#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti - 84 : Benim Adım Kırmızı - Orhan Pamuk

7 Eylül 2013 Cumartesi

Okudum Bitti - 84 : Benim Adım Kırmızı - Orhan Pamuk




                                             Uzun , çok uzun zamandır Orhan Pamuk okumamıştım. Yazarın dilinin çok akıcı, kolay okunur olduğunu  asla söyleyemem . Hatta bu kitapta da sık sık sıkılıp sıkılmama arasında kaldım ve 5 koca günde zor bitirebildim.. Kitap aslında sıkıcı değil , merak uyandırıyor. Hatta çok doyurucu detaylar içeriyor ama bitmek bilmeyen upuzun tasvirler de ruhuma işkence etmedi dersem yalan olur.


                                        Bu kah bunaltan kah merak uyandıran olaylar Osmanlı Padişah 'ı 3. Murat döneminde geçiyor. Hem aşk hem cinayet var. Yani tarihi bir cinayet  aşk romanı. Dönemin nakkaşlarının çevresinde örülmüş olaylar. Kara 'nın Şeküre ' ye olan yarım kalmış aşkı ve Şeküre 'inin kendine bile itiraf etmesinin zaman aldığı iki aşkın arasında kendi çıkarlarını gözeterek bocalaması işin aşk yönünü oluşturuyor. Şeküre 'nin babası, Kara 'nın eniştesinin başında bulunduğu bir ekip , (herkes Enişte diyor ) padişahın emriyle Frenk izleri taşıyan gizli bir kitap oluşturmaya çalışırlar ve cinayetler başlar.Saray hattat ve nakkaşlarına böylece yakından göz atıyoruz. Her karakterin kendi hikayesinin kendi ağzından  dinliyoruz. Hatta at , köpek , şeytan ,ölüm ,para gibi konuşmayan canlı ,cansız varlıkların  dile geldiği bölümler favorimdi.

                                        Yazarın kitap için sıkı araştırmalar yaptığını okumuştum. Bol emekli bir kitap. Güzel kıssadan hisse veren öyküler ve bir çok detay içerse de salim kafayla, uzun zamanda okunması gereken , kısmen ağır bir kitaptı bence.





....  ' Şiir ve resim, renk ve kelime, kardeştir bunlar, bilirsin... '


... ' Şehirlerin zekası, barındırdığı alimlerle, kütüphaneler, nakkaşlar, hattatlar ve medreselerle değil , karanlık sokaklarında binlerce yılda sinsice işlenmiş cinayetlerin çokluğuyla ölçülmeli. Bu mantıkla İstanbul 'un bütün cihanın en zeki şehri olduğundan hiç şüphem yok . '


...' Renk gözün dokunuşu , sağırların müziği , karanlıkta bir kelimedir. '

... ' İnsan kötü biri olduğunu bir kabul etti mi , - ki aşkta reddedilme önemli bir sebeptir- arkasından vahşet çok kolay gelir. '








                                       İLETİŞİM YAYINLARI
                                                3. BASKI
                                             ARALIK 1998
                                               472 SAYFA

10 yorum:

  1. Orhan Pamuk'un okuduğum ilk kitabıydı
    Bendeki anlamı çok başkadır bu kitabın
    Mutlu sabahlar
    (:

    YanıtlaSil
  2. Resim sanatıyla çok daha fazla ilgili olduğum yıllarda okumuştum. Okuduğum ilk Orhan Pamuk romanı mıydı anımsayamıyorum. Değildi herhalde. Büyük emek ve araştırmalarla yazıldığını düşünüp beğenmiştim. Bir dönemin önemli bir sanat dalının emek verenlerini ince ince işleyen bir roman.

    YanıtlaSil
  3. Orhan Pamuk'u okumayı çok istiyorum ama kitaplarını almaya bir türlü elim gitmiyor :( Bire uzun tasvirler dedin gözüm korktu.

    YanıtlaSil
  4. Okuduğum tek Orhan Pamuk kitabıdır. Ve yayınlandığı yıl 1999 yılında tıpkı kitaptaki gibi bir soğuk ve yağmurlu bir İzmir kışında bir hafta da okumuştum. Çok ama çok keyif aldım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben okumak için epey bekledim , Orhan Pamuk ' u sık okumayı sevmiyorum :)

      Sil
  5. ben lise yıllarımda okumuştum biraz sıkılıyorsun ama bir yandan da merak ediyorsun.anlamıyorsun kim ,kim vb anlamakta zorlandığm bir kitaptı.

    YanıtlaSil