15 Aralık 2017 Cuma
Okudum Bitti- 168: Cennetin Bir'İnci Günü || Süreyya Ülkü Güler
Kitap seven herkese merhaba. Günün ilk kitabı Süreyya Ülkü Güler'in kaleminden. Kendi hayatından, dünyalar tatlısı kızı İnci'ye dair anılarından oluşan yüreğe dokunan tatlı bir kitap.
Yazarımızın lise zamanlarından başlıyor yolculuğumuz. İlk aşkın güzelliğini hatırlayıp o zamanları yad etme fırsatı sunuyor biraz da. Gerçi benim ilk aşkım liseden çok önceydi ya hadi neyse. :) Üniversite günleri, öğrenciliğinin zorlukları, ilk görev yeri Hakkari'de yaşadığı günler, evlilik yolundaki adımları... Bu arada akrabalarından yediği darbeleri bir bir dile getirip içini dökmüş olmasına da sevindim. Her ailede oluyor demek ki düşmandan beter akrabalar. Sırf bu konudaki yaralarımı anlatmak için bir kitap yazmak isterdim ama içimi döksem +25 yaş sınırına uygun olurdu...
Ve asıl önemli olan ise güzel kızları İnci'ye kavuşmalarını ve sonrasını anlatıyor Süreyya Hanım tüm içtenliğiyle. Doğana kadar Down Sendromlu olduğunu bilmedikleri İnci'nin hayatlarına katılmasıyla yaşadıkları, hazırsızlıktan, bilememekten kaynaklanan zorlukları ve İnci'nin kattıkları güzellikleri hayranlıkla okudum. Her iyi anne, kendi doğurmuş olsun ya da olmasın kahraman zaten bence. Ama bazıları kelimenin tam anlamıyla süper kahraman.
''Bazen öyle bir cümle kurulur ki, dünyanın en hisli aşk şarkılarından, en tutkulu cümlelerinden daha çok okşar kalbinizi. İçinde aşk var deseniz olmaz, yok deseniz haksızlık olur...''
''Eve dönünce bir kez daha anladım, biz onlarda olan çok değerli bir şeyi, insanlığımızı yitireli çok olmuştu. Hâlâ kapımıza gelen herkesi hırsız, dilenen herkesi dolandırıcı sanıyor, evimize gelene sofralar kurmaya üşeniyorduk. Sadece kendimiz gibi olanı beğenir olmuştuk. Biz ki arabadan inince az önce kilitlediğimiz kapıyı tekrar tekrar kontrol eden insanlarız, anahtara bile güvenmeyiz yani...
Uzun lafın kısası, sen bana çok şey kattın Hakkari. Her şey için çok teşekkür ederim.''
''Kimseye söylemeyin diye tembihleyenler var, onları duyunca çok üzülüyorum. Evladımın nesini saklamalıyım ki? Utanılacak nesi var İnci'min? ''
''Çöp toplama arabasının şoförü akşama eve geldiğinde mutluysa, benim gözümde en güzel işe o sahipti. Öte yandan bir doktor, ona muhtaç olan hastasının kalbini kırıyorsa o kadar yıl hiç okumasa daha iyiydi.''
''Herkes hayata kendi penceresinden bakıyor işte. Kimi çekmece karıştıran çocuğuna bağırıp çağırırken, ben İnci kendi başına gidemediği için onu alıp çekmecenin önüne oturtuyorum. İnci onlarla oynamak istediğinde bir köşede oturup kalmasın diye, misafirliğe gittiğimiz evin büyükleriyle değil, çocuklarıyla vakit geçiriyorum. Hep birlikte saklambaç oynuyoruz. Bazılarının hiç susmuyor diye yakındığı çocukları var, benimse on buçuk aylıkken, 'Böbö,' dediği için bayram ettiğim bir kızım...''
ARKADYA YAYINLARI
1. Baskı Ekim 2017
470 Sayfa
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bu kitap aklımda benim. Siz de çok güzel tanıtmışsınız, emeğinize sağlık:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Sil