#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti -54 : Sonsuzluğun Kıyısında || J. A. Redmerski

27 Mayıs 2016 Cuma

Okudum Bitti -54 : Sonsuzluğun Kıyısında || J. A. Redmerski





                      Herkese merhaba.  İlk kitap Hiçliğin Kıyısında 'yı hemencecik bitirip, çok sevmiştim. Yazısı burada.  

                    Okuyup bitirdikten sonra şöyle bir neler yazmış millet diye bakındım ve çoğunluğun aksine ben ilk kitaptan daha çok sevdim bu kitabı. Belki ilk kitap daha duygu doluydu ama bu kitap daha tatlıydı sanki.


       


İlk kitabın sonunda Camryn hamile olduğunu öğrenmişti. Olaylar tam da kaldığımız yerden devam ediyor. Hemen mutlu şekilde ilerleyecek mi diye düşünürken çiftimizi oldukça kötü günler bekliyor. Camryn 'in tüm dağılmışlığıyla hem onun için hem kendi için mücadele eden daha da bir sevilesi Andrew var sahnede. :) 


Kitaba dair en çok sevdiğim şey : Olaylara iki karakterin de gözünden bakabilmemiz . Peş peşe olan bölümler hem akıcılık katıyor hem de daha keyifle okunmasını sağlıyor. Hem öyle abartılmış büyük hareketler, gereksiz olaylar falan da yoktu. Bence gayet yaşanılması mümkün bir aşktı. Özellikle yine yolculuk yaptıkları kısımları çok severek okudum ve Lily 'i çok sevdim. Lily kim mi ? Eeee onu da okuyunca görürsünüz. :) 


Unutmadan, birbirlerine verdikleri sözler de şahaneydi. Bir de o mektup...







... ''Hayatım da sen, Lily ve müziğim olduğu sürece, başka hiçbir şeye ihtiyacım yok.''



... Her ne sebeple olursa olsun, acılarımızda boğulmak ve bizi mutlu eden şeylerden uzak durmak saçmalıktan ibaretti. İnsan böyle böyle hayatını bitirirdi. Yavaş ve acılı bir intihar gibi.



... Jekyll ve Hyde gibi hissediyorum. Hem de her an. Andrew 'un yanındayken yüzümde mutlu bir ifade beliriyordu ama rol yaptığımdan değildi. Gerçekten mutlu oluyordum. Galiba. Ama yalnız kaldığım an sanki bir başkasına dönüşüyordum. Görünmez biri sürekli arkamda dikilerek beynimdeki şalteri indirip kaldırıyor gibiydi. Kapalı. Açık. Kapalı. Açık. K- hayır, açık.



... Onunla beraber olacak denli şanslı olmamın şaşkınlığını ömür boyu yaşayacaktım herhalde.





EPHESUS YAYINLARI

Çeviren: Deniz Beril Bacaklılar
2016
480 Sayfa






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder