24 Ağustos 2018 Cuma

Okudum Bitti- 105: Bahara Kadar Bekle, Bandini || John Fante





                     Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı kitaplığımın en en en özellerinden biri. Toza Sor 'u okuduktan sonra (ki aslında en özelinin o olması gerekiyor, karar veremiyorum Bandino'nun olduğu bütün kitaplar artık kıymetlim) filmini de izledik. Sonra bakınırken aslında Fante'nin Bandino'yu yazdığı ilk kitabın aslında Bahara Kadar Bekle, Bandini olduğunu öğrendik. 


Toza Sor hakkındaki yazım burada.

    İkinci kitap Los Angeles Yolu da bu gece bitecek ne yazık ki. (♥) Sonra dördüncü ve son kitap olduğunu düşündüğümüz Bunker Tepesi Düşleri 'ni okuyacağız.


            Bahara Kadar Bekle, Bandini 'de, Arturo'nun ailesini tanıma fırsatı buluyoruz. Ergen Arturo ile tanışmak da güzeldi. Kar kış yüzünden işsiz kalan baba, duvarcı ustası Svevo Bandini (Bandini denilince aklıma Arturo geldiği için, babaya Bay Bandini demek Arturo'ya haksızlık gibi geliyor), yaman bir anneanne, dindar ve fedakar bir anne, birbirinden çok farklı iki küçük erkek kardeş... İşte Arturo'yu Arturo yapan en önemli kişiler. 


             Yine Arturo'ya özgü sevme biçimi gülümsetti beni. Rosa'ya duyduğu aşkı, sonrasında yaşadığı hüzün. Çok sevdik biz Arturo'yu. O kadar çok sevdim ki her çatal gördüğümde de gülümsüyordum, bu kitapta gülümseten objeler listeme yenileri de eklendi. Hem ona hak vermiyor da değilim... :)


            Svevo'nun karısı Maria'ya yaşatıkları, kadının adım adım çöküşü, yine de umutla beklemesi sinirimi bozmadı değil. Svevo sayesinde İtalyanca bir kelime de öğrenmiş oldum.


            Özetle John Fante artık kıymetlimdir. Hem sade hem etkileyici bir anlatımı var. Aynı anda hem sevip hem sinir olacağınız karakterle dolu bir kitaptı. Hani bazen çok sevdiğiniz birinin sevdiği şeyleri, ailesini, sevdiklerini de merak eder, seversiniz ya işte bu kitap benim için öyleydi. Toza Sor'da tanıdığım, sevdiğim Arturo'nun ailesini de onun yüzünden sevdim. Çocukluk anılarını dinlemiş, evini ailesini görmüş gibi oldum. Kitabı sevmemin en önemli nedeni de yalnız okumamış olmam. ;) Çeviri de çok tatlı.






''İnsanın ruhunda çektiği acıdan daha büyük acı var mıydı dünyada?''



''Onun yerine oturdu ve titredi heyecandan. Ellerini tahtanın üzerinde gezdirdi, Rosa'nın kitaplarını koyduğu küçük rafın içinde gezdirdi. Bir kurşun kalem buldu parmakları. Dikkatle inceledi: Rosa'nın dişlerinin izi vardı üzerinde, çok silik. Öptü. Rafta bulduğu kitapları öptü; hepsi özenle kaplanmış, mis kokulu.''



''Arturo Noel'den nefret ediyordu, çünkü ona hatırlatılmadıkça yoksul olduğunu unutabiliyordu. Her Noel aynıydı; mutsuz, aklının köşesinden bile geçmeyen şeyler arzulayıp sahip olamamak. Arkadaşlara hiçbir zaman sahip olamayacağı armağanlar alacağına dair yalanlar söylemek. Zengin çocukları için harikuladeydi Noel. Diledikleri gibi atabilirlerdi, inanmak zorundaydın.''



''Mukaddes ve tavizsiz olabilirdin, ama herkesin acı çekmesi pahasına değil.''



''Ona sokulup kendini kollarının sıcak şefkatinde kaybettiğinde parmak uçları bile ağlıyordu sanki.''





PARANTEZ YAYINLARI


Çeviren: Avi Pardo

3. Baskı Mart 2016
176 Sayfa


2 yorum:

  1. Toza Sor ile bendr Bandın hayranı oldum ve mutlaka tüm seriyi okuyacağım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz de ondan başladık. :) Son kitabı okuyoruz şimdi. Çok güzel.

      Sil