#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti -73 : Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu || Stefan Zweig

1 Temmuz 2016 Cuma

Okudum Bitti -73 : Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu || Stefan Zweig






                Herkese merhaba.  Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu , Stefan Zweig 'in okuduğum ikinci kitabı oldu. Tek kitapla hayran kaldığım yazarlardan olmuştu. Diğer kitaplarını da okumayı çok istiyorum. Bakalım... Okuduğum ilk kitap , çoğunluğun da öyle yaptığını düşündüğüm Satranç. Hakkındaki mini yazım burada.


            Tanınmış roman yazarı  R. bir gün isimsiz bir mektup alır. Uzun yıllar süren, yoran, yıpratan bir aşkın yazıyla da olsa hem ilk hem son dile dökülüşü olan bir mektup. 

            Sadece bu mektuptan oluşan bir kitap okumuyorsunuz, bilinmeyen o kadının yıllara yayılmış , karşılık bulamamış aşkına içiniz acırken buluyorsunuz kendinizi. O kadar sade ve güzel anlatılmış ki, kısacık bir kitapla kocaman bir aşkı hissediyorsunuz. Gözlerimin dolduğu anlar oldu, kızdığım anlar da. En etkileyicisi de bir kadının tüm bu duygularını bu kadar net ve gerçekçi bir şekilde anlatanın erkek bir yazar olması. 

                Kitabın sonunda Almanca aslından çeviren Ahmet Cemal 'in çok güzel bir yazısı da var. Hem güzel çeviri için hem sonsöz için teşekkürü borç bilirim.
           





... Şimdi artık benim için yalnız sen varsın dünyada, yalnızca sen, benimle ilgili hiçbir şey bilmeyen sen, bu arada hiçbir şeyden haberi olmayanı oynayan veya her şeyi ve herkesi alaya alan sen. Evet, yalnızca sen, beni asla tanımamış olan ve hep sevdiğim sen.


... Sabret sevgilim, sana her şeyi, hepsini en baştan anlattığım için, anlatacağım için, senden rica ediyorum, beni dinleyeceğin bu çeyrek saat yüzünden yorulma, çünkü ben seni bütün bir hayat boyunca sevmekten yorulmadım.








                  
            Okumadıysanız lütfen okuyun.  Okuyup bitirdikten sonra 1948 yapımı filmi de izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Siyah beyaz olması çok güzel bence, ufak farklar olsa da neredeyse kitap kadar harikaydı. Bol kitaplı, çok huzurlu günler hepimize.





       

1 yorum: