Kitap seven herkese merhaba. Benim okunmuş kitaplarım yine birikmeye başladı. Bu ay okuma olarak da çok verimli geçmiyor. Geçen ayın yarısı kadar bile okuyamayacağım sanırım ama olsun. Bloga yazılmayı bekleyenler de beşi geçince eyvah diye bir uçtan başlıyorum. Bahar tembelliği ya da depresyonu mu desem, bilemedim. :)
Ölüm Çiçekleri 'ni severek merakla okudum. Psikolojik gerilim kitabı, öyle kan donduran dehşet yok ama şaşırtıcı. Beklenmedik şeylere hazır olun. Kitap çift zamanlı ilerliyor. Böyle hem geçmişte hem günümüzdeki olayların işlendiği kitapları severek okuyorum zaten. Hem hızlı hem keyifli bir okuma oluyor.
Tessa on altı yaşındayken bir seri katil tarafından kaçırılır ve bu azılı katilin elinden kurtulan tek kişi olur. Olay epey ses getirir ve medya sayesinde Tessa, Güneş Şapkası Çiçeği olarak anılır. Dava görülür ve şüpheli hapse atılır ama yıllar boyunca Tessa'nın içi rahat etmez. Aklında bazı şüpheler vardır.
Şimdiki zamanların anlatıldığı kısımlarda Tessa otuz altı yaşındadır ve yıllardır, onun tanıklığı ile hapiste olan kişinin idam gününe çok az bir zaman kalmıştır. Gerçeğe ulaşması için sayılı günleri kalan Tessa ile beraber ben de gerildim. Zor günlerinde yanında olan tek arkadaşı Lydia 'nın başına neler geldiğini merak ettim en çok. Yıllar sonra bile katili hatırlatan mesajlarla gerildim. Acaba, acaba diye diye bitirdim kitabı. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder