kupa Valesi'nden daha çok sevdim. Yazarın diğer kitaplarını da okumak istiyorum. Tren istasyonunda meydana gelen patlamada birçok kişi hayatını kaybeder. Yakınlarından haber alamayanlar korku ve telaş içinde kalır. Bunlardan biri de eşinin sabah o trene bindiğinden emin olan Karen'dır. Eşi Charles Friedman'dan geriye sadece yanmış çantasının parçaları kalır. İki çocuğuyla beraber kocasının yasını tutan Karen 'ı hiç tahmin etmeyeceği gelişmeler beklemektedir. En büyük yardımcısı Dedektif Hauck ile birlikte dağılmış bir yapbozun parçalarını birleştirip büyük bir komployu açığa çıkarmaya çalışırlar. Tahmin edilebilir şekilde ilerlese de kurguyu çok sevdim. Türü sevenlerin de seveceğini tahmin ediyorum.
''Ne kadar çaba sarf etseniz de zamanı asla tamamen geri alamıyordunuz. Hayat bunu size bahşetmiyordu.'' ''Zaman her şeyin ilacıdır, değil mi? Herkes daima bunu söyler. Karen başlangıçta buna inanmaya bile yanaşmamıştı. Her şey ona Charlie'yi hatırlatıyordu. Evde eline aldığı her şey. Arkadaşlarıyla dışarı çıktığı her sefer. Televizyon. Şarkılar. Acısı hâlâ çok tazeydi. Oysa günden güne, aydan aya acısı her sabah biraz daha azalıyor gibiydi. İnsan alışıyordu. Hem de kendisine rağmen.'' ''İnsanın bir şeyi asla tamamen öldüremeyeceğini anladı. Kişiliğini, kim olduğunu.'' ARKADYA YAYINLARI
Çeviren: Murat Kızılkaya 1. Baskı Eylül 2017 486 Sayfa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder