Herkese merhaba. Benim Uzak Yıldızım ilk çıktığında da okumaya başlamıştım ama elim bir kahve kazasına kurban gittiği için, yeniden almayı ertelemiştim. İkinci kitap çıkınca hadi artık dedim ve okumaya başladım. Aslında bu yazıyı yazana kadar ikinci kitap da bitti, çaktırmayın. :)
Oldukça akıcı, kolay okunan, tatlı bir kitaptı. Bir bölüm Lilac , bir bölüm Tarver şeklinde ilerlemesi de daha hızlı okunmasına katkı sağladı. Aralarda Tarver 'ın sorgulandığı kısa bölümler de vardı. Başlarda epeyce ağır ilerliyordu ama macera sonradan başladı.
Tarver 18 yaşında bir askerdir, başarıları sayesinde yaşına rağmen Binbaşı olmuştur. Lilac ise evrenin en zengin ve nüfuslu bir adamın tek kızıdır. Bir nevi veliaht prenses. :) Uzay gemileri İkarus aniden karşılaştığı bir sorunla düşer ve sadece ikisi kurtulurlar. İndikleri, daha doğrusu düştükleri gezegende çeşitli zorluklara beraber karşı koymak zorunda kalırlar. Açlık, soğuk, fısıltılar, gizemli olaylar. Aralarında ufak kıvılcımlar da oluşur. Daha ne olsun ? :) Okumayan kaldıysa diye daha fazla uzatmadan birkaç alıntıyla veda ediyorum. Üç kitaplık serinin son kitabını da yakın zamanda okumayı hayal ediyorum. İkinci kitap hakkındaki yazım çok yakında buralarda. :)
... Bu millet sıfırdan zengin olanların hikâyelerine bayılırdı. Benim servetimin, göğsümdeki madalyalar oluşu bir şeyi değiştirmiyordu. Ne olursa olsun gazeteler için iyi bir haberdi bu. Ordu iyi görünüyordu, zenginler iyi görünüyordu ve fakirlerin umut edecek bir şeyleri oluyordu. Gördünüz mü? diyordu bütün manşetler, Siz de hızla yükselip servete ve üne kavuşabilirsiniz. Köylü bir delikanlı yapabiliyorsa siz neden yapamayasınız?
... Geri adım atmamı bekliyordu. İkimiz de , bu tanrının bile unuttuğu vahşi gezegende beni tek başıma bırakamayacağını biliyorduk- mesele, bunu kimin önce kabul edeceğiydi. Hödük olabilirdi ama şövalye ruhlu bir hödüktü.
... Arkamdan gelen Lilac tiz bir ses çıkartınca onun karı muhtemelen ilk kez gördüğünü anladım. Kazadan bu yana, bütün hayatının toplamından fazla gerçeklikle karşılaşmıştı.
GO! KİTAP
Çeeviren: Ebru Sürmeli
1. Baskı 2015
519 Sayfa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder