#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti- 61: Riverton Malikanesi || Kate Morton

8 Haziran 2016 Çarşamba

Okudum Bitti- 61: Riverton Malikanesi || Kate Morton





              Herkese merhaba. Gecenin kitabı okuma şenliği listeme de uyduğu için okumayı kendimce önce aldığım Riverton Malikânesi. Kate Morton 'ın daha önce Uzak Saatler kitabını okumuştum. Epey hacimli bir kitaptı, yine benzer işleyişliydi. Hakkındaki yazım burada.  Bu kitabı ondan çok daha fazla sevdim. 


          Grace Reeves doksan sekiz yaşında , ömrünün son demlerini yaşayan tatlı mı tatlı bir kadın. Yıllarını hizmetçilik yaparak geçirdiği Riverton Malikânesi , yaşanan gizemli olaylardan dolayı yıllar sonra bir sinema filmine konu olacak olunca, yaşayan tanık olarak onunla görüşmeler yapmak isterler. Böylece Grace 'in gençliğine dönüşler yaparak, savaş günlerine tanıklık ederken; günümüzde yaşadığı zor günleri, geçmişten kalan sırlarını da öğrenmiş oluyoruz. 


         Aşk, sevgi, sırlar, mücadele, azim, savaşın yıkıcı etkisi, sosyal sınıflar arasındaki farklar... Bir sürü ufak dokunuşlarla bezeli, kolay okunan bir kitaptı. 


          Okurken merak ettim, hüzünlendim , ufak da olsa sevindiğim anlar oldu. Yazarın ilk kitabıymış. Bence gayet keyifliydi. Küçük sayılabilecek puntosuna rağmen, elimden bırakamadığım için hemencecik bitti. Zaten kitaplarda flasback ( geriye dönüş) çok sevdiğim bir şey. Belki ilerde yazarın başka kitaplarını da okumak isteyebilirim.







... Geçmişin karanlığında parlak anların da yattığını unutmuşum sanırım.



... Riverton'da yaşayanlar uzun zaman önce öldü. Ben yaşlanırken onlar sonsuza kadar genç, sonsuza kadar güzel kalacaklar.

   Aşırı duygusallaşıyorum. Ne genç, ne de güzeller. Onlar ölü. Gömüldüler. Yasları tutuldu. Geri kalan sadece anılarımdaki parçaları.

  Ama elbette, anılarda yaşayanlar asla gerçekten ölmezler.


...1915  ilerledikçe işler değişti. O yaz, savaşın gerçek yüzünü gösterdiği yazdı. Ama tarih güvenilmez bir öykü anlatıcısıdır; çünkü 1915'te genç erkekler Fransa'da can verirken, Riverton'daki hayat 1914'tekilerden farksızdı.



... Arthur Conan Doyle'un yeni Sherlock Holmes romanı basılmıştı ve ben de bir tane edinmek istiyordum. Gerekli parayı biriktirmek altı ayımı almıştı ve bu kitap ilk birinci el kitabım olacaktı.



... ''Para mutluluk getirmez kızım,'' dedi bana.
   Annemin mutluluktan bahsetmesinden hoşlanmazdım. Hiç bilmediği bir konudan bahseden konuşmacılar gibiydi.



... Savaşlar insanda tarihin çok basit olduğu izlenimini yaratırlar. Kırılma noktaları, yön değişiklikleri belliymiş gibi görünür, önceyi ve sonrayı, kazananı ve kaybedeni bildiğinizi sanırsınız. Doğruyu ve yanlışı. Gerçek tarih, geçmiş böyle değildir. Düz bir çizgi üzerinde ilerlemez. Başı sonu yoktur, sıvı gibi kaygandır, sonsuz ve saptanamazlar. Üstelik değişkendir, tam bir düzen gördüğünüzü zannettiğiniz anda alternatif bir versiyon ortaya çıkar. Uzun zamandır unutulmuş anılar hatırlanır. 



... Daha da önemlisi kimlerin falcılara gittiğini biliyordum. Bugünden umutsuz ve cevabı, umudu yarında arayan insanlar.



... '' Sensiz yaşayamam ,'' dedi kadına. ''Ölürüm daha iyi.''
   Bunu öyle büyük bir içtenlikle söylemişti ki, kadının içi acıdı.
''Böyle söyleme,'' dedi adama.
'' Seninle olmalıyım,'' dedi adam.



... O günlerde paranın satın alabileceği bir şey varsa, o da kanundu. Belki hâlâ öyledir. Bilmiyorum.




ARTEMİS YAYINLARI

Çeviren: Zeynep Heyzen Ateş
3. Basım Haziran 2008
472 Sayfa




2 yorum:

  1. Kapağa çok takılıyorum sanırım ama kapağı çok güzel ya :D Geri dönüşleri aşırıya kaçmadığı sürece ben de seviyorum :))

    YanıtlaSil
  2. benimde severek okuduğum bir kitap olmuştu ...

    YanıtlaSil