7 Mayıs 2016 Cumartesi

Okudum Bitti - 48 : Pijamalı Kediler Kulübü || Marie - Helene Bertino




          Herkese merhaba. Okuma şenliği listemi yavaş ama emin adımlarla eritmeye devam ediyorum. Kitabın ilgimi çekme sebebi ismi ve tatlı kapağı oldu. 


                Beklediğimden değişik çıktı kitap. Kötü anlamda değil. Oldukça  farklı geldi. Pijamalı Kediler Kulübü caz müziği yapılan ufak bir kulüp.  

                 Madeleine annesini dokuz yaşında kanser yüzünden kaybetmiş, müziği seven, inatçı , biraz da çılgın küçük bir kız. Kitabın hemen başında kilisede şarkı söyleme fırsatını kaçırınca beni çocukluğuma götürdü. Bizim zamanımızda 'Andımız' okunurdu. Ben de sık sık okurdum.(ilkokul 2) Yine böyle bir gün okumak için kürsüye çıkınca (ki o gün nadiren olan bir şey söz konusuydu, mikrofonla okunacaktı) benim geldiğimi görmeyen müdür yardımcımız başka bir çocuğu çıkardı, ben çizgi filmlerdeki gibi gözyaşları fışkırtmaya başladım. Tamam sen oku kızım ,falan deseler de susturamadılar. Öyle işte, acıklı bir anımı paylaştım sizlere. Kitaba döneyim, Madeleine kalbimi en başından çaldı. :) 

                    Madeleine 'nin destekçisi, öğretmeni Sarina da yalnız ama sevgiye inancı olan bir kadın. Değişik bir aşk bekliyor onu da. Diğer yandan hayatının merkezi caz olan bir adam ve çevresindekiler. 

                      Yeni yıl atmosferinde , caz müziğin etrafında dönen, umut kokan duygulu bir hikaye. Yalnız sonu biraz beyin yakacak cinstendi, 








... '' Eğer kendini kapana kısılmış hissediyorsan, o zaman mutlaka sakladığın bir şeyler vardır...''



... Yaşadığı şehirde bir caz kulübü vardı ve adı Pijamalı Kediler Kulübü'ydü. Daha önce nasıl olmuş da adını bile duymamıştı? Sanki herkes el ele vermiş, bu gerçeği ondan saklamıştı. Artık Madeleine için önemli olan tek şey bir an önce kulübünün nerede olduğunu bulmaktı.


... HAYATA DAİR KORKULAR NASIL ATLATILIR? 
Dondurma
Çikolata
Viski
Nina Simone'un ''Live at the Village Gate'' şarkısı
Dans etmek
National Geographic
Saçlarına ve tırnaklarına bakım yaptırmak
Şarkı söylemek.



... Ben'e hoşça kal demek Sarina'nın sevdiği bir aktivite değildi. Ona seneler içinde o kadar çok hoşça kal demek zorunda kalmıştı ki.


... Ah şu kızlar, diye düşündü Ben. Puslu bir akşamüstü güneşi gibiydiler. Gökkuşağı renkli bileklikler gibiydiler. Kızlar dudaklarını ıslatmak için dillerini kullanırlardı. Birbirlerini seviyormuş gibi davranmaya bayılırlardı. İ harfinin noktasını kalple yapar, sinirlenince kedi gibi sırtlarını yükseltir, saçlarını ütüyle düzeltip maşayla kıvırırlardı...



... Erkekler, diye düşündü Sarina. Arabalar hakkında konuşmaya bayılırlardı. Ayaklarının çürümüş toprak gibi kokmasına engel olamazlardı. Masalarının üstlerini kızlar gibi ıvır zıvırla doldurmaz; ceplerinde kuru temizleme fişi ve bozuk para taşımazlardı...



... ''Elmaşekeri için üzgünüm,'' dedi Ben. ''Ve bitler için de. Bu hiç adil olmamış.''
''Hayat  adil değil,''  diye cevap verdi Madeleine.
''Öyle düşünme,'' dedi Ben. ''İnan bana, hayat bazen insana bundan çok daha ilginç şeyler sunabiliyor. Evet, hayat bazen adil değil. Ama bazen de o kadar adil ki adalet duygusundan kusmak istiyorsun. Sonra yine adil olmayan bazı şeylerle karşılaşıyorsun. Hayat böyle bir şey.''





MARTI YAYINLARI

Çeviren: Filiz Tülek
Ocak 2016
366 sayfa






1 yorum: