Günün son kitabı da çocuk kitapları hariç (onlar da çok güzel) geç başlayıp hayran olduğum yazarlardan Ayla Kutlu 'nun çok severek, hüzünle okuduğum kitabı Bir Göçmen Kuştu O.
Yazarın daha önce üç kitabını okudum:
Kadın Destanı yazısı burada ,
Sen De Gitme Triyandafilis yazısı burada,
Hüsnüyusuf Güzellemesi yazısı burada.
Hepsi birbirinden farklı ve çok güzeldi. Ayla Kutlu birçok farklı türde eserler veren, mutlaka okunması gereken yazarlarımızdan. Benim gibi geç kaldıysanız daha fazla gecikmeyin başlayın bir ucundan.
Bir Göçmen Kuştu O 1986 yılında Madaralı Roman Ödülü 'nü kazanmış.
1977-78 Osmanlı Rus Savaşı zamanında evlerinden, yurtlarından göç etmek zorunda kalan bir ailenin yaşadıklarını konu alıyor kitap. Yıllarca dostça yaşadıkları Rus komşuları tarafından kafası kesilen Batu Bey 'in karısı Cevahir yanında alabildiği varla yok arası eşyasıyla oğlu Emir 'i yanına alarak yola koyulur. Zorlu bir yolculuğun ardından perişan haldeyken Batum'da Mahmut Ağa ile yolları kesişir ve Urfa'ya gelirler. Yolda hamileliğini gizleyen Cevahir 'in bir de engelli kızı olur. Çocuğu olmayan Ağa ve karısı Gülüş çocukları evlat edinirler.
Bundan sonra Ağa evinde büyüyüp, eğitim alan Emir Bey 'in ailesine odaklanır roman. Zaten göçmen kuş olan da Emir Bey'dir. Daha çok kadınlar etrafında devam eder olaylar. İlk eşi Nurhayat, kardeşi Helal Hanım, Yeşil Hanım ve eşi Nevnihal.
Osmanlı Mebusan Meclisi kapanmadan önce saygıdeğer bir mebus olan Emir Bey, İstanbul'un işgalinden sonra kaçak durumuna düşer ve kurtuluş mücadelesine katılmak için Ankara'ya gider. Ve zorlu süreç tamamlandıktan sonra büyüdüğü topraklara döner yeni karısıyla. Tüm bu süreç, hem başlangıçtaki göçün , hem de Cumhuriyet 'in inşa sürecinin zorlukları çok harika anlatılmış. Sonraki ev işi karmaşa da ayrı duygu yüklüydü. Kitabın devamı olan Emir Bey'in Kızlarını da önümüzdeki ay okumayı planlıyorum.
...Yeşil Hanım gözleri ıslanarak:
- Nevnihal yavrum, dedi. Baban bu acıya dayanacak güçte değil. Perdeler bir daha açılmasın. Göz hırsız... İzin vermeyelim. Yalan da olsa yanlış da, bir daha onların ışıklarını evimize sokmayalım. Gün gelir, onlar dönüş yoluna girerler. O zaman bakarız, hakkımızdır. Baktığımız kıçlarındaki ışıktır. Ne demişti Sarı Paşa? ''Geldikleri gibi giderler...'' Tanrı'nın izniyle askerin gücüyle... Olacak bu.
... ''Ben Nevnihal, insanların iyi olduğuna inanırım. Bütün görüp yaşadıklarım bunu, yani, bu inancımı değiştirmeye yetmedi. Ama bir şeye iyiden inandım: İnsanlar birinin ardına takıldıklarında, başkalarının oyununa geldiklerinde, sürüye dönüşüyorlar. Tek insana tek kahramana kinim ondan.''
...''Bütün bağlar, bütün haklar bir gecede yok olabilir. Yok etme gücünü ilk kullananın buna neden kalkıştığını anlamazsınız önce. Bir gece dostluk ve güven içinde yatmak ve ertesi sabah akıldışı bir düşmanlıkla, kana susamışlıkla karşılaşmak, akıl alır şey midir? Değildir, çünkü bunun adı gaflettir. Bilmem duydunuz mu, sıcak denizlerde Amok denilen bir çılgınlık hali vardır. Böyle durumlarda, bütün bir ırk amoklaşıveriyor.''
... İnsan gençken kaderi yeneceğini sanır. Sonra anlar: Kader senin hükmüne uymaya mecburum.
BİLGİ YAYINEVİ
2. Basım Temmuz 1986
248 Sayfa
Yazar daha önce okumaya niyetlenip okuyamadıklarımdan. Bir ara nasip olur inşallah. Kitap konusu ilginçmiş. Bu kitap ile başlayabilrim belki.
YanıtlaSilnot aldım :)
YanıtlaSil