#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti:25- Veba - Albert Camus

4 Mayıs 2012 Cuma

Okudum Bitti:25- Veba - Albert Camus

                     
                   Emanet olan eski kitaplardan seçtiğim biriydi Veba.Okumadım sanki yaşadım. Okadar içine alıyor ki anlatım sizi üzülerek okuyorsunuz.Sanki kitap bitene kadar heryer gri gibi geldi bana.

                1940'lı yıllarda Oran Şehrinde olan Veba salgını anlatıyor.Acılar, ölümler, karantina altında olan şehirdeki zorluklar. Pire taşıyor diye kurşunlanan kediler, köpekler. Ölen bir sürü insan ve daha da kötüsü ölenlerin arkasında kalan bir sürü insan.
                     Kitabın sonu ucu açık bırakılan filmler gibi.Üzücü bir kitap olmasına rağmen beğendim.Yaz temizliği beni yordu,migrenli günlerime denk geldiğinden okuma hızım düşüktü ,epeyce süründürdüm.

2 yorum:

  1. Kitabın aynı basımı babamım kitaplığından bize kalan eserlerden, okumayı istediğim bir kitap. Yazarın ismi bile yeterken güzel bir yorum da duymak iyi oldu.

    YanıtlaSil
  2. ben eski kitapları okumayı çok seviyorum, tmm yeni kitap kokusu bambaşka ama okunmuşluk barındırması bile yetiyor.

    YanıtlaSil