Okudum Bitti-29 : Tembellik Hakkı || Paul Lafargue

                            Odamda Yolculuk 'tan sonra Tembellik Hakkını 'da severek okudum. Yine harika bir kapak , ince ama farklı bir kitap. İlk fırsatta Aylaklığa Övgü ve Okulsuz Toplum'u  da okumak istiyorum.


                             Adı üstünde tembelliğe dair bir kitap ama öyle amaçsız sıradan bir tembelliği övmüyor. Lafargue , çalışmanın aşırılığından şikayetçi. İnsana insanlığını unutturacak kadar çalışmaya karşı. Sömürülen işçi sınıfın gözünden bakmayı başarabilen , dinlenme savunucusu bir manifesto. 


                             Fransa 'da tüketim canavarını doyurabilmek , patronları mutlu edebilmek için acımasız koşullarda çalıştırılan çocuk ve kadınların durumunu okurken , aradan geçen onca zamana rağmen bu durumun geçerliliğini koruması çok üzücü. Kısaca ''Tembellik Hakkı '' , kapitalizmin dayatmalarının olmadığı , bütün insanların insan gibi yaşadığı bir dünya isteği. 





...  İçindeki ilken hayvanın henüz güçten düşmediği İspanyol açısından. çalışmak köleliklerin en berbatıdır. Büyük dönemin Yunanları da çalışmayı küçümsüyordu. Yalnızca kölelerin çalışmasına izin verilmişti. Özgür insanın tek bildiği şey, bedensel idmanlar ve zekâ oyunlarıydı. Bu, aynı zamanda, Aristoteles'ten, Fidias'tan, Aristofanes'ten oluşan bir halkın içinde kişinin dolaşıp soluk alabildiği bir dönemdi; İskender'in yakında fethedeceği  Asya'nın sürülerini bir avuç yiğidin Marathon 'da yendiği bir dönemdi. Antikçağ filozofları özgür insanın aşağılanması demek olan çalışmayı küçümsemeyi öğretiyorlardı; şairler tanrıların armağanı olan tembelliğe övgüler düzüyordu:


       '' Ey Meliboeus, bir Tanrı bağışladı bize bu aylaklığı''
                                                         *Vergilius, Çoban Şiirleri 






... Her türlü bireysel ve toplumsal sefalet, proletaryanın çalışma tutkusundan doğdu.







... Çağımızın çalışma yüzyılı olduğu söyleniyor;  aslında acının, sefaletin ve çürümenin yüzyılı.






... Her ürünümüz pazara sürümünü kolaylaştıracak ve ömrünü kısaltacak şekilde soysuzlaştırılıyor. Tıpkı insanlığın ilk çağlarının, üretimlerin niteliğine bağlı olarak, taş çağı, tunç çağı adını alması gibi, bizim çağımız da sahtekârlık çağı diye adlandırılacaktır.






...  Masal hayvanları arasında, Seçim Güldürüsüyle başlanacaktır işe.
     Odun kafalı ve eşek kulaklı seçmenlerin önünde, palyaço kılıklı burjuva adaylar, politik özgürlükler dansı edecekler, sayısız vaatlerle dolu seçim programlarıyla yüzlerini ve kıçlarını silecekler ve gözlerinde yaşlarla halkın sefaletinden, bakır sesleriyle Fransa'nın zaferlerinden söz edeceklerdir; ve seçmenler de koro halinde, güçlü bir şekilde anırıp baş sallayacaklardır : ai, ai, ai!
     Ardından büyük piyes başlayacak: Ulus mallarının yağmalanması.





... Ey tembellik, bizim bu bitmek bilmez sefaletimize merhamet göster! ey tembellik, sanatların ve soylu erdemlerimizin anası, insanın kaygılarına merhem ol!









                                                             KIRMIZI KEDİ YAYINLARI
                                                               Çeviren: Işık Ergüden
                                                                4. Basım Aralık 2014
                                                                          67 Sayfa