#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti- 126: Büyü || Thomas Olde Heuvelt

9 Kasım 2016 Çarşamba

Okudum Bitti- 126: Büyü || Thomas Olde Heuvelt





                         Herkese merhaba. Gecenin kitabı çok ürkütücü olduğunu duyduğum için oldukça merak ettiğim Büyü. Öyle ki gece başlamadım okumaya. Hani elektrik falan kesilir diye.:) 



               Yüzyıllar önce lanetlenmiş bir kasabada var olmayı sürdüren gözleri dudakları dikilmiş bir cadı düşünün. Bu kadarı bile korkunç değil mi? Black Spring kasabası onun varlığını kabullenmiş. Gerçi kabullenmeyip ne yapacaklar? Cadı, Katherine kasabayı terk etmediği gibi kasabalıların da terk etmesine izin vermez.  Kasabalılar onun lanetinden, daha doğrusu direkt etkisinden korunmak için gözlerini ve ağzını dikmişler. Katherine bu şekilde kah orada kah burada belirip, herkesin hayatının kaçınılmaz ve korkutucu bir parçası olmaya devam eder. Onu denetlemek, kısmen kontrol altında tutmak için HEX kurulur. Kendi tabirleriyle hayalet avcıları gibi bir kurum. 





            Bu hali bile rahatsız ediciyken bir gün dikişlerinden kurtulursa acaba neler olur diye düşündüm. Çok da fazla düşünmeme gerek kalmadı. Cadının gözlerini üzerinizde,  fısıltısını neredeyse kulağınızda hissedeceğiniz anlar yaşayacaksınız.  



     Zaten kapakta George R. R. Martin şöyle demiş:

''Tüyler ürpertici, sürükleyici ve farklı bir hikâye. Bu yılın en iyi korku- gerilim romanlarından biri olacağına eminim.''


      Televizyon uyarlaması için kollar sıvanmış. Güzel olacağını düşünüyorum. Kitabı merakla, gerilerek -ama korkmadan- okudum. Biraz uzatılmış bulduğum yerler oldu. Yer yer çok ağır tempolu ilerlese de merak etmeden duramadım.








... ''Kadının adı Katherine van Wyler ama birçoğumuz ona Black Rock Cadısı diyoruz.''





... Dere kanamayı bıraksa da kasaba lanetlenmişti bir kere. Ortalıkta curcuna kopuyor, ayaklanmalar kol geziyordu.




... Çocukların ciğerlerinden çıkan çaresiz çığlıklar, canlıyken kör bıçakla derileri yüzülen domuzlardan çıkabilecek kadar hayvaniydi.




... Kaosun etkileri ölçülebilecek gibi değildi. İnsanlar mesanelerini tutamıyor, boğazları yırtılana kadar bağırıyor, birbirlerini ayaklar altına alırken merhamet duaları ediyorlardı.



... Ah Tanrım. Katherine' in onlara gösterdiği o görüntüler. Sıradan günlerde akıllarına gelebilecek hiçbir şey böylesine kelimelerle tarif edilemeyecek bir korkunun yanından bile geçemezdi. Hayatlarının en karanlık anlarında dahi bu denli düşmanca bir melankoliye, bu denli yıkıcı bir hüzne kapılmamışlardı.






NEMESİS KİTAP

Çeviren: Begümnaz Yürekli
1. Baskı Ekim 2016
495 Sayfa




             

3 yorum:

  1. GÜNAYDIN;
    O KADAR GÜZEL ANLATMIŞSIN Kİ KİTABI ŞUAN ALIP OKUMAMAK İÇİN ZOR TUTUYORUM KENDİMİ.
    KONSEPTİNEDE BAYILDIM :) AĞZI ÇİZİLİ PARDON DİKİLİ CADI BEBEK

    YanıtlaSil
  2. Günaydın görseller de yorum da harika. ♥️❤️Emeğine sağlık Mehtap’cığım. ♥️❤️ Korku ve gerilim okumayı sevmediğim halde kitabı merak ettim.

    YanıtlaSil