2 Haziran 2018 Cumartesi

Okudum Bitti- 71: Jules || Didier Van Cauwelaert






                Kitap seven herkese merhaba. Günün kitabı görür görmez kesin okumalıyım dediğim Jules. Didier Van Cauwelaert tarafından yazılan tatlı bir kitap. Yazarı ilk defa okudum. Kapaktaki güzellik beni çekti elbette. Yazarın adını bir yerlerden hatırlıyor gibiydim, yok canım futbolcu adına benzettiğin için öyle gelmiştir, dedim kendi kendime. Sonra bakınca Goncourt Ödülü kazanmış yazarın daha önce dilimize çevrilen bir kitabı daha olduğunu öğrendim. :) 


             


Kahramanımız Jules, görme engellilere kılavuzluk etmek için eğitilmiş özel bir köpek. Sahibi Alice ile birlikte çıkacakları bir uçak yolculuğu öncesi makaron almak için Zibal'in çalıştığı yere uğrarlar. Sonrası Zibal için ilk görüşte aşkın ardında kalan bilinmezliklerle dolu olur.


Sonra mı ne olur? Jules ve Zibal, Alice' e kavuşmak için sıkı bir ekip olurlar. Bu arada Alice'nin nasıl kör olduğunu, Jules'un hayatına kattıklarını, Zibal'in bir çöp kovasında başlayan hikayesini de bazen hüzünlenerek bazen hayranlıkla okuyacaksınız. Benim gözlerimin de dolduğu yerler oldu. Ama ben zaten ağlama potansiyeli yüksek insanlardanım. Keşke Jules sinemaya da uyarlansa, ne tatlı olurdu. 


Hayvanların sevgi dolu kalplerine sahip olamayan ne çok insan var. İnsanlarda bu sevgi doluluk, vefakarlık, sadakat normal olmayan, karşılaşınca dikkat çeken özellikler gibi sanki. Hani 'iyi insan' olmaya çalışıyoruz ya; hayvanlarda doğal olarak var o iyilik, saf sevgi. Jules da bu saf sevginin hikayesi. Çok severek okudum. Ve kalbinde hayvan sevgisi olan insanlardan olduğum için bir kere daha ne kadar şanslı olduğumu hissettim. 





''Köpeğimi özlüyordum. Hem de çok fena.
Benim sıkıntılarımı anlayan, derdimi hisseden, neşemi arttıran, kendi neşesi yapan sadece oydu.''


''Hayvan yalana, adaletsizliğe, ihanete karşı aşırı derecede hassastır...''



DOMİNGO YAYINLARI

Çeviren: Duygu Dalgakıran
1. Baskı Nisan 2018
260 Sayfa



2 yorum: