#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Efsane || Marie Lu

14 Ocak 2017 Cumartesi

Efsane || Marie Lu






               Herkese merhaba. Bu gecenin kitabı geçen seneninkilerden. Seriye geçen sene başladım. Aralık ayı içinde seriyi okuyup bitirmeyi düşünüyordum ama sadece Efsane 'yi okuyabildim. Seriyi alalı epey oldu ama hep erteliyordum. Hatta aslında aklımda Fısıltı serisi vardı ama ani bir karar değişikliğiyle Efsane'yi öne aldım. 


            Distopya sevenler zaten çoktan okumuştur. Benim gibi her telden çalanlardan belki okumayanlar vardır. Çok büyük bir beklentiyle başlamadım. Öyle olunca hep hayal kırıklığına uğruyorum. Özetle Efsane'yi severek okudum. 


     Dünya 'da işler oldukça değişmiştir. Amerika Cumhuriyeti 'nde, insanlar küçükken sınava sokulup başarısız olurlarsa çalışma kamplarına gönderilmektedirler. Yüksek puan alanlarda Cumhuriyet için, orduda çalışmaktadırlar. Zenginler lüks bir yaşam sürerken, halkın yaşam standartları oldukça düşüktür. Üstelik bir veba salgını da söz konusu. 

        June asker abisi Metias ile yaşayan, Cumhuriyet 'in dehasıdır. Sınavlardan en yüksek puanı almıştır. Day ise efsane. Cumhuriyet'in en azılı düşmanı. Küçük kardeşi Eden vebaya yakalanınca işler onun için daha da karışır. Bu karışıklıkta June 'un abisi öldürülür ve oklar Day 'i gösterir. Böylece June düşmanının peşine düşer. 


         ''İnandıkları şeyler uğruna savaşan bu iki gencin kesişen yolları, onları Cumhuriyet'in karanlık sırlarına götürecektir.'' diyor arka kapakta. Dili akıcı, karakter de güçlü olunca bir solukta okudum. Hem Day 'i hem June çok sevdim. Her ikisinin de ayrı ayrı anlatımıyla okumak çok daha keyifliydi. Hem yazı tipi hem renkleri de farklıydı. Çok hoş olmuş.




... Seni bulacağım, Los Angeles'in sokaklarını didik didik edeceğim. Gerekirse Cumhuriyet'teki her bir sokağı arayacağım. Seni oyuna getireceğim, kandıracağım, bulabilmek için yalanlar söyleyeceğim, insanları aldatacak, hırsızlık yapacağım, saklandığın yerden çıkmaya zorlayacak ve kaçacak hiçbir yerin kalmayana kadar takip edeceğim. Sana yemin ediyorum: Hayatın artık bana ait!



... Day acımasız, merhametsiz bir suçluydu. Peki ya, sokaklarda tanıştığım Day kimdi? Tanımadığı bir kız için kendi güvenliğini tehlikeye atabilen o çocuk kimdi?




... ''Seninle burada olmak çok garip. Seni çok az tanıyorum. Ama... sanki aynı kişiymişiz de iki farklı dünyada doğmuşuz gibi hissediyorum.''





PEGASUS YAYINLARI

Çeviren: Sefa Emre İlikli
1. Baskı Nisan 2014
316 Sayfa



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder