#subscribebox{background:#576269;padding:20px;font-family:'PT Sans',sans-serif;} .widget_follow_subscribe .widget-detail{padding:36px 30px 40px} #subscribebox p{color:#fff;font-size:15px;text-align:center;font-weight:700} .follow-subscribe-social{margin:0 0 15px;padding:0 0 14px;border-bottom:#858585 solid 1px} .follow-subscribe-social ul{list-style:none;margin:0;padding:0;text-align:center} .follow-subscribe-social ul li{display:inline;margin:0 15px 0 0;border-bottom:none} .follow-subscribe-social ul li:last-child{margin:0} .follow-subscribe-social ul li a{font-size:17px;color:#cacaca;-webkit-transition:color .2s ease-in-out;-moz-transition:color .2s ease-in-out;-ms-transition:color .2s ease-in-out;-o-transition:color .2s ease-in-out;transition:color .2s ease-in-out} .follow-subscribe-social ul li a:hover{color:#fff} form.subscribe{margin-top:-7px} form.subscribe input{display:block;width:100%} .subscribe-email{height:45px;border:none;margin:0 0 10px;font-size:.928571em;background-color:rgba(255,255,255,0.2);text-align:center;color:#fff} .subscribe-email:focus{outline:0} form.subscribe .placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-ms-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input::-webkit-input-placeholder{color:#cacaca} form.subscribe input:-moz-placeholder{color:#fafafa} form.subscribe input::-moz-placeholder{color:#fafafa} .subscribe-button{height:45px;font-weight:700;font-size:16px;color:#fff;text-transform:uppercase;border:none;background-color:#e06666;-webkit-transition:background-color .2s ease-in-out;-moz-transition:background-color .2s ease-in-out;-ms-transition:background-color .2s ease-in-out;-o-transition:background-color .2s ease-in-out;transition:background-color .2s ease-in-out} .subscribe-button:hover{background-color:#29aae1} .subscribe-button:focus{outline:0} .creadit a{color: #A7A6A6; float: right; font-size: 8px;} Kitaplarım ve Ben : Kitap Blogu : Okudum Bitti-8 : Ahmet Hamdi Tanpınar - Huzur

27 Mart 2012 Salı

Okudum Bitti-8 : Ahmet Hamdi Tanpınar - Huzur

          
             

              Bol tasvirli, bol virgüllü bir kitap yani upuzun cümleler içeriyor.. Başlarda zor okunur diye sıkıntılandım ama okudukça sevdim. Dil zenginliği,anlatım dolgunluğu büyüleyici geldi. Ama öyle kolay okumadım. Bir dünya bilmediğim kelime çıktı. İyi kötü not alıp araştırıp okumaya çalıştım. Yani bu kitap bana birçok kelime kazandırdı.

    
             Bu kitapta aşk var, duygusal gelgitler çelişkiler var, akrabalık bağları, arkadaş ortamları, kaybetme korkusu,kıskançlıklar var. Döneminin Türk aydınlarının bakış açısı var, İstanbul var. Dört ana bölümden oluşuyor kitap : İhsan, Nuran , Suat ve Mümtaz . Hepsini okumak , daha doğrusu tanımak ilginçti.

                      Mümtaz ile Nuran 'ın kısa süren ilişkileri ve mutluluklarının sona ermesinin sebebi Nuran'ı seven Suat 'ın kendisini asmasıdır. İlk bölümde işlenen İhsan ise ; anne ve babasını kaybeden Mümtaz 'ın yanına sığındığı ağır hasta olan akrabasıdır.

               Zaten kendi  iç dünyasında huzuru bulamayan Mümtaz için , ikinci dünya savaşının patlak vermesi ağır bir darbe olmaz.



'' İnsanoğlu tam sevinemez, bu onun için imkansızdır. düşünce vardır, küçük hesaplar vardır ve korku vardır. Bilhassa korku vardır. İnsanoğlu korkan mahlûktur."




             Çok sevdim....  Keyifli okumalar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder