#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti -34 : Zemberek Kuşunun Güncesi || Haruki Murakami

21 Mart 2016 Pazartesi

Okudum Bitti -34 : Zemberek Kuşunun Güncesi || Haruki Murakami





                    Herkese merhaba. Uzun bir aradan sonra bir Murakami kitabı okumanın mutluluğunu yaşıyorum. Darısı diğer kitaplarının başına.




    Daha önce okuduğum Murakami kitapları şunlar:

İmkansızın Şarkısı tık tık

1Q84 tık tık,

Sınırın güneyinde Güneşin Batısında tık tık 





  
                         Severek okudum ama itiraf etmeliyim ilk kırk sayfa biraz sıkıcıydı sonra yavaş yavaş açılmaya başladı. Kahramanımız Toru Okada , sebepsiz daha doğrusu sıkıldığı için çalıştığı hukuk bürosundaki işinden ayrılıp, evde sıradan, durgun bir hayat yaşamaya başlar. Eşi bu durumu dert etmez, Kemal Sunal 'ın bir filmindeki gibi rolleri değişirler, eşi çalışır , kahramanımız yemek ve ev işlerine adar kendini. Başlarda sıkıntı olmasa da altan alta bir şeylerin ters gittiğini hissedersiniz. Bu arada Toru 'nun karısı Kumiko 'nun kedisi Noboru Vataya ortadan kaybolur. 

                     Toru Okada kayıp kediyi aramak için çıktığı mahalle turunda May Kasahara isimli garip kızla tanışır, bir nevi arkadaşlık kurarlar. Kedi bulunmayınca Kumiko 'nun abisi sevimsiz Noboru Vataya (evet kediye onun ismini vermişler) bir medyumla görüşmelerini önerir. Böylece sahneye Malta Kano ve Girit Kano çıkar. Yetmezmiş gibi bir de eskiden tanıdıkları gizemli bir yaşlı adamın (o da medyumumsu) ölümüyle, onun yardımcısı sayılabilecek bir adamla yazışmaya başlarlar. Bu kısımlar da bolca savaş anısına maruz kalacaksınız.


                   Tüm bu karakterlerle hışımla uğraşırken, olaylar bir yerden sonra fantastik bir boyut kazanır. Ama gayet normal bir sonla biter. Siyasi, kültürel mesajlar, savaş,işkence, psikolojik baskılar, gizemli olaylar... Neler yok ki ? :) Gerçeklikle fantastik öğeler arasında zihinsel antreman niyetinde, bol karakterli ama sıkılmadan okuduğum bir kitap oldu.






... Bir insan için bir başka insanı derinliğine tanımak olası mıdır? Birini gerçekten tanımak, hem zaman hem de içtenlikle harcanacak çaba ister, ama gene de özüne ne derece yaklaşılabilir ki?  



...Hayaller, âdet görme gibidir: gelince gelir. Kapıda karşılayıp, ''Üzgünüm, şimdi işim var, sonra gelin'' diyemezsin.   


...Tüm öğeler, iç boyutlu bir yapboz oyununun parçaları gibi, birbirine karışıyordu. Doğrunun ille de gerçek olmadığı ve gerçeğin de tek doğru olmadığı bir yapboz oyunu. 


...Dolabı her açışımda, içinde sıra sıra asılı giysileri, bu içi boş kabukları, kaybolmuş bir varlığın tanıklarını görünce, Kumiko'nun yokluğu beni vuruyordu. 


...-Nefret, uzun, kara bir gölgedir. Çok zaman, nefret eden kişi bile nereden geldiğini bilemez. İki yanı keskin bir kılıca benzer. Karşınızdakine şiddetle indirirseniz, kendinizi kesersiniz. Bu da ölümcül olabilir.


 ...  -Sonuçları bir yana, erkeğin en güzel niteliklerinden biridir bu, bir insana böylesine tam güvenebilmek...


...- Cesaret ile merak, bilinmeyen bir bahçeye girildiğinde birlikte işler. Kimi zaman merak, gizlenmiş cesareti ortaya çıkarabilir, kışkırtır. Ama bana öyle geliyor ki, merak çabucak yok oluverir de cesaret uzun bir yol almak zorundadır. Merak, birlikte iyi olunan ama güvenilemeyen bir arkadaşa benzer. 



...Genç ve derdi başından aşkın insanlar, ihtiyarları çabuk unuturlar. 




DOĞAN KİTAP 
Çeviren: Nihal Önol
 9.Baskı Şubat 2016
 744 Sayfa





                             

4 yorum:

  1. Ben bu güne kadar bir kitabını okudum oda Kadınsız Erkekler idi. bu konuda baya eksiyim. Öbür kitaplarını da hemen okumalıyım sanırım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben çok seviyorum, bütün kitaplarını okumak istiyorum.

      Sil
  2. Haruki Murakami'nin kitaplarını bende çok seviyorum.Bu kitabı merak ediyordum ama 1Q84' e öncelik vermeyi düşünüyorum sanırım :)

    YanıtlaSil