20 Ekim 2014 Pazartesi
Okudum Bitti - 132 : Evim Her Yer Evim || Lynne Martin
Lynne ve Tim hayatlarının ikinci baharında kavuşmuş , eski iki aşık. 1970 'lerde ateşli bir aşk ( kendi tabirleriyle ) yaşayıp , ayrılmışlar ve ikisi de farklı insanlarla evlenip , çocuk sahibi olmuşlar ama hayatın ne getireceği belli olmuyor ve 35 yıl sonra karşılaşıyorlar ve evleniyorlar. Bu çok umut vericiydi. Ben de yetmişime yaklaştığımda böyle bir güzellik bekliyorum :)
Ve tatlı çiftimiz , oldukça ilginç bir kararla yine kendi tabirleriyle evden muaf yaşamaya karar veriyorlar ve evlerini satıp , dağıtabileceği eşyaları dağıtıp, geri kalanı bir depoya bırakıp ve bence en zoru köpeklerini sahiplendirip gezgin bir hayata başlıyorlar. Sıradan turistlerden farkı gidecekleri yerlerde ev kiralayıp , rahat rahat gezip , az da olsa kültürün içine girmeye çalışıyorlar.
Gezi kitaplarından bir tık önde olmasının sebebi yaşanmışlıkların , birebir gözlemlerin yoğunluğu. Kitabın yazılma sürecinden , gezdikleri ülkeleri bölüm bölüm , oldukça detaylı anlatığı kısımlara , aşklarına ,ailelerine kadar bir çok detay içeriyor ama sıkmıyor.
Facebook sayfalarına buradan , bloglarına buradan ulaşabilirsiniz.
... Uğrayıp arayı kapatma teklifini kabul ettiğimde kendime Tim 'in mazide kalmış bir eski sevgili ve şimdi de değerli bir arkadaş olduğunu , başka hiçbir anlamı olmadığını söylüyordum.
Öyle olmadı. Ona baktığım anda yıllar ortadan kayboldu. Kalbim onun benim, benim ise onun olduğunu biliyordu. Söylenebilecek tek şey buydu. Başımız ciddi anlamda beladaydı.
... Bazen cehalet gerçekten mutluluktur.
... Arjantinliler hakkındaki genel gözlemimizi, bir Arjantinlinin tanımı hakkındaki bir şaka gayet iyi özetliyor: İtalyan gibi görünüp İspanyolca konuşan, Fransız gibi giyinen ama kendini İngiliz zanneden kişi. Kafası karışık ve melankolik insanlar gibi görünmelerine şaşmamalı!
... Bazen ben demiştim anlarıyla zaman harcamaya değmez.
... '' Bize hep söylenen şey sanırım doğruymuş : Fransızlar yaşamak için çalışıyorlar , çalışmak için yaşamıyorlar ... ''
... Fransızların yemeği ve şarabı ciddiye aldığını söylemeliyim. Eğer yemek yemiyor ya da içmiyorlarsa , yemekten ya da içkilerden bahsediyorlar.
... Namaza çağıran ezan, tüyleri diken diken eden, karşı konulmaz güzellikteydi. Arkamıza yaslanıp dinledik. Seslerin burundan gelen bir tınısı vardı ve her ne kadar hepsi ayrı bir nağme ile söylese de kulaklarımıza çok yabancı gelen minör bir notada bir ahenk oluşturuyorlardı. Heyecan verici, egzotik ve ilginç bir şekilde rahatlatıcıydı.
... Tanıştığımız Türklerin çoğu ellerindeki bütün işi bırakıp bizimle havadan Amerika 'nın berbat politik durumuna kadar her konuda hararetli muhabbetlere giriyorlardı. Biz Amerikalılar Türkiye 'yi tarihi yerleri, turkuaz sahilleri, tekstil, baharat, minareler ve saraylarla özdeşleştiriyor olabiliriz ama buradaki asıl hazine insanlar. İyi niyetli, zeki, misafirperver ve komikler.
YABANCI YAYINLARI
Çeviren : Berivan Özkoçak
Eylül 2014
384 Sayfa
Yaa hayır güzel onca yıl sonra tekrar birlikte olmaları ama ayrılma bence daha güzel olur. Yani bu benim kişisel fikrim :)
YanıtlaSilNasıl yani , devrelerim yandı :)
SilYanar tabi. Yazdığımı okuyunca benim bile devreler gitti:) 35 yıl sonra kavuşma diyorum sevdiceğine, beklediğin güzellik bu omasın, sen hiç ayrılma yani oldu mu bu kez anlatabildim mi ki?:)
Sil:) Şimdi oldu :) Teşekkürler tatlım :)
SilBirbirlerini bulma hikayeleri çok hoşmuş gerçekten,alınacaklar listeme eklendi kesinlikle :D
YanıtlaSilÖzellikle Türkiye kısmını severek okudum , hakkımızdaki fikirleri çok hoş.
SilMerhaba. Okumayı sevdiğimiz blogları listeleme etkinliğinde ödül verme sırası bende ve kabul edersen çok mutlu olurum. Şuradan bakabilirsin http://fundathen.blogspot.com.tr/2014/10/dart-odulu.html Görüşmek üzere:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Silaaa ama olmadı şimdi , çok hoş konusu varmış , 70'e gelmek şart değilse , daha erken alalım biz ,:D
YanıtlaSilO da iyi tabi ama aşk meşk işlerinde de şanssızım ben :)
Silödüllendirildiniz...:D
YanıtlaSilTeşekkür ederim ;)
Sil