Şeytanın Çocuğu kitabını okuyup , beni ne kadar üzdüğünü söylemiştim. Hakkındaki yazım için buraya bakabilirsiniz. O kitaptan sonra bunu okumaya aslında biraz çekiniyordum , okuyacaklarımın korkunçluğunu tahmin ettiğimi zannediyordum ama yanılmışım , bu kadar acıyı , şiddeti bir korku filminde bile izlesem ürperirdim kaldı ki gerçek bir hikaye. Ne denli sarsıcı olduğunu düşünün artık.
Michelle Knight çocukluğundan beri maruz kaldığı şiddeti , tüm detaylarını vermeden anlatsa da bir okur olarak benim için çok ,çok korkunçtu. Aile içinde yaşadıkları da en az tutsakken yaşadıkları kadar kötü. Evde hem fiziki , hem psikolojik tacizlere maruz kalırken , sırf sevilme isteğinden yanlış bir ilişkiden hamile kalır , küçük oğlunun her zorluğa rağmen büyütmeye çalışır ama elinden alınmasına engel olamaz , haftanın belirli günlerinde ziyaret hakkı vardır ve ziyaret yerine gitmeye çalışırken , arkadaşı sayılan bir kızın babası tarafından kaçırılır 2002 yılında . Servis şoförü Ariel Castro bir sene sonra Amanda Berry 'i , ondan bir süre sonra da Gina DeJesus 'u kaçırır. Korkunç , pis bir yerde , akla hayale sığamayacak işkencelere , tecavüzlere maruz kalırlar.
Yaklaşık 11 sene süren ve 3 kızın hayatını cehenneme çeviren bu süreci birinci ağızdan dinlemek , daha doğrusu okumak çok zor oldu. Özellikle her şeye rağmen , inancını sorguladığı ama kaybetmediğini anlattığı bir bölümde ağlamaktan okuyamadım. Dünyadaki bunca kötülüğü düşünürken bile ürperiyorum , yoruluyorum. :( İç kısımlarında olay yerinin ve Michelle 'in bazı fotoğrafları da var. Diğer detayları fotoğrafları internette görebilirsiniz , daha önce haberlerde vs. görmediyseniz. Ben tekrar baktım.
... Zamanın yaraları iyileştireceğini söylediler ama o kuralların burada geçerli olduğunu zannetmiyorum. Bu kâbusu hiçbir zaman atlatamayacağım.
... Uyanıp , o gün kimsenin size tecavüz etmeyeceğini fark etmenin nasıl bir şey olduğuna dair bir fikriniz var mı ? Pencerenizden güneş ışığının odanıza doluyor olduğunu görmek ne kadar muhteşem, biliyor musunuz ? El ya da ayak bileğinizde ağır bir zincir olmadan etrafta gezinmek ne kadar harikadır, bilir misiniz ? Muhteşem bir şeydir.
... Her gece ağladım. Çok yalnızdım. Günler asla kısalmadı. Günler gecelere döndü. Geceler günlere ve yıllar sonsuzluğa...
MARTI YAYINLARI
Çeviren : Nur Eren
Eylül 2014
288 Sayfa
Okurken kanım dondu resmen, dilerim bu son olur. İnsanlık dışı bu şeyleri son duyuşumuz, son okuyuşumuz olur.
YanıtlaSilKeşke kötülüğün sonu gelse , bir sabah uyansak bütün kötülükler yok olmuş olsa :(
SilGerçekten çok etkileyici bir kitaptı, okurken gözümden akan yaşlara engel olamadım.. Kitabı herkes okumalı ve çevresine karşı daha duyarlı olmalı diye düşünüyorum.
YanıtlaSilBence de :(
Silçok popüler kitap , ne zaman sıra gelir bilemedim şimdi :) Bir de tırstım açıkçası :)
YanıtlaSilÇok fenaydı , çok.
Silofff gerçek olduğunu bilince okumak daha da zor:(( merak ediyorum ama okumaya cesaretim yok...
YanıtlaSil, ilk siparişte alacaklarım arasında kitap sepetimde bekliyor, her ne kadar okumayı çok istesemde okuyacaklarımı bildiğim için aynı zaman da ürperiyorum
YanıtlaSil