Okudum Bitti - 16: Yemin || Fatih Murat Arsal

                       
                                             Fatih Murat Arsal 'ın okuduğum ilk kitabı . Sık sık duyup , oku mutlaka diyen arkadaşlarıma rağmen okuyamamıştım. Kısmet bu güneymiş. 


                                         Yemin , Zoraki Koca serisinin ikinci kitabıymış. Ben ilk kitabı okumadım henüz. Ama çok birbirinin devamı niteliğinde olmayan , her kitapta farklı bir karaktere yoğunlaşan serilerden olduğu için sakınca görmedim. ( Zaten benim serinin 7. kitabını okuduktan sonra ilk kitabına başladığım da oldu :) )
Epeyce kalın bir kitap olmasına rağmen ,  puntosunun devasa olmamasına ve  sayfa 36 satır içermesine rağmen  hemencecik bitebilecek akıcılıkta bir kitap. Bazen sayfa sayısı çok kitapları okurken , gereksiz uzatılmış bulduğum olmuyor değil ama bu kitapta öyle olmadı. Bazen eğlenerek , bazen sinir olarak okudum. İlk kitabın aşıkları Gülay ve Osman 'ın da yan rollerde olması , üstünkörü de olsa onların hikayesinden de bahsedilmesi , o kitabı da merak ettirdi :)  


                                    Baş rollerde sarışın afet Tuğçe ve  koruması olan yakışıklı , kaslı ve ismi de karizmatik olan Karahan var. Bu aşkın başlamasına sebep de Tuğçe 'nin arkadaşı Sibel 'in yakışıklı ,koruma Karahan'ın çekici kalçalarına dikkat çekmesi oluyor :) Kısmen ;)  
                                    Sadece aşk içermiyor kitabımız , Karahan 'ın gizemli geçmişi sayesinde ta Afrika 'lara uzanan bol aksiyonlu bir film tadında aşk hikayesi okuyoruz. Her şeyden bir doz var yani , aşk ,heyecan , kavga , dövüş , cinayet, suikast , ateşli anlar , masum sarılmalar, gözyaşı .... Uzar gider.  Aşıklarımızın kavuşması öyle kolay olmaz , hem kavuşabilecekler mi acaba ?  Karahan , Tuğçe 'nin kalbini , gururunu öylesine kırar ki , Tuğçe ne olursa olsun , onunla evlenmeyeceğine dair yemin eder. Üstelik yeminlerine de son derece sadıktır ve inatçıdır da. Yani özetle ben okurken hiç sıkılmadım , hatta okumadığım zaman özledim bile :) Hem kadın hem erkek karakterin duygularını aynı yakınlıkta hissederek okudum bitti :)






... Ne komikti ! Ondan hoşlanmıyordu bile. Kaba saba,neredeyse dağlı bir adamdı. yüzü hiç gülmeyen, nezaketten uzak , iltifat etmeyi bile beceremeyen birisiydi. Fakat nedense onu düşünmeden yapamıyordu işte ! Gözünü kapasa aklına o kara gözlerinin etkileyici ifadesi geliyordu...



... '' Sen hayatımda gördüğüm en uslanmaz kadınsın! '' diye homurdandı adam. Gözleri yine genç kızın çekici dudaklarına kaymıştı. Kendisini zor tutuyor gibiydi.
    '' Sen de zorbasın! '' diye fısıldadı Tuğçe. '' Katı despot, kendini beğenmiş... ''



... Gözleri süzülmüştü. Bu bir hayaldi! O , Gülay kadar şanslı değildi. Hiçbir zaman onlardan birisi olamayacaktı. Kendi ailesini de seviyordu ama bu başka bir şeydi. Şimdi kendisini yarım hissediyordu. Bir yarısı yoktu artık. Bir yarısı bu yontulmamış adam ile birlikte gidecekti. Bir daha birisini nasıl sevecekti? Bir daha bir erkeğe nasıl sokulacaktı ? Bir daha onun kokusunu duymadan nasıl yaşayacaktı ?


... '' Neden 'hayır' ı cevap olarak kabul etmiyorsun?''
    '' Evet'in daha güzel bir cevap olduğunu düşündüğümden olsa gerek.'' dedi genç adam kendisini beğenmiş bir sesle.


... ''... Evlenmek için birazcık niyetim vardıysa bile sen bunu yok ettin.  Artık kesinlikle istemiyorum. Sen dizlerinin üzerinde sürünerek gelsen de seninle evlenmem. İnan bak ! Yemin ederim. ''





                                              EPHESUS YAYINLARI
                                                          2013
                                                    606 SAYFA




                                                Bol kitaplı ,keyifli günler...