4 Nisan 2015 Cumartesi

Okudum Bitti -38 : Kıyıya Vuran Deniz Kabukları || Hannah Richell



 Kıyıya Vuran Deniz Kabukları || Hannah Richell


                                 Herkese merhaba. Önce migren, sonra erken gelen bahar tembelliği yüzünden yine okuma hızımın yerlerde süründüğü günlerdeyim. Geçen hafta gözüme kestirmiştim kitabı ama olmadı. Elime alınca da bırakamadım, akıcı, merak uyandırıcı, sırlarla dolu bir kitap.



Kitap hem günümüzde hem de geçmişte meydana gelen olayların etrafında dönüyor. Bol karakter geçişli. Bu karakterlerin hem geçmişlerinde hem günümüzde yaşadıkları, kendi bakış açılarıyla anlatılıyor. Bu tarz kitaplar daha keyifli geliyor bana son zamanlarda. 

Geçmişlerinde yaşanan üzücü bir olay yüzünden dağılan bir ailenin dramını , her karakterin üzerindeki etkisiyle okumak güzeldi. Sırlarla dolu geçmişler, iç hesaplaşmalar, yüzleşmeler, yeni başlangıçlar, hayal kırıklıkları, sevgi ve daha bir çok şey var bu kitapta. Oldukça kalın ama satır araları ve puntosuyla tam göz dostu olmuş , konu da akıcı olunca nasıl bitirdiğimi anlamadım bile. Konusuna daha fazla değinip , büyüsünü bozmayacağım. Okudukça kızacağınız karakterler çok , benden söylemesi.








... '' Sevgi gülünç bir şeydir, Cassie.'' 
''Tıpkı buradaki meyve bahçesi gibi. Etrafına bir bak. Şu anda görülecek pek bir şey yok, değil mi? Uykuda, hatta perişan görünüyor. Ama bunun tamamı bir döngünün parçası. Kış, ilkbahar, yaz, sonbahar. Gerçek sevgi, yani derin, hakiki sevgi böyledir. Köklenir, büyür ve şekil değiştirir. Bazen sararıp soluyormuş gibi görünür, diğer zamanlar tamamen çiçek açmıştır. Hiçbir şey sonsuza dek aynı kalmaz. Her şey değişir, hayat ileriye doğru devam eder. Ama eğer bu, bir aileyi ören sevgi gibi gerçek sevgiyse, o zaman her zaman oradadır, yüzeyin altında kaynamaktadır, sadece yeniden patlamayı bekliyordur.''






... Parçalanmış, rüzgarla darmadağın olmuşlardı ve her biri kendi özel zindanında kilitli kalmıştı.




... Havasız kalmış gri bir balık gibi hissediyordu kendini, kumsala savrulmuş, dalgalar gitgide geriledikçe, son nefeslerini alıyordu.




... Ve işte oradaydılar, dördü, paçavra halinde bir aile, hayatlarının parçalarını toplamak üzere terk edilmişlerdi, hayat bir daha asla aynı olmayacaktı.



... Dora gözlerini kapattı. '' Sanki bir yarayla yaşamak gibi. İyileşmeye başladığını düşünüyorsun, biraz daha iyiye gittiğini hissediyorsun, kabuk bağlıyor gibi ama sonra bir şey oluyor, bir şey duyuyorsun, ya da bir şey görüyorsun... Herhangi bir şey ... Bir dondurma kamyonetinin sesi gibi... Bisikletine binmeyi öğrenen küçük bir çocuğun görüntüsü... Ve tıpkı ilk defasındaki kadar çok canın acıyor, yeniden sil baştan. Bu korkunç. Doğrusunu söylemek gerekirse, hiçbir zaman daha farklı olacak mı bilmiyorum.''




... '' Korkarım ki hayatta hiçbir şeyin garantisi yok. Bunu söylemek bana acı veriyor ama hayatın seni tekrar üzmeyeceğine dair söz veremem. Ama bana cevap ver Dora, ne yapalım, incinmekten korktuğumuz için denemeyi bırakalım mı? Evet, hayat her zaman beklediğimiz gibi devam etmiyor. Evet bizi incitebiliyor. Bizi adeta yıkıyor ama iyileşebildiğimizi de biliyorum artık. Güçlenebiliriz. En beklenmedik yerlerden mutluluğu bulabiliriz... En beklenmedik insanlarla. ''







         ORKİNOS YAYINLARI

        Çeviren:  F. Bilge Atay
           Ocak 2015
             583 Sayfa

5 yorum:

  1. Çok geçmiş olsun.. Bahardan dolayı bir yavaşlama da bende mevcut :( Buarada çekilişinden kazandığım kitabım bugün geldi!!!! ÇOK MUTLU OLDUM :D Buradan da teşekkür etmek istedim sana :)

    YanıtlaSil
  2. Benim okuma listemde olan bir kitap. Elimdeki kitabım biter bitmez başlayacağım.

    YanıtlaSil
  3. Benim okuma listemde olan bir kitap. Elimdeki kitabım biter bitmez başlayacağım.

    YanıtlaSil