#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti - 60 : Suç ve Ceza || Dostoyevski

31 Mayıs 2014 Cumartesi

Okudum Bitti - 60 : Suç ve Ceza || Dostoyevski






                                       Okuma Şenliği için Rus edebiyatından bir kitap seçmemiz gerekiyordu. Son anda Suç ve Ceza 'ya kadar verdim. En altta olan kırmızı ciltli ilk okuduğum Suç ve Ceza. Onun üzerinde olan 1961 basımı Hasan Ali Ediz çevirisinin maalesef ikinci cildi yok , daha önce defalarca söylediğim gibi su baskını yaşamıştık ve bir traktör dolusu kitabımız çöpe atıldı :(  Sanırım ikinci cilt de bu arada gitti , bulursam  almak istiyorum , hani elinde sadece ikinci cilt olanlar varsa itinayla hediye kabul edilir. :)



                                     
                                       Raskolnikov (Rodya , Rodion) maddi sıkıntılar yüzünden Hukuk fakültesini yarım bırakmış , duygusal , anlık yaşayan çabuk etkilenen bir delikanlıdır. Bazı fikirlerden  etkilenen Rodya , emanetçi , tefeci bir kadını  ( Alyona İvanovna ) öldürmeyi düşünür , amacı aslında iyilik yapmaktır ya da kahraman olabilme fikri , ilk girişiminde çok da emin olamadan bir balta ile kadını öldürür kaçmaya fırsat bulamadan yaşlı kadının üvey kardeşi (Lizaveta) gelir , onu da öldürmek zorunda kalır , evden bulabildiği birkaç eşyayı alarak kaçar. Bundan sonraki günlerde vicdan azabıyla hastalanır . Bu arada maddi olarak kötü durumda olan annesinden bir mektup gelir kız kardeşi Dunya  , dadılık yaptığı evde taciz ve iftiraya uğrayıp işsiz kalır ve Petroviç Luzhin ile nişanlandığını öğrenir. Kendisi için yapıldığını düşündüğü bu fedakarlıktan rahatsız olur ve ayrılmaları gerektiğini düşünür. Müstakbel enişte ile tanışmaları da hiç iç açıcı geçmez. 


                                   Rodya tesadüfen tanıştığı ayyaş memur Dimitri Marmeladov ile olan sohbetlerinde evi ve aile hayatı hakkında  bilgiler öğrenir ve kızı Sonya ile tanışır. Sonya ailesi için kendini feda edip , kötü bir hayat yaşayan , akıllı ,  iyi bir kızdır. Yolları Rodya ile sık sık kesişecektir. Dunya ile nişanlısının ayrılmasından sonra Razumihin ile aralarında yakınlaşma olur. 
Cinayet soruşturması devam ederken , Raskolnikov 'un tuhaf davranışları Razumihin 'in polis arkadaşı Petroviç 'in dikkatini çeker. 

                             
                                  Bütün bu olaylar çevresinde dönemin sosyal durumuna , yaşayışına , dine bakış açılarına  üstü kapalı , yani çaktırmadan değinen , Raskolnikov 'un ruh durumunu , vicdani hesaplaşmasını harika anlatan , çok etkileyici , düzenli aralıklarla , tekrar tekrar okunması gereken bir kitap. Bundan sonra iyi bir çevirisini edinip Karamazov Kardeşleri okuyacağım , bende olan berbat bir baskı ve çeviri olduğu için erteledim. Böyle dev eserler hakkında bir şeyler söylemek oldukça zor ,bıraktığı etki kişiden kişiye değişse de Raskolnikov 'u bir kere okuyunca asla unutamayacaksınız. 




morpa




... '' Yoksulluk ayıp değildir, doğru, ama sarhoşluk da erdem değildir kesinlikle. Fakat, sefalet ayıptır, insan yoksul da olsa ruhundaki asaleti koruyabilir. Fakat sefalete düşünce , asla... bir kimseyi sopa ile toplumun dışına atmazlar, daha da alçatmak için süpürürler.''


... '' İnsan denen canavar , yavaş yavaş her şeye alışır. ''

                                                                * D. Marmeladov




... İnsanın aklı neyle meşgulse , rüyasında onu görür. Hele içimiz rahat olmayınca , gerçeğe ne kadar da uyar !



... İyi kalpliliklerini, soğukkanlılıklarını ve neşelerini kaybetmeyen insanlar her zaman daha genç gösterirler.Yaşlılıkta güzel olabilmenin tek şartı bu özellikleri kaybetmemektir.



... Razumihin merdivenlerde :
   '' Kapını kilitlemez misin ?'' diye sordu.
     Raskolnikov:
    '' Hiçbir zaman. İki yıldır kilit almayı düşünüyorum. Kilide ihtiyacı olmayan insanlar ne kadar mutludur, değil mi ?''




... Dünyada hiçbir gerçeği söylemek kadar zor ve dalkavukluk yapmak kadar kolay bir şey yoktur. Eğer gerçeği söylerken yüzde bir hata yaparsanız , hiçbir zaman istediğiniz sonucu elde  edemezsiniz. Ama dalkavukluk yaparken , arada bir gerçekleri söyleseniz bile, bunun hiçbir zararı yoktur. İstediğiniz kadar yalan söyleyin, hiç olmazsa yarısı doğru görünür. 


... Asıl mesele şu: Suçu doğuran hastalık mıdır, yoksa özel niteliğime göre , suç mu her zaman hastalığa benzer bir şey doğurur? Raskolnikov, henüz kendisinde bunu çözümleyecek bir güç hissetmiyordu.








                                                             MORPA  KÜLTÜR YAYINLARI

                                                                Türkçesi : Yüksel Göktuğ

                                                                                    2011
                         
                                                                                670 Sayfa

                                                           Satın Almak İçin: Kitap Sihirbazı

2 yorum:

  1. bence de canım tekrar tekrar ve her defasında daha büyük keyifle okunacak kitaptır:)

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar Mehtap Hanım,

    Dünyanın en büyük yazarlarından kabul edilen Rus Yazar Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’nin 1866’da yayımlanan ve güncelliğini hiç yitirmeyen ölümsüz eseri Suç ve Ceza adlı romanından hafızama kazınan 20 alıntıyı okumanız için sizinle de paylaşmak istedim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/dostoyevskinin-suc-ve-ceza-romanindan-hafizama-kazinan-20-alinti/

    ‘’Sonra öğrendim bunun asla olmayacağını, insanların değişmeyeceğini ve onları kimsenin değiştiremeyeceğini ve bunun çabalamaya değmediğini. Evet, böyledir.’’ En çok da bu cümle hafızamda yer edinmişti. İnsanları olduğu gibi kabul etmemiz ve değiştiremeyeceğimiz şeyler için kendimizi üzmememiz gerekir.

    Umuyorum keyifle okursunuz,
    sağlıkla kalın.

    YanıtlaSil