30 Temmuz 2016 Cumartesi

Okudum Bitti - 81 : Zümrüt Şelaleleri || Kimberley Freeman





                     Herkese merhaba. Uzun bir aradan sonra tipinin şekerliğiyle kalbimi çalan Arkadya Yayınları 'nın bir kitabıyla buradayım.


Kimberley Freeman 'in daha önce iki kitabını okumuştum:

Kır Çiçeği Tepesi (yazısı burada), 
Deniz Feneri Koyu (yazısı şurada).


İkisini de sevmiştim. Zümrüt Şelaleleri'ni okuyalı biraz oldu , bazı işlerimden dolayı evden uzak olunca blog ile ilgilenemedim. Benden önce yine annem hızlı davrandı okudu, o da oldukça sevdi kitabı. Bu tarz kitaplar bazı dönemlerde bana ilaç gibi geliyor.


    1926 yılında hasta annesine destek olmak için Zümrüt Kaplıca Oteli 'nde çalışmaya başlayan Violet ile tanışıyoruz önce. Biraz uçarı bir karakter olan Violet, yasak olmasına rağmen otelin zengin bir müşterisiyle yakınlaşır. İlişkileri karmaşık bir hal alır ve geleceği de etkileyecek izler bırakır. 

    2014 yılında ise Lauren ile tanışıyoruz. Kardeşinin uzun süren hastalığı yüzünden hayatını yaşayamayan Lauren, onun vefatından sonra hayatını kurmak için evden ayrılır Ve Zümrüt Kaplıca Oteli 'nin yakınlarında bir kafede çalışmaya başlar ve bir gün tadilat halinde olan otelde geçmişten kalan aşk mektupları bulur. Bu mektuplar geçmiş ile günümüz arasında bir köprü görevi görüp, sırların ortaya çıkmasına sebep olur. Her iki hikayede de güzel detaylar var. Geçmişte geçen kısımlara daha fazla ağırlık verilmiş. Kızdığım, sinir olduğum kısımlar oldu. Akıcı, kolay okunan, türünü sevene tavsiye edebileceğim bir kitaptı. 





... Birini bu kadar çok sevmek ve onun kendini yok edişini seyretmeye mahkûm olmak ne korkunç şeydi.



... Sam gülümsedi. O an sanki güneşten bir parça kopmuştu. Violet neye uğradığını şaşırmıştı. Şaşkınlıkla nefesini tutmuş bile olabilirdi.


... Aşkın aklı başında, kurallı ve yavaş yavaş gelişen bir şey olması gerektiğini düşünmek ne büyük cehaletti. Aşk hiç beklenmedik bir anda, tüm gücüyle insanın tepesine inen bir yıldırımdı. Hep var olan ve ebediyen var olacak bir şeydi. Aşk dünyanın gündelik kabuklarını soyup, altında çarpan sıcacık kalbi gözler önüne seriyordu.


... Aşık olmak, aşkına karşılık bulmak, saf mutluluğun ta kendisiydi.





ARKADYA YAYINLARI

Çeviren: Duygu Parsadan
Temmuz 2016
472 Sayfa






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder