Hekimoğlu İsmail olarak bilinen Ömer Okçu 'nun filme de alınan, bir dönem yasaklı olan eseri Minyeli Abdullah 'ı uzun zaman önce okumaya çalışıp bitirememiştim. Okuma Şenliği için yasaklı kitap lazım olunca tekrar gündeme geldi ve okudum. Epey oldu okuyalı. Filmi de izledim fena değildi.
Küçük yaşta babasını kaybeden Abdullah, okulda yaşadığı bir sorun yüzünden eğitimine devam edemez ve bir işe girer. Bu arada arkadaşlarıyla beraber sohbetlere, konferanslara katılır. Evlenir, dini çevrelerde bulunduğu için , şikayet edilir ve hapse düşer. İdamdan kurtulur, hapisteyken eşinden boşanır. Hapisten çıkınca hayatı daha da değişir, kendini dine adar. Hamallık yapar. Kendi okuyamadığı için belki de iki çocuk okutur. Kader bu ya tekrar eski eşiyle evlenir ve İslam uğruna Mısır- İsrail savaşına katılır.
Yani kısaca inancın,adanmışlığın hikayesi.
... Nedense, herkes buradan gitmek istiyor; Kahire'ye, İskenderiye'ye... Büyük şehirlerde büyük adam olacaklarını zannediyorlar. Ah bu insanlar, yükselmeye doymuyorlar!
... - İşte dünya!... İşte insan!... Şurada karşıma bir ayı çıksaydı, beni bir pençede parçalar yerdi. Ne söverdi, ne döverdi ve ne de inancımla alay ederdi. Şimdi kime gideyim, derdimi kime anlatayım, kimi şahit tutayım ve hangi adliyeden hakkımı isteyeyim?...
...- İslamiyet başkasını düşünmektir. Yani başkasının iyi olmasına çalışmaktır. O da senin iyi olmana çalışınca her şey düzelir ve herkes iyi olur.
...- Millet araba, devlet direksiyondur. Araba ne kadar büyük ve kuvvetli olursa olsun, direksiyona tabiidir. Bütün mesele direksiyona iyi, hayırlı, becerikli adamın oturtulmasıdır.
...- İslamiyete hizmet için partiye, patırtıya, cemiyete, teşkilata ne lüzum var? İnsan evvela kendi iyi Müslüman olmalı...
TİMAŞ YAYINLARI
2010
250 Sayfa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder