#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti- 127: Bir Başka Gökyüzü || Cath Weeks

7 Ekim 2017 Cumartesi

Okudum Bitti- 127: Bir Başka Gökyüzü || Cath Weeks





                 Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı Arkadya Yayınları 'nın Eylül güzellerinden. Ben de çok bekletmeden okudum. Arka kapakta, aşağıdaki cümleyi okuyunca duygu dolu, dokunaklı bir kitap okuyacağımı anladım. 


    ''Evlat sevgisinin sınırı nedir? Bir anne evladı için neleri göze alabilir? ''

           


           Twyla ve Dylan 'ın dünyalarına mutluluk katan bebekleri Charlie 'nin doğumuyla hayatları hiç ummadıkları şekilde değişir. İlk andan beri Charlie'de bir sorun olduğunu düşünen Twyla 'nın içgüdüleri onu ne yazık ki yanıltmaz. Charlie'nin gözlerinin kör olduğunu öğrenmeleriyle büyük bir üzüntü yaşarlar. Daha ilk sayfadan gözlerimin dolduğu anlar oldu.

       Özel bebeklere sahip olan ailelerin yaşadıklarını kısmen de olsa anlamamızı sağlayan bir kitap olduğu için, sık sık duygulandırdı beni.

     Charlie'nin görme ihtimalinin sadece Keratoprotez adlı çok riskli bir ameliyata bağlı olduğunu öğrenen Twyla, tüm olumsuzluklara tek başına mı göğüs germek zorunda kalacak, Charlie ameliyat olacak mı, görebilecek mi? Daha ilk sayfadan aklımda bu sorularla okudum. Ya ben onun yerinde olsaydım diye düşünürken bulacaksınız kendinizi. 




'' Aslında annelik, bir bakıma deliliktir demek hiç de yanlış olmaz. O delilik anları, kimi zaman çocuğun ani bir hareketle yola fırladığı anlarda kendini gösterse de genelde derin bir uykudaymış gibi kendini belli etmez, olduğu yerde gizlenip kalır.''



''Eğer Twyla gelecek günlerin ne getireceğini biliyor olsaydı, hiç şüphesiz o günü bir şişeye doldurup sonsuza dek saklamak isterdi. Kasvetli günlerde sallayıp izleyerek huzur bulacağı, içi deniz suyu ve kumla dolu bu şişe ne kadar güzel bir kar küresi olurdu kim bilir.''



''Bağırıp çağırmak için biriyle gerçek anlamda yakın olmak gerekirdi.''



''Evet, şu hayatta gerçekten de düzeltilemeyecek, ne kadar istesen, aksi için dua etsen de değiştiremeyeceğin şeyler vardı.''



'' Twyla'yı esir alan, çocuğu için duyduğu sonsuz sevgiydi. Ve bunu ayıplamak, tıpkı doğayı yaşattığı depremler ve volkanlar için ayıplamaya benziyordu.''



''Belki de hatıraların kişiye özel kalması ve açığa çıkmaması en iyisiydi. Ölülerden geriye o kadar az şey kalıyordu ki, bu cılız hatıraları diğerleriyle paylaşmak insana adil gelmiyordu.
  Annesi, Twyla için artık bir insandan çok bir enerji gibiydi. Mesela kimi zaman yaprağın üzerindeki bir yağmur damlası ya da bir martının kanadındaki pırıltı, bir ağacın hışırtısı, eski bir arabanın sıcaklığı kimi zaman da bir küre kolyenin şıngırtısı oluyordu.''





ARKADYA YAYINLARI

Çeviren: Bahar Yaldız Çelik
Eylül 2017
440 Sayfa




2 yorum:

  1. aaa ne güzelmiş kapağı ya Arkadya duy sesimi ben de bundan isteyrum :D

    YanıtlaSil