#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti - 80 : Solgun Ateş || Vladimir Nabokov

12 Temmuz 2016 Salı

Okudum Bitti - 80 : Solgun Ateş || Vladimir Nabokov





                              Herkese merhaba. Nabokov 'un daha önce Karanlıkta Kahkaha kitabını okuyup , oldukça da beğenmiştim. Yazısı burada. Hedefim aslında Lolita okumaktı ama kısmet Solgun Ateş'e oldu. 


                        Kitap hakkında üstü kapalı epeyce bir şeyler duymuştum. 20. yüzyılın en önemli sanat eseri olduğu; göndermelerle, şifrelerle dolu olduğu  bu yüzden de okuru sınava tabi tuttuğu gibi tanıtım yazılarını da okumuştum. Okudum kitabı,  bu hevesle başladım ama ne oldu dersiniz ? Otur, sıfır dedi Nabokov bana. Hem zorlanarak okudum, hem de okuyup bitirdikten sonra etki olarak çok az şey kaldı geriye. Birkaç ay geçince bu kitapta ne buldun diyen olursa , bir adam şiir yazmış ölmüş, başka bir adamda hakkında eleştiri yazısı yazmış.  Böylece tek kitabın içinde iki tür, iki kitap okumuş gibi oldum, diyebilirim sanırım. Bir de gerçek neydi ? Gerçek göreceli bir şey, herkese göre değişebilir, herkesin gerçeği kendine falan filan. 


       Nabokov 'dan ve severlerinden özür dilerim ama bu kitap beni çok aştı. Hani okuyup, anladığım ama beğenmediğim bir kitap hakkında, 'anlasaydın seversin ,' diyen biri çıkmıştı ya , ben de kızmıştım... İşte o vatandaşı bulup , aynı yorumu bu kitap için yapmasını rica edeceğim. 

           Ya da Nevzat Erkmen 'in Ulysses Sözlüğü gibi bir yardımcı kitap lazımdı bana. :) Solgun Ateş 'in çevirmenine ödül falan vermeleri lazımdı bence. Neyse ben bir ara en iyisi Lolita okuyayım. 






... ''Mutluluk'' son derece öznel bir şeydir. En gülünç Zembla atasözlerimizden biri şöyle der: Kaybolmuş eldiven mutludur.



... Annem babam öldüğünde henüz ufaktım.
Kuşbilimciydi ikisi de. Çok uğraştım
Onları hayal etmeye; o kadar ki,
Zihnimde yüzlerce anne-baba var şimdi.
Ne yazık, onlar silinip gidiyor erdemleriyle birlikte,
Ama tesadüfen duyduğum, okuduğum kelimeler içinde,
Hep babamı çağrıştırıyor ''kalp yetmezliği'',
''Pankreas kanseri'' ise annemi.



... Kaba saba bir adam, daha mutludur bence;
Samanyolunu, işerken görür sadece.



... Adım adım çürümenin hangi anını
Seçer yeniden diriliş? Hangi günü? Hangi yılı?
Süreölçer kimdedir? Kim sarar kasedi geri?
Kiminin şansı yok mu, yoksa kaçabilir mi hepsi?
Bir kıyas : diğer insanlar ölüyor ; ama ben
Onlardan biri değilim; demek ki ölmem.
Uzay, bir kaynaşmadır gözlerimizde,
Zaman bir şarkıdır kulaklarımızda ; bir arı kovanı içinde
Sıkışıp kalmışım işte.Ama yaşamadan önce
Tahayyül edebilseydik hayatı, ne delice
İmkân dışı, anlatılmaz ölçüde tuhaf,
Şahane bir saçmalık gibi gelirdi hayat!




... Yalnızlık, şeytanın oyun alanıdır.







İLETİŞİM YAYINLARI

Çeviren: Yiğit Yavuz
2. Baskı 2014
286 Sayfa




6 yorum:

  1. Yıllar önce ( 2012 de) Mirdad'ın kitabını okumuş ama beğenmemiştim. Aman ne eleştiriler geldi, gelmeye de devam ediyor. Ben sığmışım anlamamışım, saçma yorumlar yapmışım insanlarda kanıyormuş falan filan. Şimdi sizin alıntılarınıza bakıyorum. ''kaybolmuş eldiven mutlu eldivendir, samanyolunu işerken görmek'' kavramları ile oldukça anlamlı içeriği varmış :) neyse kitaplar çok fazla bilgi içeriyorda bizim gibi sığ insanlar anlamıyor diyelim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bana Tezer Özlü için denilmişti benzer şey. Bizim sevmememiz yazarı kötülemediği gibi bizim algı kapasitemizle de alakalı değil. Anlayıp sevmemek de gayet mümkün. Doğru herkes edebiyat dehası olamıyor.:))

      Sil
    2. Bana Tezer Özlü için denilmişti benzer şey. Bizim sevmememiz yazarı kötülemediği gibi bizim algı kapasitemizle de alakalı değil. Anlayıp sevmemek de gayet mümkün. Doğru herkes edebiyat dehası olamıyor.:))

      Sil
  2. "Bir adam şiir yazmış ölmüş" Ay çok güldüm bu cümleye :)) Okumayacaklarım listesine ekledim :) Sevgiler canımcım ❤

    YanıtlaSil
  3. http://yigityavuz.blogspot.com.tr/2015/02/solgun-ates-okuma-klavuzu-7-pratik.html

    YanıtlaSil