Haziran bitmeden bir kitap daha bitirmenin sevinciyle sıcağı sıcağına geldim.Kitap bana hediye edilmişti ,ilk elime alınca çok seveceğimi düşünmedim açıkcası, hatta okumaya başlayınca fazla zorlama cümleler var dedim.Hani edebi dursun diye sündürülmüş cümleler yığını içinde boğuşuyormuşum gibi geldi. Ama okudukça sevmeye başladım,ilerledikçe beğenim arttı. Tamam biraz süslü cümleler var ama genel anlamda hoşuma gitti.
Aşk işlenmiş kitapta; beşeri aşk olsa da İlahi aşktan kopmadan değinilmiş aşka.Aşkı arayan,bulduğunu zannettiğinde daha çok şaşıran bir kalbin öyküsü olmuş.Bir bölümünde 'bu bölüm Ömer Seyfettin Öykü yarışmasında üçüncülük Almıştır' yazıyor.Sanırım o öyküden hareketle romanlaştırılmış.Merakla okudum ,sonunu da beğendim,işlenişini de.Okunması kolay,zevkli de hani:) Okuyun gitsin:)
Arka kapak tanıtımına bakalım ;
Büyük şehrin caddelerinde aşkın izini süren bir genç kız ve kalbi çöl olmuş Reis...
Modern zamanlarda aşkı bulmakla, zannetmek arasında Soluk soluğa bir med cezir...
Aşkın peçesi yağmurlu bir akşam üstü düştü.
Serap, o peçeyi büründü.
Aşkı bildi ve şöyle dedi;
Güle çevrileceğini bilmeden ateşe düşebilmekmiş.
Önce kendini yakabilmekmiş.
Yanmaya ve yakmaya amade bir kıvılcımsan bulurmuş aşk seni...
Aşk, dünya çölünden bir serap gibi geçivermekmiş.
Çölde minik bir kum tanesi olmaya razı isen bulurmuş aşk seni...
Modern zamanlarda aşkı bulmakla, zannetmek arasında Soluk soluğa bir med cezir...
Aşkın peçesi yağmurlu bir akşam üstü düştü.
Serap, o peçeyi büründü.
Aşkı bildi ve şöyle dedi;
Güle çevrileceğini bilmeden ateşe düşebilmekmiş.
Önce kendini yakabilmekmiş.
Yanmaya ve yakmaya amade bir kıvılcımsan bulurmuş aşk seni...
Aşk, dünya çölünden bir serap gibi geçivermekmiş.
Çölde minik bir kum tanesi olmaya razı isen bulurmuş aşk seni...
Geçmişin ve geleceğin kalın tortusundan arınmakmış.
Bedenin kıvranışlarıyla değil,kalbin savruluşlarıyla secdeye varmakmış aşk.
'an' ile 'ah' ile hemhal olmakmış.
Aşk var oluş sancısıymış...
İçinde şehirler kurmakmış,dışardaki şehri küçük kılan...
Ayakların şehrin sokaklarını adımlarken,
Kalbinde,'' Babusselam'' kapısından sessizce süzülüvermekmiş...