Okudum Bitti-35 : Kaçınılmaz || Amy A. Bartol

                        Kaçınılmaz , Öngörü Serisi 'nin ilk kitabı , ikinci kitap için de çok beklemeyecekmişiz. Severek okudum , üstelik çevirisini de çoğumuzun bildiği , Kitabısevda - Merve yapmış, okumamak olmazdı.



                        Evie üniversite hayatına adım atınca , kabuslarının ardında kalacağını düşünür. Umutla, heyecanla başladığı yeni hayatının daha ilk andan itibaren hiç de hayal ettiği gibi olmadığını anlar. Tüm kötülüklere , hayatta dayısından başka kimsesinin olmamasına , babasının kim olduğunu bilmemesine rağmen , güzel şeylerin de olabileceğini yaşayarak öğrenir. Bu arada kendisine dair gizemli şeylerin de farkına varmaya başlar, aslında farkına varması biraz geç olur ama neyse. :) 


                     Kitapta en sevdiğim şeylerin başında Evie 'nin çılgın arkadaşları Buns ve Brownie geliyor. Eğlenceli ve bence sürprizlerle dolu bir kitaptı. Bir de Evie 'nin ikilem yaşamasına sebep olan iki yakışıklı var. Reed ve Russell. Kitabın , Twilight serisini benzetildiğini okumuştum , vampirler olmasa da benziyor ama bu benzerlik beni hiç rahatsız etmedi. Burada vampirler yok.Hatta şimdilik Evie 'ye gıcık olmadım.



                    Keyifli , kolay okunan, çok farklı olmasa da , kesinlikle sıkıcı olmayan, şaşırtan, devamını çok merak edeceğiniz, güzel bir kitaptı. Kapağa ve ayraca da bayıldım. Kitabın heyecanını kaçırmamak için çok az alıntım var.  






... '' Bu kutuyu nereye koymamı istersin?'' diye sordu dayım. Hızla nefes alıp veriyor ve kapı aralığında sallanıyordu.
    ''İçinde ne var?''
 İnleyip, '' Ağırlığına bakarsak, eski erkek arkadaşının ceset parçaları ya da kıtaplar... '' dedi. 
     '' Ah, kitaplar o zaman. Bütün eski erkek arkadaşlarım evdeki arka bahçede gömülü. Bu akşam geri döndüğünde güzel rüyalar görmen dileğiyle!''




... '' Neden sana bundan bahsettiğimi bile bilmiyorum. Birbirimizi gerçekten tanıdığımız bile söylenemez. Ki aslında beni bu sabah tanımıyordun gerçekten de. Sadece aramızda başka bir şey var. Adını tam koyamıyorum fakat benim için var ve bunu açıklayamıyorum.''

  Russell beni şaşırtarak, '' Öyle, ne demek istediğini biliyorum. Sanki bir şeyi sürekli arıyormuşsun ama aslında neyi aradığını bilmiyormuşsun gibi. Sanki kaybettiğini bilmediğin bir parçanı bulmuşsun gibi... Öf, lanet olsun! Kız gibi konuşuyorum. Ben de açıklayamıyorum ama demek istediğini biliyorum,'' dedi.





... '' Tamam , peki ana gemi ne zaman bizi almaya geliyor?'' dedim endişelenerek.
    '' Ne?'' Kafa karışıklığı gözlerini doldurmuştu.
    ''Ana gemi? Bilirsin, uzaylılar?''
    ''Uzaylı değil miyiz yani? ''









                                                                           YABANCI YAYINLARI

                                                                           Çeviren: Merve Özcan
                                                                                        Mart 2015
                                                                                         430 Sayfa