14 Ocak 2016 Perşembe

Okudum Bitti-8 : Karanlığın Ayak İzleri || Tess Gerritsen





     Herkese yeniden merhaba. Çok şükür bu sene okuma hızım yerinde. Seneye kolay okunan kitaplarla ve öykülerle başlamamış olmamın payı da büyük. Kış okuma şenliğinin bir kategorisi için kelime olarak ' Karanlık' ı seçmiştim. İçinde karanlık geçen ikinci kitabım da Karanlığın Ayak İzleri.


  Tess Gerritsen 'in daha önce iki kitabını okudum. Hatta ilk okuduğum kitap serisinin yedinci kitabıymış. Bir kitap alışverişimde çok uygun fiyata alıp, okumuştum. Bağımsız bölümler gibi de olduğu için sorun olmamıştı. Umarım bu yıl bolca Tess okurum. Annem çoğunu okudu ve çok sevdi.

İlk okuduğum kitap Ruh Koleksiyoncusu idi. Yazısı burada.

Sonra da Rizzoli & Isles serisine başından bir başlayayım dedim ve Cerrah 'ı okudum. Yazısı burada




Çırak 'ı en kısa zamanda okuyacağım. Bu şenlik listemde de var. Bakalım. :)) Karanlığın Ayak İzleri 'ne dönecek olursam, uzun süredir okumak istiyordum ama kıyamıyordum. Çok heyecanla başladım. Çünkü ilk ve tek imzalı Tess kitabım. Özel bir insan sağ olsun. :) 


      Bu kitap da bir serinin (Tavistock Family) ilk kitabı. Beryl çok küçükken M16 ajanı olan anne ve babası öldürülür. Ölümleriyle ilgili amcasından öğrendiklerinin tamamen doğru olmadığını evlerinde verilen bir parti sırasında öğrenir. Ani bir kararla olayların iç yüzünü öğrenmek için abisi Jordan ile beraber Paris 'e doğru yola koyulur. Paris 'te, partide tanıştığı yakışıklı,çekici, eski bir ajan olan Richard ile de yolları kesişir. Pek tesadüf olmasa da... 


        Richard 'a güvenmeli mi , gerçekler neler, peşlerinde kimler var, ebeveynlerin ölümlerinin ardında neler yatıyor? İşte tüm bu soruların cevaplarının peşine düşüyorsunuz. Heyecanlı bir film gibi , elinize alınca bırakamayacaksınız. Tahmin etmesi çok zor olmasa da, başlarda şaşırtmıyor değil. Keyifli, heyecanlı, iyi ki okudum dediğim kitaplardan oldu. Seri olmasına sevindim , devamını okuma şansım olur umarım.







 ... Beryl otel odasında durmuş, bir daha asla geri gelmeyeceğini bildiği o uçarı günlerin yasını tutuyordu. Ne de çok değiştim, diye düşünüyordu. Ve bunun tek nedeni, annemle babamın ölümleriyle ilgili gerçeği öğrenmem değil. Bu da çok benimle ilgili. İçimde sürekli bir huzursuzluk var. Bir şey arıyorum ama ne? Bir amaç belki. Hayatım o kadar uzun zamandır amaçsız ki...



 ...''Gidemem,'' dedi Beryl. ''Gemiyi ilk terk eden fareler gibi hissederim kendimi.'' 
''En azından yaşayan bir fare olursun,'' dedi Richard. 
''Ama yine de fare olurum,'' diye karşılık verdi Beryl, öfkeyle omuz silkerek. 



''Sen var ya, kendini beğenmiş ev kedilerine benziyorsun. Diğer kediler gibi konserve mama yemektense açlıktan ölmeyi tercih eden yaratıklara.'' 
''Bak, doğru dedin şimdi. Ben şımarık bir İran kedisiyim, kremalı tavuk ciğeri yemezsem ölürüm.'' 



Beryl dönerek Paris'in gece pırıltılarına baktı. Uçsuz bucaksız bir şehir, bir ışık denizi... Saklanmak için milyonlarca yer olmalıydı. 
Ya da ölmek için. 



''Zaman ne kadar değişirse değişsin geçmişinden kurtulamazsın.''  






                                          MARTI YAYINLARI

                                    Çeviren: Cumhur Mısırlıoğlu
                                                  Kasım 2014
                                                    320 Sayfa










3 yorum:

  1. Vayyy. Nasıl aldınız o imzayı? Çok merak ettim. Tess okumuyorum bir süredir, galiba geri dönme vaktim gelmiş. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Geçtiğimiz yıl İstanbul 'a fuara gelmişti ya oradan bir arkadaşım imzalattı adıma , sağ olsun.

    YanıtlaSil
  3. Merhaba
    Tess kitapalarını gördüğüm her yere daha okumadığımı yazıyorum. Bu sene için aslında iki tane aday listeye ekledim ama şuana kadar ki kitap alışverişlerinde sepete eklemediğim şimdi bu yazıyı okuyunca aklıma geldi. Bu kitap elimde olsa da ilk başlanacak kitap olarak iki tane önerdiler. O iki kitaptan bir tanesi ile bende yazar ile sonunda tanışmayı planlıyorum. Umudum gerilim ve heyecan yüklü aşk fazla olmayan bir roman olması.

    YanıtlaSil