Yine bir kitabı severek okuyup bitirmenin sevincini yaşıyorum. Çok dolu dizgin heyecanlı , tahmin edilemez bir kitap değildi ama bana oldukça farklı geldi. Zaten yakışıklı yazarımızın yaşadığı bir olaydan esinlenerek yazdığını görünce daha merakla okudum.
Cerrah Jay Erlich eşiyle romantik bir kutlama yapmaya çalışırken üvey abisi ve eşinden kötü bir haber alır ve apar topar yanlarına gitmek zorunda kalır. Sorunlu yeğeni Evan 'ın intihar ettiğini duyunca tüm aile çok üzülür . Jay 'in abisi Charlie meslek sahibi olamamış , devletin yardımıyla geçinen , kendi geçmişinde de psikolojik sorunları olan , hala çeşitli ilaçlar kullanan , zor biridir.
Charlie ve eşi Gabby oğullarının intihar ettiğine inanmamaktadırlar , zaten şüpheli durumlar da onları destekler niteliktedir ve Jay 'den yardım isterler. Macera böylece başlar. Jay , polisin , hastanenin tepkisini çekecek hareketler de bulunsa da konular ilerledikçe olaylar Charlie 'nin geçmişine dayanır. İşin içine sapkın bir tarikat lideri de dahil olunca merak uyandırdı , bazı yerlerde ufak kopukluklar hissetsem de yine de sevdim anlatımı. Sanki devamı çekilecek filmler gibi geldi bana sonu.
... '' En kötüsü de ne biliyor musun ? '' diyerek Gabby 'nin başını omzuna dayadı Charlie. '' O sabah haberleri izliyorduk. Cuma günüydü sanırım ya da cumartesi. Artık zaman kavramını tamamen yitirdim. Haberlerde kimliği belirlemeyen birinin Morro Körfezi 'ndeki uçurumdan atladığını söylediler. Üzerinden kimlik çıkmamış. Biz de, 'Tanrım, sana şükürler olsun , bu Evan değil. Neyse ki Evan güvenli bir yerde gözetim altında,' diye düşündük. Meğer bizim oğlumuzmuş, Jay. Haberini verdikleri kişi Evan 'mış. Kendi oğlumuzun haberini dinliyormuşuz... ''
... Burada var olan tek şey kederdi. Bir de cevapları asla bulunamayacak olan sorular. Hiç kimsenin cevabını bilmek istemediği sorular.
... Dedektif bana uzun uzun baktıktan sonra, elindeki kalemi masanın üzerine fırlatarak kafasını iki yana salladı. '' Sana hiç seni sevmenin ne kadar zor olduğunu söyleyen olmuş muydu ,doktor?''
... Sevildiğini biliyordu. Yanındakiler, coşup eğlenerek müziğe kendilerini kaptırırken hep yanındalardı.
Tıpkı şimdi, işler kötüye gidip çirkinleşirken de yanında oldukları gibi.
O, müritlerine her zaman aşkla yapılan hiçbir şey özünde kötü olamaz, derdi.
... '' Kupa valesini bilir misin, doktor ? Bilsen iyi edersin. ''
Başımı evet anlamında salladım.
'' Güzel. O kart sana yardımcı olur. Geleceğin belki de o kartta gizlidir.''
ARKADYA YAYINLARI
Çeviren : Bahar Yaldız Çelik
1. Baskı Kasım 2012
440 Sayfa
Satın Almak İçin : Kitap Sihirbazi
Aldım fakat bir türlü okumaya başlayamadım.Bu yorumdan sonra elimde ki bitsin hemen başlamayı düşünüyorum
YanıtlaSilKolay okunan bir kitap. Hem Arkadya 'nın puntosu da şahane :) Şimdiden keyifli okumalar.
Silvalla canım çok güzel yazmışsın.ama ben hala kitabın sonuyla ilgili çelişkideyim babasında kupa valesini bulduğunda ne anladı ne öğrendi bende orası gidik..eğer anladıysan lütfen bana da açıkla canım
YanıtlaSilbu kitabın devamı niteliğinde bir kitap var mı?
SilKupa valesi ile babası arasındaki bağlantıyı ve neden reisin kendisi olduğu kanaatine vardığını bir türlü anlamadım
YanıtlaSilBu kitabın devamı gelmeli. Max'e ne olacak? Jay neden evin reisi olarak kendini nitelendirdi? Russell'ın sonu ne oldu? Jay'ın babası bu işlerle nasıl bir alakaya sahip? Max'e gitar öğretmek isteyen kim ve ona ne yapacask? Bence yazar max üzerine dönen bir devam kitabı yazıyor olmalı
YanıtlaSil